BÖLÜM 9┃ TEHLİKEYE ATAMAM SENİ

44.2K 2.6K 2.1K
                                    

Bölüme başlamadan oyumuzu verelim, aşklar 🖤 Satır arası yorum bırakmayı da ihmal etmeyelim olur mu
(っ˘з(˘⌣˘ )

Sığınak 9. Bölüm • Tehlikeye Atamam Seni

❄️

Sırtıma salınan uzun saçlarımı tararken stresten kaynaklı olsa gerek parmak uçlarıma kadar uzanan bir elektrik akımı bedenimi sürekli yoklayıp geçiyordu. İyi gelir umuduyla duş alıp çıkmıştım fakat bedenimi rahatlatan o hissin heyecanıma pek bir faydası olmamıştı.

Tarağı bırakıp kalktığımda, "Sakin ol." dedim kendi kendime. Verilen görevi yerine getirip getiremeyeceğimi düşünürken de kapının çalma sesiyle odadan dışarı çıktım. Bugün günlerden cumartesiydi, açılış günü gelip çatmıştı.

Demir'le olan mesafeli konuşmalarımızın arasında benimle ilgilenmeleri için iki kadın göndereceğini öğrenmiştim. Kapının deliğinden baktığımda ise beklediğim kadınların bunlar olduğunu düşünerek kapıyı araladım.

"Merhaba." dedi kadınlardan kısa saçlı olanı, aynı anda tokalaşmak içi elini uzattı. "Efsun Hanım olmalısınız? Bizi Demir Bey gönderdi. Saç ve makyajınızla ilgileneceğiz."

Gülümseyip, diğer kadına da elimi uzattığımda girmeleri için kenara çekildim. "Buyurun."

Onları içeriye aldığımda kaldığım odanın kapısını açıp içeriye girdim. Yanlarında getirdikleri malzemelere bakarken de bu kadar tantanaya ne gerek olduğunu düşünmeden edemedim. Zira caddeye inip kendim de her hangi bir kuaföre girebilirdim ama malûm, Demir'in düşüncelerine akıl sır ermiyordu.

Uzun bir uğraşla sırtıma uzanan saçlarımı kalın maşalar halinde sağ omzundan aşağı sarkıtıp yüzüme hafif bir makyaj yaptılar. Gözlerime sadece rimel sürerken dudaklarıma koyu kırmızı mat bir ruj sürüp tamamladılar. Kadınlar sürekli çok güzel olduğumu söylerken bense aynadaki bana benzeyen fakat benimle hiç alakası olmayan yansımama bakıyordum.

Baştan aşağı siyaha boyanmıştım. Bu elbiseyle, bu makyajla buraya aitmişim gibi hissederken diğer yanım burada olmamın saçmalığını yüzüme vuruyordu.

Kadınlar işlerini hallettikten sonra evden ayrılırken bense peşlerinden kapıyı kapatıp bu gece beni nelerin beklediğini düşünerek mutfağa su içmeye geçtim. Ne kadar sakin kalmaya çalışsam da, işin sonunu göremediğim, hatta tahmin bile edemediğim için geriliyordum.

Birkaç dakika sonra dış kapının açılıp kapanma sesiyle tekrar koridora yöneldiğimde ise karşımda Demir'i buldum. Elindeki büyük karton kutuyu gelişi güzel yere bırakırken gözleri hipnoz olmuş gibi üzerimdeydi.

Elâ gözleri, üzerimin her bir santimini hayranlıkla gezindikten sonra tekrar gözlerimi buldu. Sanki gözlerimde daha önce görmediği bir şey bulmuş gibi derince bakması gözlerimi kaçırmama sebep oluyordu.

Neden bu kadar derin bakıyordu ki?

Bana doğru birkaç adım yaklaşınca bakışlarım yeniden ona kaydı. Gözleri birkaç saniye saçlarımda oyalandığında bir an, elâ gözlerine çektiği perdenin ardında itiraf edilmeyi bekleyen cümleleri hissettim. Fakat aynı ifadesizliğine bürünürken, "Konuşmamız lazım." dedi sadece.

SIĞINAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin