Ormanı izliyordum yine.
Gözüm gökyüzüne değmiyordu hiç.
Gerçekten Eyl'in dediği gibi ben özgür kalmak mı istemiyordum, yoksa bundan korkuyor muydun?
Belki de bu kadar çok özlem duyduğum şey arasında tutsaklığa da özlem duymak istemiyordum.
Ben bir hissi kötü olsa bile benimsersem o hisse alışırdım, o his benimle kalmalıydı.
Ağlıyorum.
Yemin ederim ki bu sefer en çok ben ağlıyorum. Ama herkese gülüyorum.
Ben kendime çok ağlıyorum ama herkese gülüyordum.
Canım yanıyor.
Yemin ederim ki bu sefer en çok benim canım yanıyor. Ama gıkımı çıkarmıyorum.
Gülüyorum.
Yine herkese gülüyorum.
Sevmiştim.
Onları çok sevmiştim. Peki neredelerdi? Neden şuan yoklardı? Neden kullanmıştılar mi?
Neden sevmemişlerdi ki?
Çıplaktım. Aynanın karşısına geçtim. Öylece vücuduma baktım. Kusur aradım. Her insan da olduğu gibi kusurlarım vardı.
Peki bazen kusurlarına rağmen sevmez misin?
Sonra gözlemi kapattım. Hislerimi düşündüm. İyi miyim, kötü müyüm? Diye düşündüm.
Cevap bilmiyorumdu. Her seferinde bilmemekti cevap.
Her seferinde daha çok kayboluyordum. Bilinmezlikte.
Özlüyorum ve ağlıyorum.
Özlemek istemiyorum ama çok ağlıyorum.
Ve o sigaranın dumanı benim ciğerlerimi yakarken, sigaranın yanan külleri kendi kendini öldürüyor.
🕯️
Gecenin bir yarısı. Ne yazdığımı bilmeden yazıyorum. Belki yarın pişman olacağım ama görmezden gelin bu bölümü gerekirse.
Sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sar-Hoş (BxBxG)
Short StoryHomofobikler girmesin. Bu hikayede onların sonu gelirken, 𝐺𝑒𝑐𝑒'nin zifiri karanlığında 𝐷𝑒𝑛𝑖𝑧'den esen sert bir 𝑅ü𝑧𝑔𝑎𝑟 sayesinde ben, o sondan yeniden yazılmaya başladım.