Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❄️
Yüzümde varla yok arası bir makyajla ve tek omuzumdan aşağıya inen kuzguni saçlarım, Burçin'in verdiği kıyafete uyum sağlarken aynanın karşısındaki işimin bittiğini anlayıp odanın kapısına yöneldim. Kapının kulpunu kavradığımda ise sol avucumun içi sızlayınca dişlerimi sıktım.
Avuç içimi kendime çevirdiğimde sesli bir soluk döküldü dudaklarımdan. Su toplayan yaranın ortası çukurlaşmış, kenarları kıpkırmızı olmuştu. Durumun vahamiyetine göre önemsiz bir yanıktı, gelip geçici bir acıydı fakat Demir bunu öğrendiği an Koray'a olan düşmanlığı artacak soluğu onun yanında alacaktı.
Demir'i tehlikeye atmak istemiyordum.
Odadan çıkıp mutfağa yöneldim. Demir, sigarasını yakacakken gözleri beni buldu. Siyah kot pantolonu ve üzerine giyindiği beyaz gömleğinin üst iki düğmesi açılmış, kıyafetlerini tamamlayan deri ceket ile göz alıcı duruyordu. Tanımlayamadığım bakışları üzerimde takılı kaldığında ise beni baştan aşağı süzdü ve kaşları hafifçe çatıldı.
Adımlarım yanına kadar ulaştığında kendi etrafımda dönüp, "Nasıl olmuş? diye sordum.
Kalçalarıma takılı kalan bakışları önümü dönmemle birlikte göbeğimi buldu. Bir müddet belimi inceleyip gözlerime baktığında ise yakışıklı yüzünü gölgeleyen bakışları garip bir hâl aldı.
"Bunları eğer evde giyeceksen muhteşem görünüyorsun." dedi. "Çok yakışmış."
Yüzümü buruşturup önüme aldığım saçlarımı geriye salarken, "Çok komiksin." diye mırıldandım. "Dışarı çıkacağız unuttun mu?"
Sigarasını yaktı ve kalçasını tezgaha yasladı. Gözleri omuzlarımda, çıplak belimde, bacaklarımda, kısacası vücudumda dolanıp duruyordu. "Çıkacağız ama sen üzerini değiştirdikten sonra."
"Sebep?" dedim. Kaşlarım çatılmıştı. "Madem güzel olmuş niye değiştireyim?"
"Çünkü." derken çenesiyle göbeğimi işaret etti. Gözleri yakıcı bir ateşle şimdi oradaydı. "Üzerinde hayaller kurduğum göbeğini kimsenin görmesini istemiyorum."
Çenem neredeyse yere düşecekken dudaklarımı birbirine bastırdım. Lafını esirgemeden açıkça söylediği kelimeler yanaklarımın yanmasına neden olmuştu.
Kollarımı göğsümün altına bağlayıp, "Değiştirmiyorum." dedim. Son söylediği cümlenin üzerinde durmamam lazımdı. "Hem yakıştığını söylüyorsun hem de çıkarmamı istiyorsun."
