"Şaka yaptım neden bu kadar büyütüyorsunuz?" Diyen Anıl ile yastığı kafasına fırlattım.
"Annem! Deyip bayılma ne kadar doğru? Bir de gerçekten bayıldın! Telefonda arkadaşlarıma yapabileceğim korkunç şakalar yazıyordu!" Anıl bana dolu gözlerle bakarken göz devirdim.
Güya şaka yapmıştı.
"Ben sızmaya yakındım. O yüzden sızacağımı anladığım da şaka amaçlı öyle bağırdım işte." Dediğinde Görkem balkondan salona, yanımıza geldi.
"Anıl," derken sadece onun gözlerinin içine bakıyordu. "Uzun zamandır ceza almadığın için mi böyle yapıyorsun?" Dediğinde Anıl'ın gözlerinin büyüdüğüne şahit oldum.
"Ne alaka, Görkem?" Görkem Anıl'a doğru ilerlerken Anıl koltukta geriye doğru biraz uzandı. Görkem ani bir hareketle Anıl'ın üzerine yerleştiğinde bu görüntü karşında dudaklarım iki yana kıvrıldı ve hafifçe kaşlarım havalandı.
"Küçüğüm benim." Diyen Görkem Anıl'ın dudaklarına bir öpücük kondurdu. Güzellerdi. İyi ki bir olmuştuk, dedim o an.
"Küçük değilim ben." Diyen Anıl ile gülümsemem büyüdü.
"Küçüksün." Diyen Görkem yeniden Anıl'ın dudaklarına bir öpücük bırakmış ve kendi bedenini onun bedenine daha fazla bastırmıştı.
Anıl'ın inleme sesi kulağıma dolarken, Görkem gözlerimi benimle buluşturup Anıl ile dudaklarını ayırdı.
"Geçen bana yaptığınızı unutmadım. Sıra bende." Dediğinde hiç bir tepki vermeden öylece durdum.
Üzerinde ki tişörtü çıkarıp kenara attığında güzel vücudunu bize sunmuş oldu. Anıl'ın da üzerini çıkardığında ben hâlâ öylece oturmuş onları kısık gözlerimle izliyordum.
Bir kaç hamlede Anıl'ın altında ki şortu çıkardı. Anıl'ın gözlerinin içine bakarken iki parmağını Anıl'ın dudakları arasından gönderdi. Anıl zevkle beraber Görkem'in iki parmağını emerken derin bir nefes aldım.
Anıl'ın dudaklarından parmaklarını ayıran Görkem hiç beklemeden parmaklarını Anıl'ın deliğinden içeri göndermesiyle yerimde dikleştim. O kadar ani olmuştu ki Anıl resmen çığlık atmıştı.
Anıl'ın derince inlemesiyle Görkem onun dudaklarına kapandı. Parmaklarını Anıl'ın deliğine sokup çıkarırken aynı zamanda dudaklarını hızlıca hareket ettirerek onu öpüyordu.
Kasıklarıma giren ağrıyla ayağa kalktım. Salondan çıkacakken Görkem'in sesiyle durdum. "Cezasız kalacağını mı düşünüyorsun, benim küçük kızım?" Dediğinde yüzüm ona döndü. Kaşlarıyla tekli koltuğu işaret etti. "Oraya otur." Öyle bir andı ki direkt dediğini yaptım.
"Görkem, hadi." Diye sızlanan Anıl ile Görkem parmaklarını hızlandırırkenn gözlerini benden ayırmamıştı. Tek eliyle altındakilerden hızlı bir şekilde kurtuldu. "Kendini okşa, Gece." Dediğinde anlık nefesimin kesildiğine şahitlik ettim.
Altımda etek olmasının verdiği rahatlıkla koltukta yayıldım. Elimle kasıklarıma baskı uyguladıktan hemen sonra yavaş yavaş elimi baldırıma doğru götürdüm. Görkem aletini eline almış kendini çekerken yavaşça kendini Anıl'ın deliğine konumladı.
Görkem kendisini hızlıca Anıl'a ittiğinde gözlerimi kapatıp inledim. Parmaklarım kilotumun üzerinden kadınlığımı buldu. Gözlerimi açıp bana sundukları güzel görüntüyü izlemeye koyuldum.
Görkem hızlıca hareket ederken Anıl altında inliyordu. İki tenden çıkan sesler beni daha fazla delirtirken, kilotumu bacaklarımdan ayırıp çıplak kalan kadınlığımı okşamaya başladım.
"Orası!" Diye inleyen Anıl ile Görkem daha fazla hızlandı. Anıl'ı belinden sıkıca tutup birden domaldığında Anıl'ın hafifçe dolan gözleriyle karşılaştım.
Görkem hızlı hızlı hareketlerine devam ederken, parmaklarımı kadınlığıma daha fazla bastırarak hızlı bir şekilde hareket ettirdim. Gözlerini benden bir saniye ayırmayan Anıl elini kendi sızdıran aletine atıp çekmeye başladı.
"Ah!" Diye inlerken gözlerimi yumdum. Anıl'ın ellerine geldiğine şahit olurken yeniden gözlerimi yumdum. Kulağım daha fazla dolan ıslak seslerle bacaklarımın titremesi artmaya başladı. Görkem'in seslice inlemesini duyarken kendimi bıraktım. Rahatlamış bir nefes verirken bacaklarım titremeye devam ediyordu.
Gözlerim yumulu derin nefesler alırken birden kucağa alınmamla hızla gözlerimi açtım. Anıl yoktu, sanırım duşa gitmişti. Beni kucağına alan Görkem, beni kendisiyle beraber duşa soktu.
Sıcak su üzerime akarken, gözlerimi kapatmış kafamı Görkem'in omzuna doğru yaslamıştım. Görkem eliyle yavaş yavaş bütün bedenimi yıkıyordu.
"Bakıyorum da," diye fısıldadı kulağıma doğru. Akan suya karışan nefesiyle titrek bir nefes aldım. "O beni deli eden deliğinden sızmadı parmakların." Hafifçe kıvrıldı dudaklarım.
"Hmm... Hmm..." Diye mırıldandım sadece.
"Neden öyle oldu ki?" Dedi naif ses tonuyla.
"Orasının kime ait olduğunu biliyordur parmaklarım." Dediğimde beni kendisine döndürdü.
Siyah saçlarından akan damlalar, kirpiğinde ki minik damlalar, dolgun dudaklarının ıslanması ve bunun onun görüntüsünü tanrılaştırmasıyla derin bir nefes soludum.
Dolgun dudaklarını boynuma bastırdığında gözlerimi yumdum. "Gece," dediğinde mırıldanarak karşılık verdim. "çok güzelsin."
Görkem'in ensesinden ellerimi saçlarına doğru götürüp çekiştirdim. Görkem ile yüz yüze geldiğimde direkt dudaklarımı dolgun dudaklarıyla buluşturdum.
Üst dudağını dudaklarım arasına alıp emerken o da aynı işlemi alt dudağıma uyguluyordu. Eli çıplak kalçamı okşarken nefes nefese dudaklarından ayrıldım.
"Uyuyalım." Dediğimde beni kucağına alarak duştan çıktı. Kenarda duran havluyla kısaca ikimizi de kuruladıktan sonra yatak odasına doğru ilerledi.
Anıl yatağın üzerinde cenin pozisyonunda uyuyordu. Onu gördüğümde hafifçe tebessüm ettim. Görkem beni yatağın üzerine bıraktıktan sonra ikimize de kıyafet alıp geri geldi.
Kendi üzerini giydikten hemen sonra benim kıyafetlerimi alıp önümde eğildi. O beni giydirirken dudaklarım iki yana kıvrıldı. Onu çok seviyordum, Anıl'ı çok seviyordum. İyi ki onlar benimleydi.
Ya oyunlar? Diyen iç sesimi duymazdan gelerek kafamı iki yana salladım.
Üzerimi tamamen giydiren Görkem tarak alıp yanıma geldi. Yatakta arkama geçtiğinde usulca ıslak saçlarımı taradı.
Ellerinden akan baba şefkatini sonuna kadar hissediyordum.
"Gece," diye fısıldadı.
"Hmm..."
"Bazen, babalar... Çocuklarının oynadığı oyuna eşlik ederler. Bilir misin?"
🕯️
Ay noluyor?! Noluyor?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sar-Hoş (BxBxG)
Short StoryHomofobikler girmesin. Bu hikayede onların sonu gelirken, 𝐺𝑒𝑐𝑒'nin zifiri karanlığında 𝐷𝑒𝑛𝑖𝑧'den esen sert bir 𝑅ü𝑧𝑔𝑎𝑟 sayesinde ben, o sondan yeniden yazılmaya başladım.