BÖLÜM 4┃ İLGİMİ ÇEKMİYORSUN

49K 2.5K 1.7K
                                    

Sığınak 4. Bölüm • İlgimi Çekmiyorsun

❄️

Bir bilinmezliğe doğru sürüklenirken kesik bir nefes çektim içime. Doğruyu yanlışı ayırt etmeye fırsat bulamadan bu adamın yanında bulmuştum kendimi. İlerisini hesaplamadan çıktığım yolda ise şimdi menfaatler konuşuluyordu.

"Sen hiç karşılıksız bir iyilik yapmadın mı?" dedim şaşkınca. "Alt tarafı bir gece evinde kaldım. Gördüğün gibi evini de yemedim. Tamam şimdi Ankara'ya götürüyorsun, teşekkür ederim ama zaten gidiyordun. Benim için özellikle gitmiyorsun ki!"

Demir, rahat hareketlerle sigara paketinden bir dal daha çekip ucunu yaktı. Camını tekrar araladığında ise ifadesiz gözlerle bana bakıp önüne döndü.

"Ama sen şu an kayıp ihbarı verilmiş bir kızsın." dedi sakince. "Kendi ağzınla söyledin, ki onların da ilk işi polise gitmek olmuştur. Bu durumda ben sana yardım ediyorum. Belki de seni kandırdım kaçırıyorum. Bir çevirme olsa senin yüzünden benim de başım belaya girecek. Bunları hiç düşündün mü?"

Yutkundum ve sessiz kaldım, adam haklıydı.

"Üstelik." diye devam ederken sigarasının uzayan külünü camdan çırptı. "Orada gireceğin bir işte sigortan yapılacak, kalacağın otel ya da pansiyona giriş yapacaksın. Her şekilde bulurlar seni. Kendine güveniyorsan git tabii. Ama işler istediğin gibi gitmezse oralarda harcanırsın, haberin olsun."

Detayları benden önce düşünmüş, olabilecek tüm ayrıntıları önüme sermişti. Beni zorlamıyordu ama hayat şartları bir şekilde onun yanında kalmam için bana baskı yapıyordu. İçime düşen sıkıntıyla başımı camdan dışarı çevirdim. Gerçekçi olmak zorundaydım. Hiçbir iş tecrübem yoktu. İş bulsam dahi kalacak bir yeri anında ayarlamam mümkün değildi. Yanımdaki para karnımı doyuracak kadardı. Zaten onun da yaptığı iyiliğin karşılığını almadan beni bırakacağı yok gibiydi. Bu devirde kimsenin kimseye karşılıksız iyilik yapmayacağını unutan bendim maalesef. Resmen iki ucu boklu değneği elime almıştım.

Uzun bir müddet ikimiz de konuşmadık. Bakışlarım dışarıya odaklanmış, boş gözlerle akıp giden yolu izliyordum. Demir'in söylediklerini aklımdan çıkartmaya çalışarak başka şeyler düşünmeye çalıştım. Düşüncelerimin arasında boğulurken de aklıma gelen kişi ile kalbim sıkıştı. Annem.

Onu bırakıp giderken ihanet ettiğimi düşündüm. Kim bilir bir daha ne zaman gidebilecektim? Eğer annem hayatta olsaydı bunların hiçbiri başıma gelmezdi. Beni kanatlarının altına alır korurdu, babam gibi arkasını dönmezdi. Bu düşünce gözlerimin dolmasına sebep olurken yüreğimde dikenli bir çalının varlığını hissettim. Hayat niye bu kadar acımasızdı?

Kucağımdaki çantaya tırnaklarımı geçirdiğimi fark edince aklıma içindeki telefonum geldi. Çantanın ağzını açarken Demir'in yan gözlerle bana baktığını hissediyordum. Kapalı telefonumu açınca birden mesajlar ve ulaşılamayan çağrılar düşmeye başladı.

Hepsi babamdan, amcamdan ve Ulaş abiden gelmişti. Ellerim titremeye başlarken derin bir nefes alıp mesajlara girip baktım.

Gönderen: Ulaş abi

"Nereye kayboldun Efsun? Aç şu telefonunu benim canımı sıkma!"

Alt dudağımı dişlerimin arasına alırken diğer mesaja geçtim.

SIĞINAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin