Bu asla veda değil dediğim bir kısımdayım yine... Hepinize keyifli okumalar!
İkide Aşk- Final
ÜÇ YIL SONRA
İki genç, hızlıca çarpan kalpleri ve heyecandan titreyen elleri ile çıktılar içinde bulundukları binalardan. Aralarında olan mesafeye rağmen hisleri aynıydı ve ikisinin de aklında aynı düşünce vardı: Birbirlerini aramak.
Genç kadın delice titreyen elleri telefonunun kilidini açtı ve sevdiği adamın numarasının üzerine tıkladı. Genç adam, cebinden çıkarttığı anda çalmaya başlayan telefonunu heyecanla açıp kulağına dayadı.
"Taha."
"Dize."
İkisi de birbirlerine aldırmadan sözlerine hızlıca devam ettiler: "Sana çok güzel bir haberim var!"
Saatler Önce
"Tamam Deniz tamam." dedim hızlıca konuşup, tehditlerini engellemek adına. "Provaya yetişeceğim. Merak etme."
"Hele bir yetişme..." dedi elli bininci kez. Gözlerimi devirirken, dudaklarımda bir tebessümün yer edinmesine de engel olamamıştım. "Ağzına sıçarım senin Dize!"
"Aşkım..." diye mırıldandım adımlarım dururken. Heyecanla çarpan kalbim kendini belli etmeye başlamıştı çoktan. Gözlerim binanın üzerinde dolandı. "Biraz daha lafa tutma beni. Geç kalmayacağım."
"Tamam." dedi ve bir şey dememe izin vermeden telefonu yüzüme kapattı. Umursamadan telefonumu çantama attım ve heyecanımı dindirmek adına derin bir nefes aldım. Hayatımın bir başka evresine daha adım atmak üzereydim. Bu evrenin bana ne getireceğinden emin değildim, sadece çok heyecanlıydım.
Geç kalmamak adına binayı izlemeyi bıraktım ve acele adımlara içeri girdim. Güvenliğe selam verdikten sonra asistanın olduğu masaya ilerledim. Genç asistan, yüzündeki geniş gülümseme ile karşıladı beni. "Hoş geldiniz Dize Hanım." diyerek neşeyle konuştu. "Toplantı odasında sizi bekliyorlar."
"Geç mi kaldım?" dedim kaşlarım havalanırken. Geç kalmış olmam olasılıksızdı ama endişelenmeden edemedim. Bugün hiçbir şey kötü geçmemeliydi çünkü. "Hayır kalmadınız." dedi asistan bu halime. "Sadece diğerleri heyecanlı oldukları için erken toplandılar."
Sözleri heyecanımı arttırırken, gülüşüme engel olamadım. Onun yönlendirmesi ile toplantı odasına geçtiğimizde, kapıdan girdiğim an herkes ayaklanmıştı. Büyük bir toplantı masasının etrafında, tam olarak sekiz kişi vardı ve herkes beni bekliyordu. Tanıdığım birkaç yüzün arasında tanımadığım yüzler de olması ve masanın üzerinde bulunan kocaman bir kutu içten içe heyecanımın yanına büyük bir gerginlik eklemişti. Dize, çıkabilecek miydik bunun da altından?
"Hoş geldin Dize." dedi Ela abla, her zamanki samimiyeti ile. Kollarını bana doladığında bende ona sarıldım sıkıca. Aylarımın geçtiği kadınla, samimiyetimiz oldukça ilerlemişti. "Hoş buldum Ela abla." dedim hızlıca. Gülümseyerek baktı suratıma. "Sona geldik." diye mırıldandığında kafa salladım yavaşça. Sona gelmiştik...
Herkesle selamlaştıktan sonra masanın başına oturdum. Ela abla yanımdaki yerini almıştı ve masanın üzerindeki kutuyu kendine doğru çekmişti. "Son halini görmedin, bu yüzden çok merak ettiğini düşünüyorum." dedi heyecanlı çıkan sesiyle. Kendime engel olamayarak hızlıca kafa salladım. "Olmuş mu?" dedim kendime engel olamayarak. Her şey planlarımdaki gibi gittiyse olmuş olmalıydı. Ama ya gitmediyse ya da düşündüğümden daha kötü olduysa?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİDE AŞK
Romancenot : gerçek bir olaydan esinlenmiştir. Sizce ben; 'yuh ya ne aşkı' dediğim futbolcuya aşık olup, üstüne onunla konuşmak için kuaförü ile iletişime geçmiş miyimdir? "...Tam önümüzde durduklarında, bildiğim sayılı oyunculardan Gökhan İnler'in yanında...