Bölüm Otuz Beş

2.6K 136 8
                                    

Selam bebeklerim!

Kocam(tayyipsanuc), yani enişteniz, SONUNDA(07.07.23) yardım çığlıklarımı duyup stori attığı için keyfim aşırı yerine geldi ve bunu ödüllendirmem gerektiğini düşündüm. 

Hepinize keyifli okumalar!

İkide Aşk: Bölüm Otuz Dört: İkide Aşk.

Birkaç Gün Sonra

Aşk hayatımın her evresinde benim için çok önemli bir olaydı. Yakışıklı bulduğum herkese 'aşığım' desem de on sekiz yaşına kadar hiç olmamıştım. Tabi çocukluk aşkımı saymazsak... Ama o şuan önemli değil çocuktum sonuçta. Neyse! Taha'ya hissettiğim duyguların başta aşk olduğunu düşündüğüm pek söylenemezdi. Her ne kadar öyleymiş gibi davransamda... Sonra ondan ayrı kalmıştım. Hayatımın en zor zamanlarından biriydi sanırım. Aynada kendimi gördüğüm her anda Taha'ya aşık olduğumu görebiliyordum, görmemem gerektiği halde üstelik. 

Taha Sanuç, bana aşkı öğretmişti.

Onun yanında asla susmayan kalbim, titreyen ellerim, gözlerimin içinde parladığında emin olduğum ışık... Bedenimin ve duygularımın gösterdiği her duygu ya da reaksiyon diyeyim, ona aşkımın çok büyük bir kanıtıydı. Ve kalbimin en orta yerine hakimiyet kurmuş bu aşk, gün geçtikçe daha çok büyüyordu.

Taha bana aşkı çok güzel öğretmişti. Ben ise aşkı en güzel onda görmüştüm.

Biz belki birçok anlamda birbiri ile uyumlu olan bir çift değildik. En basitinden o birçok konuda daha sakindi, ben ise asla değildim. O sade kahveler içerdi, ben ise sade kahvelerden asla hoşlanmazdım. Bir sürü birbirimize zıt olduğumuz nokta vardı yani. Ama biz zıtlıklarımızı birbirimiz ile çok güzel tamamlıyorduk.

Belki bu ileride bizim için zorluk olacaktı. Ama aşkımız o zaman çok büyük olacaktı ve biz başımıza gelen her zorluğu el ele tutuşup atlatacaktık.

Duygulandığımı hissederken gözlerimi tavana doğru çevirdim ve kırpıştırdım. "Dize?" diye mırıldandı Deniz şaşkın çıkan sesiyle. Bakışlarım onu  bulduğunda gözlerimin dolduğunu hissettim. Deniz kendimi beldim bileli yanımda olan tek insandı. Kuzenimdi, favori dayımın kızıydı. Ama canımdı da. Her şeyimdi. Bana attığı garip bakışları fark ederken gözlerimi yeniden tavana çevirdim. "Ağlayacak mısın lan?"

"Ay regl olacağım galiba." diyerek hızlıca mırıldandı. Gözlerimdeki yaşlar sonunda geriye gittiğinde Deniz'e döndüm. Bana boş bakışlar attığını fark ederken gözlerimi devirdim. "Sonunda!" dedi birden konuşurken. Yüzünde geniş bir gülümseme vardı. "Meryem Ana olduğundan şüphelenmeye başlamıştım."

Meryem Ana esprisi, yaparken çarpılmaktan korktuğumuz ancak reglimiz her geciktiğinde birbirimize yaptığımız bir espriydi. Ama bir gün gerçekten ya çarpılacaktık ya da İsa yanımıza gelip 'siz benim annemle nasıl dalga geçersiniz kafirler' diyerek bizi dövecekti.

"O zamana kadar bebişimiz iki aylık olurdu hayatım." diyerek konuştum umursamazca. Deniz omuz silkti. Regl düzensizliği ailedeki en büyük sorundu ve bundan maalesef bende mustariptim. Tabi bende bol duygusallık ve yer yer sinir gibi etkileri de vardı. Tek artı noktası ise acının yok denecek kadar az olmasıydı. Bu yüzden ablam cin olduğumu iddia ediyordu. "Ay sizin bebiş de güzel olur he." dedi Deniz konudan bağımsız konuşurken. Yüzünde imalı bir gülümseme yer edinmişti. Taha ile ikimizden bir bebek düşüncesi kalbimi sıcacık etti o anda. Güldüm sonra. "Taha duymasın ama inşallah burnu bana benzer." diye konuştum hızlıca. Deniz kıkırdarken gülerek başımı iki yana salladı.

İKİDE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin