Bölüm On Sekiz

3.4K 205 32
                                    

İkide Aşk - Bölüm On Sekiz: 'Merhaba Büyük Beşiktaş Camiası'

Aylar Sonra - Eylül 2022

Dize Yiğit

"Senden sonra kalbimi sevgilere kapadım." diyerek arkada çalan şarkıya eşlik ederken, dolan gözlerim her zamanki gibi beni yalnız bırakmamıştı. Yüzümde buruk bir tebessüm yer edindi ve şarkıya usulca eşlik etmeye devam ettim. "Ben seninle o günü, bin yıl gibi yaşadım."

"Abla!" diye çığlık atan ses ile üzerimdeki bütün duygusallık anında yok olurken kaşlarım çatıldı. Duygusal bir an bile yaşatmıyorlardı ki! "Salonda cinayet işleniyor!" diyerek yeniden bağırdı Yankı. Burnumu çektim ve hızlı adımlarla salona ilerledim. "Gelme üzerime katil!"

Salona girdiğimde gördüğüm görüntü beni gram şaşırtmazken, Efe yan yan yanıma yaklaştı. "Tahminen ne zaman kavgayı keserler?" diye sordu fısıldadığını zannederek. Ters bakışlarımı attım ona. "Hepinizi öldürdüğümde kesecekler." dedim bezgin bir şekilde konuşurken. Efe geldiği gibi yan yan giderek benden uzaklaştı.

Erkek kardeşim Yankı ağlarcasına Deniz'in ellerini saçından uzaklaştırmaya çalışıyordu. Yaman ise arkadan Yankı'yı bırakması için Deniz'e yastık darbeleri indiriyordu. Deniz ise Yankı'nın saçlarını bırakmıyor ve bir yandan da arkaya doğru tekmeler atarak Yaman'ı kendinden uzaklaştırmaya çalışıyordu.

Her saat başı onları böyle bulduğumu söylememe gerek var mıydı? Bence yoktu.

"Size seri katillerin çoğunun aslan burcu olduğunu söylemiş miydim?" diyerek mırıldandım başlarında durduğumda. Hepsi hareket etmeyi kesip bana dönerken, sahte bir gülümseme gönderdim onlara. Deniz ve Yankı bakışırken, Yaman elindeki yastığı ile onlardan uzaklaştı. "Canım kuzenim." dedi Deniz Yankı'nın saçlarını bırakıp başını öptükten sonra. Gözlerimi devirdim.

"Bir daha kavga ederseniz yediğiniz bokları annemlere anlatmaktan asla çekinmem." dedim sakinliğimi sürdürmeye çalışırken. Yankı'nın yüzünde şerefsizce bir gülüş olduğunda gözlerimi devirdim yeniden. "Kanıtlarıyla."

Hiçbirinden ses çıkmadığında gülümsedim genişçe ve  el çırptım. "Harika. Şimdi uslu durun ve işinizi yapmaya devam edin." dedim sahte neşemle. Yankı, Yaman ve Efe mutfağa giderken; Deniz bana ağlamaklı bakışlar atarak odasına gitti. Onun peşinden gittim ve odama girdim. Dolabımın başına geçip kıyafetlerimi kaldığım yerden yerleştirmeye devam ettim.

Şubattan beri değişen birçok şey olmuştu. Ama bir yandan da hiçbir şey değişmemişti sanki. 

Keşke olsa dediğim her şeyi oldurmuştum. İstediğim her şey artık benimleydi.

Bir şey dışında. 

Aslında bir kişi dışında.

Hakkında konuşmak istemediğim bir kişi.

On dokuz yılımın en güzel zamanlarını yaşarken kendimi onu konuşarak daha fazla yıpratamazdım. 

Çorba gibi olan şarkı listemde Ebru Gündeş Harika çalmaya başladığında kendi kendime gülümsedim. Bir yanım hala yaprak döküyordu ama bir yanım hala bahar bahçeydi.

"Kaderime ağladım, tükendi genç çağlarım!" diyerek odama dalış yaptı Deniz. Bir yandan kıvırtıyor, bir yandan da şarkıya eşlik ediyordu. "Bırak eskisi gibi olalım."

"Ay Dize!" dedi çift kişilik yatağıma atlarken. Yüzünde saçma sapan bir gülümseme vardı. Yüz üstü yattı ve dirseklerini yatağa dayayıp, yüzünü avuç içlerine yerleştirdi. "Kendi evimizdeyiz. İlk evimiz." diyerek devam etti. Kendini hala bir rüyanın içinde hissediyordu. Haklıydı. Çünkü bende hala kendimi bir rüyanın içinde hissediyordum.

İKİDE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin