Merhabalar, buraya kadar nasıl geldik böyle. Bölümler sizce nasıl ilerliyor. Satır arası yorum yapmayı ve bölümleri oylamayı unutmayın bitanelerim. İyi okumalar dilerim.
---
36.Bölüm: Kardeş Bağı
Bu Kuzey Eraslan değildi, bu bizim şirkette bir ara çalışmış olan Mert Çakmak'tı. Bu yüzle karşılaşmayı hiç beklemiyordum. Bu adamın ne işi vardı burada? Adı neden Kuzey Eraslan'dı. Benim adamlarım acaba yanlış kişiyi mi kaçırmıştı? Ay yok ya yıllardır onlar benle çalışıyorlar olmaz öyle şey. Yok olmaz olmaz.
Sert ifademi bozmadan ilerledim ve dikkatlice bir süre hafızamı yokladım. Bu adam o adamdı. İyi de ismini neden değiştirmişti. Sakinim sakinim, halledeceğim. Getirdikleri sandalyeye oturup adamın karşısında ifadem silikken bir süre sessizce bekledim. O konuşmayıp sadece öfkeyle arkadan bağlı olan kollarını hareket ettirmek için çabaladı.
"Mert Çakmak?" Keskin gözlerim iğneleyici bakışlarımla onu süzerken gözleri bir anda büyür gibi oldu. Dudakları daha sert birbirine kenetlendi. Arkamdan Pars'ın geldiğini elini omzuma çıkarınca fark etmiştim. Ona dönmeden adamla konuşmaya devam ettim.
"Doğru mu?" Sesim odada yankı yaparken Pars'ın bu ismi bilmediğine emindim. İmalı bakışlarım üzerinde dolaşırken o oldukça sakindi. "Doğru." Sesi de aynıydı. Ortada dönen oyunları anlamışım gibi biraz öne eğilip bacak bacak üstüne attım ve kafamı biraz yana eğip ondan gözlerimi çekmedim. Zorluk çıkarma da anlat ne biliyorsun ne olur ya.
"Adını neden değiştirdin?" Bir cevap yok.
"Adın neden Kuzey Eraslan oldu?" Bir cevap yok. Hayır yani soruyu farklı açılardan soruyorum yine bir cevap vermiyor.
"Maili atan kişi sen miydin?" Yine cevap yok. Sakinim.
Sakin kalamaz.
"Maili atan sen miydin?" Öfkeyle kalkıp dişlerimin arasından tıslarcasına konuştum. Sakin falan kalamıyordum.
Kalamaz demiştim.
Ona yaklaştığımda bir süre bakıp ciddi ifademle karşılaşınca kafasını geriye attı. "Bana cevap ver." Dudaklarını birbirine bastırmakta ısrarcıydı anlaşılan. Kendini sıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİĞİN VAVEYLASI
Teen FictionGeçmişini, tozlu sayfalara gömüp halının altına süpüren Karaca, zamanla geçmişinin onun için açtığı çukura düşüyor. İçinde yüzleşmesi gereken koca geçmişi ve önünde hesap vermesi gereken birinin olduğu gerçeği onu kasıp kavuruyor. Bataklık misali o...