Medya: Arda 🍂
"Sizi neden buraya topladığımı bildiğinizi düşünüyorum." diyen sayın müdür beyimize usulca kafamızı salladık.
Göt korkusu insana her şeyi yaptırıyor işte.
"Bakın gençler özellikle siz sekiziniz, bu yıl henüz birinci dönemde oldukça vukuat çıkarttınız. Altay Ulusoy ve Caner Barut, babalarınızın okulun ortağı olması sizi disiplin kurallarından soyutlamaz. Öncelikle size bunu belirteyim. Çünkü kameralardan gördüğüm kadarıyla kavga sizin gelmenizle başlıyor."
Altay dişlerini sıkıp tavana bakıp gülümserken, Caner Altayın aksine biraz suçluluk hissetmiş olacakki eliyle koltuğu sıkarken başını yere eğmişti.
"Fatma Hoca yani okukumuzun Müdür Baş Yardımcısı, birinizin annesi diğerinizin teyzesi de olabilir ama okul çerçevesinde Fatma Hanım sizin için diğer müdür yardımcılarımızla aynı şeyi ifade etmeli. Buna güvenerekte tavırlarınızı şekillendirmemelisiniz."
Altay 'tabi efendim' dermişcesine kafasını sallarken Caner sadece dinliyordu.
Daha sonra Rüzgara dönen müdür bey ellerini masanın üzerinde birleştirdi.
"Rüzgar Ateş." dediğinde Rüzgar kafasını kaldırıp düz bir şekilde müdüre bakıyordu.
"Hocam" dediğinde hoca ekledi
"Ve Berk Çınar." Berkte elini çıtlattıktan sonra boğazını temizleyip
"Hocam?" diye karşılık vermişti.
"Üçüncünüz nerde?" diyince Berk ve Rüzgar birbirine baktı.
Cihanın ne suçu vardı ki?
Benim bildiğim sadece en son gelip tek bir sözüyle kavgayı, daha doğrusu Rüzgârı durdurmuştu.
"Hocam nöbetçi sınıfa gelince sadece ikimizi çağırdı. Bizim kayınço derstedir şuan." diyen Berkle istemsizce içimden gülmüştüm.
Kayınço ne amınakoyayım?
"Offff! Bu çocuk niye bu kadar salak? Otuz kere anlattım ya!" diyen Müdür, Fatma Hocaya dönüp söylenince Fatma Hoca bakışlarını Altaydan çevirip başını salladı.
"Esattan mı bahsediyoruz hocam?" diyen Kaanla arkamdaki Sarpa döndüğümde kıkırdamıştık. Kaan her yere müdahale edecek illa.
"Evet, herhalde adı oydu."
"Hemen hallediyorum hocam." diyen Kaan ayağa kalkıp odadan çıkarken
"LAN HIYARTO! SEN MAL MISIN?" diye bağırıp kapıyı kapatmıştı.
"Nereye gitti bu şimdi?" dedi şaşırmış bir şekilde Müdür Bey.
"Gelir şimdi hocam." dedim gülme isteğimi bastırarak.
Kapı birden tekrar açıldığında önden Esat arkasından Kaan girmişti. Ellerini önünde birleştiren Esat
"Hocam" dediğinde
"Oğlum ben seni 10-C ye gönderirken eline verdiğim kâğıtta ne yazıyordu?"
"Şey" diyerek cebinden çıkardığı kağıda bakarak eliyle Rüzgârı gösterdi
"Rüzgar Ateş Cihan Safkan" dedikten sonra Rüzgar gözlerini açmış Esata bakarken
"Ve Berk Çınar" diyerek de Berki gösterdi Esat.
Kaan Esata salağa bakmış gibi bakarken biz kıkırdıyorduk.
"Lan!" diyerek Esata doğru bakan Rüzgarla Esat bakışlarını hiç bir şey anlamamış şekilde ona çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~AYAZ~ (TAMAMLANDI)
Teen FictionDünyaya gözünü öfkesiyle beraber açmış bir insan, bebekliğinden gençliğine bu öfkenin bedenine hükmetmesiyle büyümüş bir kişi. Onun damarlarındaki kan hücrelerine bile sinir duygusu hakimken, bu dünyada nasıl kabul edildi? Öfkenin yaktığı bedene Aya...
