31.Bölüm: Daralan Oyun

984 54 40
                                    

<33Hepinize merhabalar, bu bölümden sonra bir - iki hafta bölüm gelemeyecek haberiniz olsun. Sınav haftamdan kaynaklı olarak bir süre bölüm atmaya ara veriyorum. Sonrasında bomba bölümlerle geri geleceğim. İyi okumalar dilerim, oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın <33

 İyi okumalar dilerim, oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın <33

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

31.Bölüm: Daralan Oyun

Kulaklarımda uğultuyla kalbimde çarpıntıyla adeta gördüklerimle kendimden geçmiştim. Zihnimin benle bir oyunu muydu yoksa gerçek miydi artık ayırt edemiyordum. Bu kızı ben rüyamda görmüştüm, o ormanda. Yine böyle bir şey yapıyordu. Ama nasıl oluyordu? Nasıl rüyama girmişti? Her şey o kadar silikti ki kafamda idrak edemiyordum.

Silahlar uğultu gibi gelirken gözlerim onca şeyin arasından Pars'a kaydı. Ellerini iki yanıma koymuş beni köşeye çekmişti. Silah gelme olasılığını yok etmek amaçlı göğsüne yaslayıp duvarla arasına almıştı. Farkında olmadan titriyordum. Bedenim kaskatı kesilmişti.

"Bu kızın amacı ne ki?" Gözleri duvarın arkasındaki o kötü görüntülere şahit olurken ben onun kokusuyla sakinleşme derdindeydim. Panik atak krizi geçiriyordum. Canım yanıyordu. 

Duvardan kafamı uzatıp arkaya baktığımda gördüklerim beni daha çok titretti. Her yer kan gölüne dönmüştü. Kaçabilen kaçmış kaçamayan yerlerde yatıyordu, kan revan bir şekilde. Bu nasıl oluyordu, bunu nasıl yapabiliyordu?

"Pars, h-herkesi öldürüyor." Alttan ona baktığımda elini yanağıma yaslayıp soğuk tenimi sıcaklığıyla buluşturdu. Gözlerimi kapatıp göz pınarlarıma dolan yaşlara rağmen bedenimi ayakta tutmak için çabaladım.

"Bir şey yok bitanem. Ağlama lütfen." Akan yaşları bir hışımla silip belinden silahını çıkardı ve duvardan kafasını uzatıp masumları vuranlara silahla karşılık verdi. Polisler hangi cehennemdeydi?

"Karaca güçlü durman gerekiyor, bana güç vermelisin. Toparlan hadi kendini topla." Saçımı geriye atıp çok kısa süre dudaklarını saçlarıma bastırıp göğsüne saklanmamı sağladı.

"Her yer kan oldu Pars. Masumlar öldü." Başıma ağrı saplanmıştı sanki. Nasıl geçeceğini bilmiyordum ama Pars'ın dibimde patlattığı silah artık bana hiçbir etki yapmıyordu.

SESSİZLİĞİN VAVEYLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin