46.Bölüm: Geçmişi Yaşa Gerçekleri Gör | Final Part 1

381 44 67
                                    

Finali ikiye ayırdım canlarım. Şu an ilk bölümü okuyorsunuz. Bundan sonra yayınlayacağım bölümle kitaba veda edeceğiz. Buraya kadar gelen bütün okurlarımı en içten sevgimle kucaklıyorum. Bölümü oylayıp duygularınızı satır aralarında belirtirseniz çok mutlu olurum. İyi okumalar dilerim.

 İyi okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---

Şarkılar: Canım Yanıyor-Çağan Şengül, Beni Kendinden Kurtar-Perdenin Ardındakiler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şarkılar: Canım Yanıyor-Çağan Şengül, Beni Kendinden Kurtar-Perdenin Ardındakiler

46.Bölüm: Geçmişi Yaşa Gerçekleri Gör

19 Eylül, 15.03

Zaman, geçer gider. Sanki rüzgarın peşine takılmış bir yaprak gibi savrulur ve ilerler. Ta ki duvara çarpana kadar.

Aylar olmuştu, Pars Karaca'yla en son kapısına geldiği gece konuşmuştu. O zamandan bu yana bir çok şey değişmişti. Düşünceleri aynıydı. Ondan hala ölesiye nefret ediyordu. Ama bir bakıma da onun dediği doğrulanmıştı.

Pars o geceden sonra onu bulunduğu şehirde de hiç görmemişti. Ona söylediğim onca laftan sonra gitti mi? diye durmadan düşünüyordu. Bir şeyler söylemişti ama o kadar öfkeliydi ki onu dinlememişti bile. Genç adam bu günlerde fazlasıyla düşünceliydi, aslına bakarsanız o hep düşünüyordu.

O geceden sonra hayattan soyutlanan kızı kimsesizler mezarlığına gömmüşlerdi. Bütün bedenini olmasa da parçaları oradaydı. O günden sonra İstanbul'a yağmadığı kadar çok yağmur yağmıştı. Pars Karaca'yı hayatından çıkarmak için çabalamıştı. Kızıyla ilgilenip kafasını meşgul etmeye çalışmıştı.

Bir yandan da Karaca'yı özlüyordu. Günler geçtikçe bunu kendine kabullendirmeye çalışmıştı ama ne yazık ki daha fazla öfkelenip bir şeyleri parçalamıştı. Efnan onu öyle görünce korkup ağlamaya başlamıştı.

Karaca'nın dedikleri dün gibi aklındaydı ama onun yaptıkları affedilir gibi değildi. O yapmadığını söylüyordu ama her şey onu işaret ediyordu. O gece getirdiği kutuyu da alıp gitmişti, o kutunun içindekileri de deli gibi merak ediyordu ama kendine itiraf edemiyordu. Karaca'nın dediği doğrulanmıştı, Figen gerçekten ölmüştü ama kayıplara karışmış olarak geçiyordu. İşlerin başına Arya ve Baran geçmek zorunda kalmıştı.

SESSİZLİĞİN VAVEYLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin