Türkiye'ye dönmüştük. Olanların üzerinden bir hafta geçmişti. Orada zaten düzenli bir hayat kuramamıştık, bizim için en iyisi bu olacaktı.
Burada Deniz'in evine yerleşmiştik. Bir apartmanın en üst katındaydık, iki katlıydı, üst katı tavan arası gibiydi, çatı.
"Aşkım," diye seslenen Deniz ile mutfaktan bağırdım. "Gel, sevgilim. Mutfaktayım." Deniz içeriye girdiğinde ben kahve hazırlıyordum.
Ellerini sıkıca belime dolayı dudaklarını boynumda gezdirdi. "Kokuna bayılıyorum." Dediğinde ıslak bir öpücük kondurmuştu.
"Hmm." Dedim ona doğru dönüp kollarımı boynuna dolarken. "Bende sana bayılıyorum."
Burnumun ucunu öptükten sonra göz kenarıma da bir öpücük bıraktı. "Ee," dedi göz kırparken. "Bana da kahve var mı?" Gülümseyerek ondan ayrıldım.
"Var, olmaz mı?" Dedim kahveyi bardağa dökerken. "Rüzgar'ı arasana nerede kaldı." Rüzgar benim için çikolata almaya markete gitmişti. Ev şehirden biraz uzak olduğundan uzun sürüyordu.
Beraber kahvelerimizi yudumlarken çalan kapı ile ayaklandım. Rüzgar'ı kocaman gülümsemesi ile gördüğümde gülümsedim. Elinde ki poşeti bana doğru uzattığında bir kolumu boynuna doladım. Belimden bir kolu ile kavrarken dudak kenarıma bir öpücük kondurdu.
Mutfağa geçtiğimizde Rüzgar'a bir kahve hazırladım. Çikolata poşetini önüme koyduğumde yüzümde büyük bir gülümseme vardı. Her çeşit almıştı.
"Ağrın var mı?" Diye sordu ben çikolata açmış yerken Rüzgar. Regl olduğumu biliyorlardı, onlarla her şeyi açıkça konuşmak, bazen konuşmadan anlamalarını çok seviyordum.
"Hayır." Dediğimde kahvesinden bir yudum aldı.
"Sıcak su torbası ayarlayabilirim. Hem biraz yat istersen." Dediğinde gülümsedim.
"Gerek yok, aşkım." Dediğimde ikisi de gülümseme ile bana bakıyordu.
"Sen böyle aşkım deyince ben seni yemek istiyorum." Diyen Deniz ile dudakları arasına çikolata uzattım. Rüzgar'a da uzattığımda çikolatayı dudakları arasına almıştı.
"Güneş gelecek akşama doğru." Dediğimde bir şey demediler. "Arkadaşım, güvendiğim birisi." Diyerek tamamladım kendimi.
"Gelsin bebeğim." Dedi Deniz yanağıma bir öpücük kondurduğunda.
"Akşama bir arkadaş daha gelecekti ama," diye konuştu Rüzgar. Sorgular bakışlarımı ona gönderdim. "Gediz. Arkadaşımız." Dediğinde gülümsedim hafifçe.
"O da gelsin, hep beraber sohbet ederiz, ne olacak sanki."
Akşam olduğunda ayağa kalktım. Rüzgar ve Deniz bana asla izin vermemiş evde ki her işi yapmışlardı, aynı zamanda atıştırmalık bir şeyler ayarlayacaklarını da söylemişlerdi.
Çalan zil ile kapıya doğru koştum. Kapıyı açtığımda gördüğüm Güneş ile sıkıca sarıldım ona. "Güneş, hoş geldin güzelim." Dedim sıkıca sarılırken.
"Asıl sen hoş geldin." Dediğinde ayrıldık. Merdivenlerden nefes nefese çıkan tanımadığım bir sima gördüm tam kapının önünde durduğunda Rüzgar ve Deniz de gelmişti. Kapıda ki çocuk arkadaşları Gediz di.
Hep beraber çatı katında ki balkona çıktık. Rüzgar ve Deniz fazlaca alkol ve atıştırmalık almıştı.
"Her neyse işte kardeşim. Bir baktım kızla ilişkiye girerken odaya bir kadın daldı." Diye konuşan Gediz'i dinlemeye başladım. "Kadın birinden kaçırıyordu da bizim odayı buldu saklanacak sanırım. İşte ondan sonra bize de dedi ki; rahatsız olmayın devam edin siz, birazdan çıkacağım. Tabii biz şaşırdık kızla." Göz devirdim. Bu ne saçma muhabbetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sar-Hoş (BxBxG)
Short StoryHomofobikler girmesin. Bu hikayede onların sonu gelirken, 𝐺𝑒𝑐𝑒'nin zifiri karanlığında 𝐷𝑒𝑛𝑖𝑧'den esen sert bir 𝑅ü𝑧𝑔𝑎𝑟 sayesinde ben, o sondan yeniden yazılmaya başladım.