19.Bölüm: Şehvet Tohumları

2.8K 134 63
                                    

<33Hepinize merhabalar dostlarım. Öncelikle hepimize geçmiş olsun. Umarım bu kötü günleri de atlatırız. Elimden geldiğince dua edip yardım etmeye çalışıyorum. Bölümü yayınlama amacım asla normal hayatımıza dönelim her şeyi unutalım demek değildir. Lütfen oraya buraya çekmeyin. Biraz olsun yüzünüzü güldürebilmek için bölüm atıyorum. Belki keyfiniz yerine gelir diye. Biliyorum bu yarayı hiçbir şey kapatamaz, zaten amacım üstünü kapatmak değil. Of beni anlayanlar olduğunu biliyorum. Kötü bir amacım yok neden bunu bu kadar uzun uzadıya yazdım bilmiyorum. Atıp atmamakta kararsız kaldım. Okumak okumamak size kalmış. Sizleri seviyorum. Çok geçmiş olsun tekrardan hepimize. Dualarım ve umutlarım sizinle. Kendinize çok iyi bakın, iyi okumalar dilerim.<33

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

19.Bölüm: Şehvet Tohumları

.|Karaca'nın Güncesi|.

Hayatımdan bir günümü bahsedecektim normalde bugün ama yazamıyorum. Elim biraz ağrıyor o yüzden birkaç kelime yazıp bırakacağım. Annem eğitim vermeye devam ediyor bana hala. O yüzden de bu sıralar her yerim yara. İyileşir zamanla diye umuyorum. Ama üzülmüyorum bir gün bu evden kendi imkanlarımla kaçacağım. O günü iple çekiyorum.

Gerçi ben umudumu o yaraların hiçbirinin iyileşmediğini gördüğümde kestim ama belki bir gün hepsi gider. O günü bekleyeceğim.

Boğazıma yapışan elden kurtulduğumda nefes almakta çok güçlük çekmiştim. Pars'ın adamı altına alıp yerde yumruklayışını silik olarak görmüştüm. Görüşüm net değildi boğazımı sıktığı için gözlerim sulanmıştı. Öksürüklerimin ardı arkası kesilmezken kendimi durdurmaya çalışıp Pars'ın kolunu tuttum.

"Tamam Pars dur, Pars dur artık." Sesimi yüksek çıkarmaya çalışırken, bir anda içeri dışarıdaki işsiz başı boş gezen salak korumalar girdi. Neredelerdi sahiden. Pars'ı kollarından tutup adamın üzerinden çektiklerinde ben nefeslerimi düzene sokmaya çalışıyordum.

Bu adam nasıl elini kolunu sallayarak buraya gelip benim boğazıma yapışıyordu? Bunlar olurken bu lanet korumalar elma mı topluyordu? Sinirlerim tavan yapmıştı ve öfkeden deliye dönmüştüm.

SESSİZLİĞİN VAVEYLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin