21. Bölüm: YENİ ARKADAŞLIKLAR

36 11 8
                                    


Ayaz Cesurdan...

"Niye gelmediler acaba hâlâ?" diyen Ardayla gözelerimi bahçe kapısından alıp ona çevirdim.

O da benim gibi kapıya bakıyordu. Gözümüz yollarda kalmıştı valla.

Dün ki konuşmalardan sonra Kaan Sarp'ı ben evinden alırım beraber geliriz biz. Yalnız kalmamış olur, demişti. Normalde Sarp Kaandan biraz daha erken gelirdi. Ama şimdi ikiside ortalarda yoktu.

Benim servis okula vardığında Sarp ile Arda çoktan gelmiş oluyordu. Ama geldiğimde sadece Ardayı bulmak şaşırtmıştı beni.

"Bilmiyorum yaa off!" diyerek bıkkınlığımı belli ederek yanımızdaki banka yığıldığımda Ardada benim gibi oflamıştı.

"Ama Kaan ne yapar eder gerekirse onu yakasından tutar sürükler, ama buraya getirir kardeşim." diyerek ayak ayak üstüne attığımda Arda da bana başını sallayıp yanıma oturmuştu.

Gözlerim tekrar okul girişine döndüğünde, görmek istediğim kişileri görmesemde, onları görmem de pek fena olmamıştı.

Mucize ile o iş bende okula giriş yapıyordu.

Sırıttım, Sarp ve benim kesinlikle lakap takmayı bırakmamız lazımdı. Kızlara taktığımız lakap.. herneyse

Damlayla Eylülü görmemle aklıma o piçler gelmişti. Gözlerimi kantine giren Eylül ve Damladan alıp bahçeyi kolaçan etmeye başladım.

"Henüz gelmemişler paşam." diyen Arda su şişesini eline alıyordu.

"Aklımızı okumayı nasıl beceriyorsun babbaci?" diyerek ona dönüp tebessüm ettiğimde suyundan birkaç yudum aldıktan sonra cevap verdi

"Tecrübe Ayaz, tecrübe.." diyerek karşısına boş bakışlar atmaya başladığında bir yere dalıp gittiğini farketmiştim.

Dahası, tecrübeyi öyle bir söylemistiki.. Kötü bir şey olduğu besbelli anlaşılıyordu.

"Tecrübe, ha?" diyerek ona bakmaya devam ettiğimde gözleri bana döndü. İfadesiz yüzüne yerleştirdiği tebessümle bana bakarken

"Ne tür bi tecrübe bu?" dediğimde bakışlarını benden alıp tekrar karşıya döndüğünde tebessümünü bozmamıştı. Ama acı bir tebessümdü bu..

Arkasına yaslanarak kravatıyla oynamaya başladığında kafamı baktığı yere doğru eğip karşısına geldiğimde, soruma cevap ver şeklinde başımı salladım. Gözleri arka tarafıma baktığında

"Aha geldi bizimkiler." diyerek çantasını alıp ayağa kalktığında bende giriş kapısından giren Sarp ve Kaan'ı görmemle çantamı alıp kalktım. Ama Arda'nın beni geçiştirdiğinin pek ala farkındaydım.

Bize doğru gelen Kaan ve Sarpa ilerlemek üzere harekete geçen Ardanın kolundan tuttuğumda duraksadı ve anlamaz gözlerle bana baktı. Düz bir ifadeyle ona bakarken onun duyabileceği bir sesle

"Bu konu burda kapanmadı Arda." dedim net bir şekilde. Arda, kendimi ele verdim dilimi seviyim bakışı atarken ekledim

"İlk gün çıkan kavgada Rüzgarın yumruğunu tutmandan belliydi zaten. Yumruk tutmak kolay değil, çakmaktan daha zor. Ne tür bir tecrübe edindiysen, seni bu kadar ağırbaşlı hâle getiren neyse, içinde kavga da olduğu belli." diyerek kolunu bıraktığımda allah cidden kahretsin bakışı atarken bende ona düş önüme bakışı attım.

Elbette sıra Ardaya da gelecekti ama önce bakalım beni Paşa rütbesine taşıyan yavşağımın derdi neydi.

•°•°•°•°•°•

~AYAZ~ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin