BÖLÜM 7 ┃ SEVGİLİ ROLÜ

47.7K 2.6K 2K
                                    

Sığınak 7. Bölüm • Sevgili Rolü

❄️

Gözümü açtığımda başımı kaldırıp göz ucuyla komodinin üzerindeki saate baktım. Dokuza geliyordu. Genzim hâlâ acımaya devam ederken tıkanan burnumu çekip yatağın içine oturdum.

Elimin tersiyle alnıma ve yanaklarıma dokunduğumda ateşim yoktu. Üşümem de geçmişti. Eğildim ve uzun saçlarım Burçin'in verdiği poşetin üzerine salınırken hâlâ poşetin içinde bekleyen kıyafetlerden kendime koyu renkli bir tişört ve eşofman altı çıkardım.

Odanın kapısını açıp koridora çıktığımda ise Demir ortalıkta yoktu. Uyuyor olmalıydı. Mutfağa geçerken gözlerim kısaca salona kaydı ve kaşlarım havaya kalktı. Savaş, üzerindeki kıyafetleri çıkarmadan L şeklindeki koltuğa uzanmış uyuyordu.

Aklıma dün gece ki aç hâli geldiğinde gülümsedim ve kahvaltı hazırlama için mutfağa geçtim. Dolaptan krep malzemelerini çıkarıp çayın suyunu koyduğumda haşlanması için yumurtaları da başka bir kabın içine koydum. Ardından da biraz hamur yoğurup pişi yapmaya karar verdim. Yapmak zorunda değildim ama içimden gelmişti. Eh, elime de yapışmazdı.

Krepleri pişirip, pişileri kızarttığımda çayın çökmesini beklerken sofrayı hazırladığım sırada ise Burçin'i görünce şaşkınlıkla baktım. Burçin bir elini ağzına kapamış esniyordu. "Günaydın Efsun." diye cıvıldadı o bitmeyen gülümsemesiyle.

Şaşkınlığımı yüzümden silerek tebessüm ettiğimde, "Günaydın." dedim. "Gece mi geldiniz?"

Elini ağzından çekip karışan sarı saçlarını karıştırırken, "Hı hı." diye mırıldandı. Aynı anda hazırladığım sofraya bakıyordu. "Sen yatmışsın sanırım. Çağıracaktım ama Demir rahatsız etme dedi."

Kaşlarımı kaldırıp şaşkınlıkla baktım. "Demir mi dedi?"

"Evet." Yaptığım krepten bölüp bir parça ağzına attığında, "Efsun sen hep burada kalsana." diye mırıldandı. "Elin çok lezzetli."

Demir'in ona söylediği kelimelere takılıp kalmışken diğer cümlelere son anda vakıf oldum. Beni düşündüğünü hiç sanmıyordum. Dün akşam üzerimdekilerden açıkça rahatsız olduğunu belirtmiş, belki de ortalıkta kısacık kıyafetlerle dolaşmayayım diye söylemişti. Ya da günahını alıyordum ama yaptığı her davranışın, söylediği her sözün altında bir bahane aramama vesile olan ne yazık ki oydu.

"Öyle uzun süre kalacağımı sanmıyorum." dedim gülümsemeye çalışarak. "Ama kaldığım süre boyunca yaparım bir şeyler, gel sen."

Mutfağa peş peşe giren Savaş ve Onur'dan aynı anda bir "Oo!" Sesi yükseldi. Savaş hâlâ akşamki kıyafetleri üzerinde taşırken, Onur'da eşofman altı ve üzerinde tişört vardı. "Vay vay vay." dedi Savaş. "Akşam kuru ekmeğe talim ettim ama şimdi midem bayram edecek."

"Günaydın Efsun." dedi, Onur. "Niye bu kadar zahmet ettin hep beraber yapılırdı."

Daha iki günlük tanıdığım insanların cana yakın tavırları genişçe gülümsememe neden oldu. "Alt tarafı kahvaltı, öyle abartılacak bir şey yapmadım ki."

Başımı mutfağın giriş yönüne çevirmemle birlikte her zaman ki gibi katı ifadesiyle Demir görüş alanıma girdi. Soğuk bakışları bir müddet üzerimde oyalandıktan sonra da içeriye geçti. Suratsızdı suratsız olmasına ama göz dolduran bir çekiciliği vardı. Serserileri anımsatan saçları dağılmış, kirli sakalları yüzünü yıkadığı için hafifçe nemli görünüyordu. Allah var, yakışıklı adamdı ama ne yazık ki incelikten yoksun davranışları çıkarcı kişiliği ile birleşerek bedensel güzelliğini örtüyordu.

SIĞINAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin