<33İnsagramdan duygularınızı benimle paylaşmanız beni çok mutlu ediyor. Zaman ayırıp okuyan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Yıldıza basmayı unutmayınnn.<33
---
9. Bölüm: Kurşun İzi
10 Kasım 2007
.|Karaca'nın Güncesi|.
Zihnime kazınan günleri silmek için çok uğraşmıştım. Altı yaşımdan itibaren olanları çok net hatırlıyordum. İnsan maruz kaldığı ve travma yaşatan şeyleri nasıl aklından silebilirdi ki günlüğüm?
Bir yolu varsa da ben başaramamıştım. Neşter görmekten nefret etmiştim. Evde gördüğüm her neşteri gizlice alıp saklıyordum. Onları odamdaki kutunun içinde biriktirmiştim. Üzerime denediği her neşteri masamın üzerine bırakıyordu. Bunu canım acısın diye yapıyordu farkındaydım.
Bana verdiği her neşteri saklıyordum. Bazen onun beni götürdüğü odaya gizlice inip topluyordum. Deneyemesin, kullanamasın diye hepsini alıyordum.
İlk neşter izini üzerimde denediğindeki zihnimi net bir şekilde hatırlıyordum. Ona ilk oradan nefret beslemeye başlamıştım. Bana yaşattığı her acıyı gülerek izlemişti. Her izlerin üzerinden geçişinde içimde bir yerlerde o his beliriyordu.
Kimsesizlik. Bitmişlik. Kendinden vazgeçiş.
Çocukluğuma dair olan her fotoğrafımı yaktım. Gördüğüm her yerden o fotoğrafları sildim, kaldırttım. Hatırlamak istemiyordum. Acılar içerisinde çığlık çığlığa kalbimin derinliklerinden bağıran o kişiyi susturmak istiyordum.
Üzerimde bıraktığı etkiyi atlatamıyordum, her geçen gün daha çok beni ele geçiriyordu. Kalbimin ortasına çöreklenen acı oraya adeta taht kurmuşken söküp atamamak bana ağır geliyordu.
"Pars bu halin ne?" Adeta bağırırcasına onda gezen bakışlarım gözlerine çıktı. Ona inanamıyordum vurulmuştu. Karnından vurulmuştu ve kan hala akıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİĞİN VAVEYLASI
Teen FictionGeçmişini, tozlu sayfalara gömüp halının altına süpüren Karaca, zamanla geçmişinin onun için açtığı çukura düşüyor. İçinde yüzleşmesi gereken koca geçmişi ve önünde hesap vermesi gereken birinin olduğu gerçeği onu kasıp kavuruyor. Bataklık misali o...