SIĞINAK

BÖLÜM 51┃SENİ SEVİYORUM

Sığınak 51. Bölüm • SENİ SEVİYORUM

❄️

Bir ay sonra...

Etekleri yeri süpüren gelinliğime aynada son bir kez daha bakıp, duvağın altında dalgalı bir şekilde açık bırakılan  saçlarımı düzeltirken gözlerimi Burçin ile buluşturdum. Mavi gözlerinin içi yine duru sularla kaplanmış, hayranlıkla beni izliyordu.

"Çok güzel bir gelin oldun." diye mırıldandı ve makyajını bozmamak için elini yüzüne sallamaya başladı. "Ay ağlamak istemiyorum. Sonra kocan olacak adam benimle zombi diye dalga geçiyor." dedi sitem ederek.

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp biraz sessiz kaldığımda, aynadan kesişen bakışmamıza son verip yönümü ona döndüm. "Bakma sen ona. Seni sevdiği için takılıyor." dedim. "Ama ağlamanı ben de istemiyorum. Bugün mutlu günümüz ve daha fazla gözyaşı yok."

Yanıma kadar geldiğinde, "Ağlamayacağım, sadece sarılmak istiyorum." diye fısıldadı ve daha kolları boynuma dolandığı an içini çekerek sessiz sessiz ağladığını duydum. Ellerim sırtında gezerken burnumun ucu sızlıyor kendimi zor tutuyordum. Gelinliği giyindiğim an annemin yokluğu kalbimi yarıp geçmiş, yanımda olamadığı ve bu günleri göremediği için dakikalarca ağlamıştım. Şimdi ise gözlerim yine doluyordu.

"Ama ben de ağlayacağım birazdan. Sonra tüm makyajım akacak ve nikaha geç kalacağız."

Kendini birdenbire çektiğinde, "Sakın!" diye uyardı panikle konuşarak. "Nikaha çok az kaldı, ağlayayım falan deme."

Gözlerinden akan yaşlarla karşımda ciddi ciddi konuşması gülümsememe sebep olmuştu. "Hadi şu gözlerini hallet, birazdan gelirler." diye konuştum ve o sırada kapı çaldı.

Aralanan kapının arasından Mert, başını hafifçe uzatıp hayranlık dolu bir ifadeyle beni süzdüğünde dudaklarından dökülen ıslıkla ortamın sessizliğini bozdu. "Vay yavrum vay." dedi alt dudağını ısırıp yavaş adımlarla bana doğru adımlayarak. Üzerine giyindiği şık bir takım elbiseyle çok yakışıklı görünüyordu. Gözlerini ayırmadan yanıma yaklaştığında ise elini bana uzattı ve parmak uçlarımdan tutup beni kendi etrafımda döndürdüğünde gelinliğimin etekleri uçuş uçuş oldu. "Sen bildiğin peri gibi olmuşsun." diye konuştu kısık bir sesle. "Hayatımda gördüğüm en güzel gelin sensin sanırım."

Sonra burnundan derince bir nefes alıp bakışlarını Burçin'e çevirerek, "Uzun zamandır ilk defa genzim yanıyor." diye devam etti boğuk bir sesle. "Gelinliğin yakışacağını biliyordum ama bu kadarını tahmin etmemiştim."

Kalbime ılık bir his akarken içtenlikle gülümseyip boynuna sarıldım. "Teşekkür ederim." dedim samimi bir şekilde. "Sen de çok yakışıklısın olmuşsun. Bu gece tüm kadınların sana dibi düşecek."

Beni bırakıp geriye çekildiğinde, "Tek tabanca yaşamaya alıştım, kimseyi istemiyorum." dedi ve yüzünü garip bir şekilde buruşturdu. "Başıma bela almaya hiç niyetim yok."

Burçin hemen yanımızda ki aynaya ilerledi ve göğsünün tam altından bollaşan kırmızı renkli straplez elbisesini gelişi güzel düzelterek. "Saçmalama." dedi tam bir kaynana edasıyla. O sırada göz makyajını tazeliyordu. "Öyle tek başına hayat mı geçermiş? Yaşın geldi geçiyor, birini bulup hayatını düzene koysan fena mı olur?"

"Hayatım zaten düzende, asıl biri girerse kayacakmış gibi hissediyorum." dedi Mert, bana göz kırparak. "En iyisi yalnızlık, oh mis."

"Aman ne hâlin varsa gör, karışmıyorum."