22.Bölüm: Öfkenin Ateşi

1.9K 113 47
                                    

<33Ben bölümler akıcı olduğu için sizden çok çok öndeyim. İçeride çok fena şeyler oluyor. Sizlere de buraya kadar sabırla okuyup geldiyseniz çok teşekkür ederim. Sevgilerimle, iyi okumalar dilerim.<33

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

22.Bölüm: Öfkenin Ateşi

.|Karaca'nın Güncesi|.

Öfke kontrolümü sağlayamıyorum günlüğüm. Çok deniyorum ancak olmuyor. Anneme bu sinirimi gerçekten göstermeye başladım. Ona olan nefretimi kusuyorum biliyor musun? Beni görmen lazım onun geçen boğazına yapıştım. Günü gelecek öldüreceğim de. 

Pars'la nasıl olduğumu sordun var sayıyorum:) Onunla iyiyim genelde. Bugün biraz tartıştık ama sorun tartışmamız değil birbirimizi anlamamızdan kaynaklanıyordu. O psikoloğa gitmemi söylüyor. Ama benim aklıma psikolog deyince her seferinde o kelepçelenmiş ve yatağa bağlanmış insanlar geliyor. Pars bana zaten anlattı, orada öyle şeyler yapmıyorlarmış.

Benimle geleceğini söyledi. Onunla gideceğim. Bana dedi ki, orada sandığım gibi şeyler olmuyor. Sadece konuşmak için gidildiğinden bahsetti. Ben ona biraz kırılmıştım, üzerime geldiğini düşündüğüm için biraz bağırdım. Aslında bir tık kavganın sorumlusu bendim. Öyle işte güzel günlüğüm. Ben gidiyorum şimdi ama yarın tekrar geleceğim. Bu günlük ölene dek yazılacak, sözümdü zaten. Ben verdiğim sözleri tutarım beni en iyi sen tanıyorsun. ;)

"İçeri gel Baran." Pars'ın sesi Baran'ın kapıdan girmesini sağladı. Hafif sırıtarak sanki bunu bekliyormuş gibi Baran içeri girip yanımıza yaklaştı. 

"Bir an öldün sandım." Alayla onu ifade etmek için kaşlarını kaldırdı ve elini kot pantolonunun cebinden çıkarmadan yatağın ucundan Pars'a baktı. 

"Bende bir an öyle sandım." Bilmiş sesi ölüm kelimesinin geçtiği cümlede yüreğime ağırlık gibi çökerken ona döndüm. Hafif çattığım kaşlarımı ona çevirdiğimde bana döndü ama bir şey demedi. Konuşsunlardı işte ben burada uyurdum. 

Kafamı tekrar Pars'ın elinin dibine koyup gözlerimi kapattım. Bir süre bir şeylerden konuştular ama bunları duyabilecek kadar bile bilincimin açık olduğunu düşünmüyordum. Baran çektiği sandalyeyle oturup Pars'la konuşurken ben onların bu kadar içli dışlı olduklarını bile bilmiyordum. 

SESSİZLİĞİN VAVEYLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin