24.Bölüm: Unutulmuş Geçmişin Ortaya Çıkışı

1.4K 91 25
                                    

<33Yeni bölüme hoş geldiniz. Geçen bölüm biraz gergin ve beklenmedikti farkındayım. Bu bölüm biraz daha kafanızda bir şeylerin oturacağına eminim. Baran için çok önceden yazdığım bir özel bölüm vardı. İlerleyen zamanlarda onu da paylaşmayı düşünüyorum. İyi okumalar dilerimm<33

 İyi okumalar dilerimm<33

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

24.Bölüm: Unutulmuş Geçmişin Ortaya Çıkışı

.|Karaca'nın Güncesi|.

Bir abim varmış günlük, evet abim. Böyle başlamamalıydım biliyorum ancak ne yazık ki gerçekmiş bu. Ben başta inanmadım hatta kendi içimde bile inkar ettim ama onun anlattıkları, bana söyledikleri...

Her şey o kadar netti ki. Düşününce mantıklıydı. Kafamın içinde o kadar karışık düşünceler var ki ben bile bazen aklımı kaçıracak gibi oluyorum. Rüyada mıyım? Kabusta mı bilmiyorum. Benim belki de tek sorunum, hiçbir şey bilmiyor oluşumdur...

Bugünün tarihini unutamam, unutmak da istemiyorum. Bugün, yani Ağustos'un 12'si. 12 Ağustos cumartesi. Öğrendiğim gerçekliğe bir yenisi eklendi. Unuttuğum bir şey daha önüme serildi. 


"Abin." Alayla gülüp ona göz devirdim. Kollarımı birleştirip saçma şeyler söylüyormuş gibi ayakta sabit kaldım. Kulaklarıma bir fısıltı dolmaya başladı ama onu duymazlıktan gelmeyi seçtim. 

"Evet bende aslında Acun'un kayıp kızıydım." Kendi dediğime gülüp Pars'a baktım alayla. Herkesin yüzündeki ciddiyet beni de ciddi yapmaya başlarken kulaklarımdaki kalp sesimi en aza indirgemeye çalıştım. Neden herkes bu kadar ciddiyken ben öylece gülüyordum.

"Ben ciddiyim Karaca." Gözlerimi kırpıştırıp sanki onu onaylıyormuşum gibi kafa salladım. Bu onaylamaktan ziyade alayla karışık bir ifadeydi. İçimde oluşan garip his beni ürkütürken söylediklerinin yalandan ibaret olduğunu kendime inandırdım.

"Abinim lan abinim." Öfkeli sesi bana çarptığında bir adım öne atılmıştı. Gözünde gördüğüm öfke bana mıydı sahiden? Pars o adım attığında ona doğru adım atmış ve onun kolundan tutmuşken o kolunu Pars'tan kurtardı ve bana bir adım kala durdu. Kendine yeniliyor gibi gözüküyordu ondan daha büyüğü benden nefret eder gibi suratıma bakıyor oluşuydu.

SESSİZLİĞİN VAVEYLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin