BÖLÜM 50┃ÖZÜMSENMİŞ DUYGULAR

30.7K 1.7K 2.1K
                                    

Sığınak 50. Bölüm • Özümsenmiş Duygular

❄️

Hazırladığım sofraya göz gezdirip yemeklerin altını kapattığımda üzerimi değiştirmek için yatak odasına çıktım. Düğünümüzün üzerinden iki hafta geçmişti ve Burçin'le Onur'un nikahı kıyıldıktan sonra onları bu akşam yemeğe davet etmiştim. Bu, iki hafta içerisindeyse Demir'le yeni bir karar alıp evin eşyalarını yenilemiş, kısa bir süreliğine buraya yerleşmiştik.

Buranın havası bile bambaşkaydı. Sabahları insanı erkenden uyandıran bir atmosfere sahipti ve etraftaki ağaçların yaydığı o benzersiz görüntü insanın içini açıyor, huzur veriyordu. Sanırım buraya aşık olmuştum.

Kızılcahamam hem benim hem de Demir'in iş yerine fazlasıyla uzaktı fakat benim ne kadar hevesli olduğumu gördükten sonra ikimizde bir müddet işe gitmeme kararı almıştık. Nasıl olsa yerimizi dolduran insanlar vardı ve onların sayesinde uzun bir tatil yapacaktık. Aslında Demir'in ilk fikri bir yerlerde tatile çıkmaktı ancak sadece denize girmek için onca yolu gitmeyi reddetmiş buranın tadını çıkarmayı yeğlemiştim.

Yukarıya çıktığımda kolu dirseklerimde biten kısa bir elbise giyip saçlarımı ördükten sonra göğsümden aşağı sarkıttım. Demir ise sigara içmek için bahçeye çıkmış en son pencereden dışarı baktığımda telefonla konuşuyordu.

Odadan çıkıp aşağı ineceğim sırada Demir'i merdivenlerin dibinde gördüm. Üzerinde bedenini saran beyaz bir tişört ve koyu renkli bir kot pantolon vardı. Beni görünce duraksayıp parmaklarını pantolonunun cebine eğreti bir şekilde soktu ve serseri bir gülümse dudaklarında peyda olurken ona gelişimi izledi. Keskin bakışlarının esareti altında aşağı indiğimde, "Çiçeklerim ne durumda?" diye sordum, yanağına uzanıp kirli sakallarının üzerinden öperek. "Akşam akşam inşallah üzerlerine basmamışsındır."

Beni kınayan bir bakış atıp yalandan kaşlarını çattığında, "Ben bir tek senin aşkınla kör oluyorum, sevgilim." dedi. "Onun dışında her şeyi net bir şekilde görebiliyorum. Ayrıca biz gittikten sonra solacaklarını biliyorsun değil mi?"

Şımarık bir çocuk gibi kollarımı beline doladığımda, başımı yukarı kaldırıp gözlerimi gözlerine diktim ve elinin biri hâlâ pantolonunun cebindeyken diğeri vakit kaybetmeden belimi kuşattı. "Hep burada kalsak ne olur ki?" diye konuştum nazlanarak. "Bu evi çok seviyorum."

"Olmaz, yavrum." dedi, itiraz istemeyen bir tonlamayla. "Ben geceleri yokum. Yanına kimi bırakırsam bırakayım gözüm arkada kalır."

Hayal kırıklığı taşıyan gözlerime bir süre ciddiyetle baktı ve derince içini çekip dudaklarını alnıma bastırdıktan sonra tekrar gözlerime kilitlendi. Onunla nerede olursa olsun yaşayacağımı biliyordu ama içimde ukde kaldığının da farkındaydı.

"Ne zaman istersen geleceğimizi biliyorsun." diye ekledi içimi görüyormuş gibi bakarken. "Burası da bizim evimiz gerekirse bir yardımcı tutarız. Arada bir gelir çiçeklerinle ilgilenir, ne dersin?"

Dikkat dağıtıcıydı gözlerini hayranlıkla izledim. Benim için bir şeyler yapmaya çalışması gururumu okşuyor ona olan sevgim katlanarak artıyordu.

"Sen harika bir adamsın." diye konuştum, gülümseyerek ve ellerimi boynuna dolayıp parmak uçlarımda yükseldiğimde dudaklarına uzanarak ufak bir öpücük bıraktım.

Yüzlerimiz aramızda kısa bir mesafe bırakıp başımı yavaşça arkaya atarken Demir'in usul usul kararan gözlerine baktım. Kirpikleri kısılmış hareleri tehlikeli bir şekilde parlıyordu. "Bir ödülü hak ettiğimin farkındayım ama bu kadar küçük olmasını beklemiyordum." Kısık ve vurgulu ses tonuyla konuştuğunda yüzünü bana doğru biraz daha eğdi. Artık aramızdaki mesafe yok denilecek kadar azdı. "Sence de fazla ufak olmadı mı?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 27, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SIĞINAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin