BÖLÜM 35┃KALP AĞRISI

26.3K 1.8K 2.5K
                                    

Sığınak 35. Bölüm • Kalp Ağrısı

❄️

Geçmişte bile başka kadınların ona dokunuşunu hazmedemezken nefesimin kesildiğini hissettim. Daha önce bu kadar net hissetmediğim bir duygunun altında ezilirken Demir'in hiçbir tepki vermeden öylece durduğuna inanamıyordum. Başımı yaslayıp yuvam diye sığındığım yerde başka bir kadının yüzü yaslıydı. Yıldız'ın sarılmasına karşılık vermiyordu fakat engel olmuyordu.

Yıldız başını yasladığı yerden kaldırıp, nemli gözlerini Demir'in yüzünde gezdirdi. Bakışları onun dudağı ve gözleri arasında gelip giderken, uygulamak istediği eylemle midem çalkanmaya başlamıştı. Onu öpecek miydi?

Sadece saniyelerdir ayak bastığım zeminde zaman denilen kavramı unuttuğumda, bir an kendime geldim. Kaskatı kesilen bedenimi öfkeyle çevirip arkamı döndüğümde birine çarpmam bir oldu.

"Yavaş olsana be!" diye cırladı çarptığım kadın yere eğilerek düşen çantasını alırken. "Nerenizle içiyorsunuz bu içkiyi?"

Ona cevap vermeden başımı çevirdiğimde Demir'le göz göze geldik. Afallamıştı. Yıldız'ın ona sarılan kollarını bedeninden söktüğünde yanıma gelmeye başladığını gördüm fakat ben yönümü çevirip çoktan hızlı adımlarla çıkışa doğru ilerlemeye başlamıştım.

İnsanların arasından sıyrılarak mekânın kapısına geldiğimde son adımlarımı dışarıya güçlükle attım. Kalbimin atışı davul gibi kulaklarımda gümbürderken, tüm sesleri bastırmıştı.

Kolumdan aniden çekilmemle rüzgarda uçuşan saçlarım, süzülen kar taneleriyle yüzüme savruldu. "Efsun yanlış anladın. Dinle-"

"Kes sesini!" diye bağırdım ateş saçan gözlerimi ona çevirirken. "Neyini dinleyeceğim? Tenha köşelerde nasıl buluştuğunuzu mu anlatacaksın?" Bunu sorarken titreyen sesimi bertaraf etmeye çalıştım ancak boğazım yanarken bu hiç de kolay değildi.

Ani çıkışım karşısında yüzündeki ifade bozguna uğradığında, irkildi. Fakat kendini derhâl toparlarken, az önceki ifadesinin yerini öfke bulutları sarmış gibiydi. Dişlerini öfkeyle sıktığında şakaklarındaki kemiklerin oynadığını gördüm. "Bilip bilmeden konuşuyorsun. Sana beni dinle diyorum!"

Kolumu parmaklarının arasından söker gibi çektiğimde birkaç adım geriledim. Etraftaki korumalar ve yanımızdan gelip geçen insanlar pür dikkat bizi izliyordu. "Dinlemek istemiyorum! Sen hayatımda gördüğüm en adi herifsin!"

Arkamı dönüp, hâlâ yağan karın altında öfkeyle birkaç adım ilerlediğimde bileğime tekrar yapıştı. "Beni dinlemeden tek bir adım bile atamazsın Efsun." diye hırladı dişlerinin arasından.

"Gideceğim bırak!" Bileğimi çekmek istediğimde, daha sert olan tutumu canımın acımasına sebep oldu ve duyduğum acıyla inlememe engel olamadım.

Çenemi tutarak ona bakmamı sağladığında, başını iki yana salladı. Gözlerindeki korkutucu ifade daha da şiddetlenmişti. "O kadınla aramda bir şey yok, beni dinleyeceksin!"

"Efsun neler oluyor?"

Burçin'in telaşlı sesiyle gözlerimi Demir'in tam arkasında bulunan Onur ve Burçin'e çevirdim.

Öfkeyle dolan gözlerim tekrar Demir'i bulduğunda, "Bırak beni." dedim dişlerimin arasından. "O kadınla buluştun, sana sarılmasına müsaade ettin. Şimdi beni bırak ona git." Gururuma yediremeyip sesimi olabildiğince alçak tutmuştum.

SIĞINAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin