26.Bölüm: Çalıntı Hayaller

1.2K 88 44
                                    

<33Bir veya iki bölüm sonra Karaca'nın farklı bir haliyle karşılaşacaksınız. O bölümü okurken ki duygularınızı çok merak ediyorum. Bölümleri okuyarak bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Size minnettarım.<33

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

26.Bölüm: Çalıntı Hayaller

.|Karaca'nın Güncesi|.

Günlüğüm ben geçen gün geçmişte yazdığım günlükleri biraz karıştırdım. Altı aylık bir zaman atlaması yapıp yazmaya devam ettiğim yerler olduğunu gördüm. Nasıl oluyor bilmiyorum. Normalde birkaç sayda boşluk olurdu ama bu defa altı aylık bir zaman dilimiydi. 

Zaten Baran'la ilgili hiçbir şey o defterlere yazmamışım. Gerçi o altı aydan önceki kısma hiç bakmadım. Çok bir şey yazmıyor ama cesaret edemediğim için okuyamıyorum. O altı ay içinde ne olduğunu gerçekten hatırlamıyorum bu yüzden de çok kaygılıyım. Zihnimden silinmiş gibi hissediyordum. 

Umarım bir gün günlüğün sayfalarını karıştırırken o altı aylık zaman diliminde olanları hatırlarım. Annemden çok şüpheleniyorum, o bir şeyler planlıyor.



"Bunca yaşadığın şeyi korkusuzca yaşayıp atlatmışken tırnağının kırılmasına mı ağlıyorsun gerçekten?" Oturduğum kucağından kalkıp ona bakmadan içeri adımladım. Yaşları elimin tersiyle silip burnumu çektim. Koltuğa sinip ağlamaya devam ederken o üstünü giyinmiş yanıma geliyordu. Uzun L koltuğun ucuna oturmuş dışarıyı seyredip ağlıyorken onu görmemiş gibi yaptım. 

"Karaca gerçekten ağlıyor musun?" Emin olamaz şekilde gözlerime baktı sonrasında yanıma oturup kollarını bana sardı. Burnumu çekip art arda nefes çekerken içime kafamı omzuna yasladım. Bu sıralar mutlu olduğum için galiba ağlayasım geliyordu. Saçma sapan nedenlere ağlamak istiyordum.

"Canımı acıttın." Kırılgan sesim beni tetiklerken eli saçlarımdan kayıp sırtıma süzüldü. Ben bunu dedikten hemen sonra konuşmak için dudaklarını araladı. Kafamı kaldırmamı sağlayıp ellerini yanaklarıma yerleştirdi ve yaşları silip kendini açıklamaya çalışır şekilde konuştu.

SESSİZLİĞİN VAVEYLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin