İYİ OKUMALAR!
İkide Aşk - Bölüm İki: Teklif
Kıstığım gözlerimle önümde oturan insanlara kötü bakışlar atarken, onlara ne tür işkenceler yapsam diye düşünüyorum. Adana Spor forması ile Adana DemirSpor maçının ortasına atabilirdim. Tabii sonra dayım da tek yumruğu ile beni maçın ortasına atabilirdi. Sonra annem dayımı falan... Sanırım aile içi kaosa sebep olmama gerek yoktu. Yeterince vardı zaten... Yine de haksızlıktı bu! Yaman'ı yaman ellere atıp, biricik kuzenimle oturmayı düşünmüştüm. O ise Yaman ile oturmuştu, acımasız bir insandı. On kişilik sınıfta, beni yalnız ve çaresiz bırakarak beraber oturmuşlardı.
Bu acımasızlıktı.
Bu hainlikti.
Onların beni umursamadığını fark edince kendi kendime trip atarcasına saçlarımı geriye doğru attım ve masanın üzerindeki telefonumu açıp Taha'nın mesaj kutusuna girdim. Görüldü bile olmayan yüzlerce mesajım önüme dizilerken, bunu umursamamaya çalışarak parmaklarım klavyenin üzerinde dolanmaya başladı. Bunu umursasaydım yatıp kalkıp ağlamam lazımdı çünkü. Ama ben sürekli ağlayamayacak kadar neşeli bir insandım. En son ne zaman ağladığıma dairde bir fikrim yoktu.
Ayırca Tahacım Sanuçcum; bana bakmış, gülümsemiş ve utanmışken ağlamam çok saçma olurdu.
dizeyigit: selam aşkım
dizeyigit: bugün senin bebek suratını göremedim
dizeyigit: bir süre de görmeyecek gibiyim malum Kayseri deplasmanı
dizeyigit: ama ne demişler kavuşacaksan özlemek bile güzeldir
dizeyigit: umarım demişlerdir yani
Kendi kendime iç çektim ve telefonumu kapatıp masanın altına koydum. Başımı usulca kaldırıp sınıftakilere bakmaya başladım. Dersin başlamasına az kalmıştı ve neredeyse tamdık. Herkes birbirine çekingen bakışlar atıyordu. Ama kaynaşacağımız zamanın çok uzak olduğunu düşünmüyordum. Ne kadar erken o kadar iyiydi çünkü.
Sınıfın içine yeni biri girdiğinde herkesin bakışları ona döndü. Yürürken ufak bir duraksama ile kapının önünde durdu ve etrafa bakındı. İki boş yer vardı ve bunlardan biri benim yanımdı. Duvar kenarı ve klimanın tam önü... Evet harika bir yer seçmiştim kendime. Adana sıcağında klimadan uzakta oturamazdım çünkü. Keşke insanın kendine özel kliması olsaydı. Ya da Adana daha az sıcak olsaydı, böyle daha kolay olurdu. Allah'ım bunu bir düşünebilir miydin acaba?
"Efe?" dedi Yaman aniden ayağa kalkarken. Çocuğun gözleri onu bulurken, ikisi de birbirlerine doğru büyük adımlar attılar. Yan yana geldikleri anda sarıldılar birbirlerine. "Kardeşim." dedi çocuk tok bir ses ile Yaman'ın omzuna pat pat yaparken. O ufacık pat patı bana yapsa Allahıma kavuşurdum. Gerçi çocuk bana eğilirken bel fıtığı olup öledebilirdi. Deniz arkasını dönüp bana baktı. "Kendimi Müge Anlı'da ki büyük kavuşmayı izliyormuş gibi hissettim." dedi meraklı çıkan sesiyle. Bakışlarında da merak hakimdi. Yaman'ın arkadaşlarının çoğunu tanıdığımızı düşünürsek, merak etmesi normaldi. Gözleri kısılıp 'bu kim?' bakışı attığında, dudaklarımı büzüp omuzlarımı kaldırdım. Bende bilmiyodum ki. Oysa favori aktivitem Yaman'ın rehberlerindeki kişilerin whatsapp profillerini incelemekti. Buna rağmen bu çocuğu ilk kez görmüştüm. Yaman'ın bahsetmediğinden ise çok emindim. Acaba denk mi gelmemişti yoksa Yaman bu çocuktan hoşlandığı için çocuğu kendine mi saklamıştı.
Kendi kendime göz devirdim. Yaman erkeklerden hoşlanmıyor ki Dize?
Çocuk benim yanıma oturdu aniden. Çantasını sıranın kenarına asarken gözlerimi kıstım. İnsan bir sorardı, 'rica etsem kusursuz sıranıza oturabilir miyim?' derdi. Medeniyet diye bir şey kalmamıştı gerçekten. Kendi kendime gözlerimi devirdim yeniden. Birde bayıl istersen Dize?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİDE AŞK
Romancenot : gerçek bir olaydan esinlenmiştir. Sizce ben; 'yuh ya ne aşkı' dediğim futbolcuya aşık olup, üstüne onunla konuşmak için kuaförü ile iletişime geçmiş miyimdir? "...Tam önümüzde durduklarında, bildiğim sayılı oyunculardan Gökhan İnler'in yanında...