<33Merhabalar papatyalarım. Bölümler ilerledikçe kafanızda her şey daha iyi oluşacak. İyi okumalar dilerim.<33
---
6.Bölüm: Bastırılmış Huzur
.| Karaca'nın Güncesi|.
30 eylül 2007
Bugünlerde yalnızlık beni her zamankinden biraz daha rahatsız ediyor. Nedenini bilmiyorum ama konuşmak istiyorum. Birileriyle her dakika konuşmak istiyorum. Hayatımın en garip yanlarından biri de asla annemin benim kimseyle konuşmama izin vermemesi. Ama her şeye rağmen iyi ki sen varsın günlüğüm. Sende olmasan ben kime yazacaktım dertlerimi? İyi ki beni sebepsizce dinleyip sayfalarca benimle sohbet ediyorsun. Seni seviyorum...
Gözlerimi açınca boynumun tutulduğunu anladım. Elimi sızlayan boynuma değdirip fularımı sıktığı için boynumdan çıkardım. Saat gece yarısını epey geçmişti. Bunca saattir nasıl uyuduğumu düşündüm. Pars'ın nerede olduğunu bilmiyordum. Koltuktan kalkıp tutulan belimi ve boynumu biraz hareket ettirmeye çalıştım.Burada uyumak tam bir felaketti. Yutkunup boş odada gözlerimi gezdirdim. Işığı açıp banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkayıp bir süre aynadaki yansımama baktım. En son Pars'la otelin lobisine girmiştik sonra o işi olduğunu söyleyip gitmişti.
İşi kesin karı kızdı. Ne yapmak istiyorsa yapsın bana ne ki? Bozulan saçımı tekrar sıkıca toplayıp canımın acımasını umursamadan sıkı bir şekilde yukarıdan topladım.
Boynumdaki yaralar bariz bir şekilde kendini gösterirken bakışlarım aynaya odaklanmıştı. Parmaklarımı boynumu hareket ettirdiğim için kanamaya başlayan yaraya doğru çıkardım. Bunların eve dönmeden iyileşmesi gerekiyordu. Bu yüzden krem sürdüm ve odama kahve isteyip beklemeye başladım.
Saat neredeyse sabaha yaklaşmıştı ancak çalışmam gerekiyordu. Bayağıdır çalışmıyordum ve bu durum kötü sonuçlar doğurabilirdi. Hava sıcak olduğu için balkonda bulunan masaya diz üstü bilgisayarımı yerleştirip az önce getirilen kahvemi elime alarak derin bir nefes çektim içime.
Otelin en lüks odasında birazdan doğacak olan güneşi seyrettim, bir süre sonra işimin başına dönüp çalışmaya başladım.
Balkonun girişinden birinin girdiğini duyumsadım ama dönüp bakmadım. Dik oturuşum ve dikkatlice klavyede ince, soğuk parmaklarımı gezdiriyor oluşum beni tatmin ediyordu.
Hani kendinizi güzel bulduğunuzda ve kendinizden etkilendiğinizde özgüveniniz artar ya bende kendimi özgüvenli hissediyordum. Hep dik yürüyordum, hep kendimden emindim. Belki kendimi tanıyordum belki de kendimi sakladığım için bu yönlerimin ağır basmasını istiyordum.
Annem herkesi memnun etmem gerektiğini söylerdi bana oysa insanları hiçbir zaman memnun edemezdiniz. İnsanlar her zaman sizin hakkınızda saçma sapan şeyler üretirdi. Onları dinlemek bu dünyada yaptığım en büyük hatalardan biriydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİĞİN VAVEYLASI
JugendliteraturGeçmişini, tozlu sayfalara gömüp halının altına süpüren Karaca, zamanla geçmişinin onun için açtığı çukura düşüyor. İçinde yüzleşmesi gereken koca geçmişi ve önünde hesap vermesi gereken birinin olduğu gerçeği onu kasıp kavuruyor. Bataklık misali o...