28.Bölüm: Acımasız Keskin Yıldırım

885 60 52
                                    

<33Bu günlerde yazmakta çok zorlanıyorum. Çünkü siz bu kısımlara yeni gelmişken ben kırk dördüncü bölümü bile bitirdim. İnanır mısınız kendimi çok yorgun hissediyorum. Son zamanlarda yazdığım en zor bölümlerdi. En azından taslakta var da sizi çok bekletmiyorum çünkü haftalardır yazamıyorum. Ama her şeye rağmen değecek biliyorum. Çok güzel planlarım var. Beklemede kalınn<33

 Beklemede kalınn<33

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

28.Bölüm: Acımasız Keskin Yıldırım

.|Karaca'nın Güncesi|.
 Küçüklüğümden beri yazdığım günlüklerim hala duruyor. O günlükleri belki benim açmaya cesaretim yok ama Pars'ın bir gün açıp okuyacağına eminim. Okumasına pek sakınca görmüyorum sadece kendimi biraz rezil olmuş gibi hissediyorum. Günlüğü sanki karşımda beni gerçekten oturup dinlemiş biri varmış gibi yazıyordum.

Ayrıca günlüğüm,

Bugün birine işkence çektirdim. Pişman mıyım? Hayır. Yine olsa yine yapar mıyım? Evet. 

Bazen bazı insanlar sadece oksijen israfıdır. Ve o insanların gerekli cezayı alıp yaşama veda etmesi gerekir. Çünkü adaletsiz bir dünyada kendi adaletimi kurmayı ben isteyerek seçmedim. Adı üstünde adaletsiz bir dünya. İnsanların birbirinden nefret ettiği ve herkesin bir çıkarının olduğu dünya. 

Nesne gibi kullanılmak bu dünyada en nefret ettiğim şey. Bence herkesin öyledir. Ama ne yazık ki bugün bir aptal da beni nesnesi gibi gördü. Bende ona işkence çektirip onu ölüme terk ettirdim. Bir sonraki de babama olacak. Onun için çok farklı düşüncelerim var. Heyecan verici düşünceler...

Bir yere giderken Pars'la hep aynı giyiniyorduk bundan rahatsız değildim aksine hoşuma gidiyordu. O da siyah giyinmişti bende öyleydim. Onun benden tek farkı takım elbise giymesiydi. Bu detayları niye içimden geçirdiğimi bende bilmiyorum öyle bir içimden geldi.

Arabayı park ettiğinde ikimiz de aynı anda indik. Hava kararmış sisle karışık bir soğuğa bırakmıştı kendini. Sert ifademi ve kibirli bakışlarımı bastığım zeminden alamazken Pars'la birlikte içeri adımladım. 

SESSİZLİĞİN VAVEYLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin