50. Bölüm: ÇÜNKÜ BAZI YARALAR İYİLEŞMEZDİ

53 5 70
                                    


Bölüm Şarkısı: Beni Kendinden Kurtar- Perdenin Ardındakiler

...

Altay Ulusoydan...

Gözlerimin önü gözyaşlarımdan bulanıklaşıyordu.

Ne hissettiğimi bilmiyordum, sanırım en keskin hissim öfkeden ibaretti.

Öylece yürümeye devam ettim, hızlı hızlı adımlar atarken birine çarpma ihtimali kafamda dönsede umursayamıyordum.

Benim canımı yakmasına nasıl izin verirdim?! Benim, Altay Ulusoyun hisleriyle nasıl uğraşırdı?

Asıl ben nasıl onun karşısında ağlardım?!.. Lanet olsun bir yumruk bile çakamadım o çok bilmişe!

Sadece bir an çökmüş hissettim. Nedenini anlayamamıştım, belkide uzun zaman sonra birinin ilgisi tamamen benim üzerimden çekilip başkasına yöneltildiği içindi.

O başkasıda nefret ettiğim kişiydi. Herşey nasıl bu kadar üst üste gelebilir?!

"Sen o kızı sevmiyorsun be oğlum, sen takıntı yapmışsın. İlginin üzerinde olmasına o kadar alışmışsınki iki yıl sonra seni siklememesini kaldıramıyorsun. Bana bakıp 'bundan neyim eksik' diyerek kuduruyorsun. Kendine o kadar güveniyordunki, tek bir bakışımla onun kalbine gireceğimi hesaba katamadın."

Nasıl tek bir bakışınla benim yerimi tutabilirsin!

Kendimden huylanıyorum. O dangalağın dediklerinin hepsinin bire bir doğru olduğuna inandığım için kendimden tiksiniyorum. Benim gibi kendini herşeyden çok seven birini kendinden soğuttu.

Eylül.. Sana geç mi kaldım yani?

Yoksa geç kaldığımı zannettiğim sen değil misin?

"Eylülün en son olabileceği şey bir prensestir. O ne senden ayakkabısını bulup ayağına getirmeni bekler, nede hapsolduğu kuleye tırmanman için sana saçlarını uzatır."

Bunları söylerken ondan bahsediyor gibi değilde, onun ağzından konuşuyor gibiydi.. Ne zaman bu kadar tanımışlardı birbirlerini! O kızın iki yıldır gözlerinin kapanı altındaki ben değil miydim?

"Evet, sizin gibilerin kızları soktuğu prenses kalıplarını sökmekte emin ol benim hoşuma gidiyor."

Yaşadığım farkındalıkla yürümeyi bırakıp duraksadım.

Herşey benim için bir oyundan ibaretti..

"Ben hep o kişiydim. Sen.. Sen onun kaybolmasına sebep oldun! O kendinide asıl hislerinide benimle buldu. Sen sadece evcilik oynayan bir aptaldın Altay.."

Ben sadece evcilik oynayan bir aptaldım.

"Rolleri değiştiremezsin. Sarp." dedim dişlerimi sıkarken.

"Yanlış rolü, yanlış oyuncuya vermişlerdi. Altay."

Yanlış rol ve yanlış oyuncu...

Alaylı bir kahkaha attım.

Yürüye yürüye kafenin yan tarafına geldiğimi gördüğümde kulağıma kafeden gelen müzik sesi doluyordu. Şuan gerçekten hiç aşk dolu müzikler kaldırabilecek gibi değildim.

Ben, ben bir kız yüzünden kendimi mi tanıyamadım yani?!

Tanrım..

Tekrar sinirle dolan gözlerimi yumup açtıktan sonra arka tarafında bulunduğum kafenin yanından hızlı adımlarla geçerek ön tarafına yürüdüm.

~AYAZ~ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin