BÖLÜM 16┃KELEPÇE

41.9K 2K 2.5K
                                    


Sığınak 16. Bölüm • Kelepçe

❄️

Demir, evden gideli bir saati geçmiş ve ben hâlâ bağdaş kurup oturduğum yatağımın üstünde, Burçin'in kıyafet seçimini sabırla bekliyordum.

Yanaklarımı şişirdiğim sırada Burçin aniden arkasını dönünce, yanaklarımın içindeki havayı birden yutup gülümsedim. Bana ters bir bakış atıp tekrar kıyafet seçimine devam ederken, içimde kalan havayı bıkkınlıkla dışarı verdim.

"Abartmıyor musun?" diye konuştum. "Alt tarafı yemeğe gideceğim."

Kıyafetlerin yarısını eline alıp bana döndü. "Bunlar hep gündelik şeyler ya bunlarla gidemezsin."

Gözlerimi devirip ona baktığımda yataktan kalktım. "Cidden abartıyorsun." dedim bıkkın bir sesle ve ardından yanına gidip elindeki pantolonla bluzu aldım. "Bunlar iyi işte."

Anında elimden çekerek geri aldı. "Hayır efendim, düzgün bir şeyler giyineceksin." Kıyafetleri dolaba tıkıştırıp, kolumdan tuttuğu gibi kapıya doğru çekiştirdi. "Yürü hadi bana gidiyoruz."

Benim birden durmamla o da durdu. "Ya saçmalama, giyerim ben onları."

Tekrar yürümeye başlarken beni de peşinden sürüklüyordu. "Konu kapandı gidiyoruz." dedi ısrarla. "Günlük kıyafetlerle gitmene izin veremem."

Ardından öylece giderken, zihnime Demir'in sarf ettiği sözler gelince tekrar durdum.

Bıkkın bir nefes alıp, tekrar bana döndü. "Yine ne oldu?"

"Bak kızacaksın biliyorum ama Demir-"

Daha lafımı bitirmeden atıldı. "Sen onun kuklası değilsin Efsun. Sana bu kadar müdahale etmesine nasıl izin veriyorsun?"

Gözlerimi devirip, "Ne alakası var?" diye sordum. "Adam açıkça belirtti işte. O adam eve girdiğinde bıraktığı kağıdı sen okumadın mı?"

Bir süre baktıktan sonra, "Başka bir yere değil bana gidiyoruz." dedi. "Uzak değil taksiyle gidip geliriz. Ne kadar büyüttünüz ya!"

Yok. Anlamıyordu. Acaba ben mi çok büyük tepkiler veriyordum. Sorun bende ya da Demir'de miydi?

"Tamam gidelim ama çabuk dönelim Lütfen." dedim merdivenlere doğru yöneldiğimde.

"Kız yürü elimde kalacaksın."

Kıkırdayarak vestiyere ilerleyip montunu alıp, benim montumu da uzattı. "Sinirden gülüyorum inan ki."

Binadan çıkınca sert esen rüzgar saçlarımı havaya uçuştururken önümüzde duran taksiye bindik. Burçin adresi verdiğinde taksi yoğun trafikte ilerlemeye başlarken başımı cama çevirip uçuşan, kurumuş yaprakları izlemeye koyuldum. Şu an tek düşüncem Demir'in vereceği tepkiydi. Aklıma Demir'in son sözleri gelirken bu düşünceyle midem kasılıp vücudumu bir ürperti sarmıştı.

Dakikalar sonra taksi şık bir binanın önünde durunca Burçin'le taksiden inip binaya girdik. Asansörle üçüncü kata geldiğimizde ise Burçin anahtarlarını çıkarıp bana baktı. "Kasma bu kadar, hemen halledip döneriz."

"Demir'i çok iyi tanıdığını söylüyorsun ama onun tedbir aldığını görmüyorsun." diye konuştum. "Kasmakla ilgisi yok, Burçin."

Bana gözlerini devirdiğinde, "Yine de sana karışıyor." diye üste çıkmaya çalıştı. "Ben öyle algılıyorum."

SIĞINAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin