51. Bölüm: BAZEN SEVMEK SUSMAK VE YİNE SUSMAKTIR

29 5 53
                                    


Duvarları bembeyaz olan ama oldukça büyük, eşya olmayan bir odada duvarlarda kapı bulma umuduyla ellerini gezdiren Ayaza Caner göz ucuyla baktı.

"Sende çıkışı bulmayı deneyecek misin artık?" diyerek bıkkınca konuştu Ayaz. Caner göz devirdi.

"Sana soldaki odaya girelim demiştim. İnatla sağdakine girdirdin, şimdide kapı kayboldu."

"Soldakinde daha iyi birşeyle karşılaşacağını nerden biliyorsun?" diyerek sinirlenmek yerine mantıklı davranmayı seçti Ayaz.

"Daha kötü birşey olacağını nerden düşündünde sağdakine bu kadar ısrar ettin?" diyerek Ayaza karşılık veren Canere karşın Ayaz ellerini duvardan çekip doğruldu. Yine tekrarlıyordu kendi kendine.

Sakin ol.

"Noldu, Ayaz hazretleri yine sinirlendi mi?" diyen Canere dönüp ona doğru yürüdü Ayaz. Karşısına geldiğinde sağ elini yumruk yaparken konuştu,

"Senin kaşıntın ne? Sabahtan beri beni sınamak için elinden geleni yapıyorsun Caner."

Canerde onun gibi sinirden kasılmaya başlamıştı.

"Kaşıntım ne öyle mi? Her seferinde senin dediğine uyuyor herkes. Ayaz Paşa ne yemek isterse o yenir, Ayaz Paşa ne yapsa haklı, Ayaz Paşa nereye giderse ora doğrudur.. Hep böyle ön planda bir Ayaz. Aman sinirlenmesin, aman dokunmayın delirir." diyen Caner uzun zamandır bunları demeyi bekliyormuş gibiydi.

"Benim çizgime dokunmadığın sürece emin ol bu umrumda olmazdı. Ama ne zamanki onun için de öncelik oldun, benim için kör olan mavi gözleri ne zamanki seni gördü; işte o zaman kenarda kalan olmak battı bana."

Ayaz, Canerin Damladan bahsettiğini anlamasıyla devrelerini yakmaya hazırlanmıştı.

"Sakın onun adını ağzına alma." dedi Ayaz başına ağrılar girmeye başladığında.

Caner alayla güldükten sonra sinirle bakmıştı, onun dolan gözlerini görmek Ayazı şaşırtmıştı.

"Birini sevdiğini düşün. Seviyorsun, herkesin takıntı diye isimlendirdiği bir hale geliyor vazgeçemeyeceğin sevgi. Yıllar boyunca bıkmadan, usanmadan sessiz bir gölge gibi peşinde geziyorsun. Kalbini reddediyor, dayanırım diyorsun. Umrumda değilsin diyor, ben seni umursuyorum diyorsun. Gözlerine bakınca hayat buluyorsun, onu sevmekten vazgeçmeyi düşündüğün an dünya başına yıkılıyor." diyen Canere karşın Ayazın tek umursadığı Damlasına böyle bakan birinin olmasıydı.

Ayaz sol eliyle Canerin yakasını kavradığında Caner gülümserken devam etti,

"Sonra, birisi geliyor, senin içinin bir parçası olarak gördüğün kişiyi çekip alıyor senden. Kolay mı sanıyorsun? Yıllarca sevmeyi bırakamadığın şeyden vazgeçmek, onu başkasının ellerini tutarken görünce vazgeçeceğin kadar kolay mı sanıyorsun?"

Ayaz hararetli nefesler alırken, göz bebekleri neredeyse yeşil gözlerini kaplayacak kadar büyümüştü. Yumruk halinde kitlenmiş eli ondan bağımsız bir şekilde havaya kalktı.

"Ama ne oluyor biliyor musun? O mutluysa tamam diyip yine susuyorsun. Bazen sevmek nedir biliyor musun Ayaz? Susmak ve yine susmaktır..."

Caner neden bunu yaptığını bilmeden karşısındaki çocuğa anlatıyordu bunları. Belkide kaç kez onun yerinde olmayı hayal etmişti.

Ayaz hızlıca kendini geri çekti. Karşısındaki çocuğa kaşlarını çatarken kararsız bakışlarını attığında Caner bakışlarını yere dikmişti. Gözlerinden yaşlar düştüğünde Ayaz bakışlarını sertleştirdi.

~AYAZ~ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin