46. Bölüm: SES YARATMA VAKTİ

28 5 18
                                    


Medya: Bowling Alanı

Hoş geldinizzz, nasılsınız, nasıl gidiyor?

Bu bölüm bowling temalı bölüm olduğu için ve bowling bilmeyenler için bir kaç terimi yazacağım,

Lobut: Devirmeye çalıştığımız şeyler. 10 tane oluyor genelde.

Strike: Lobutların hepsini tek atışta devirmek.

Spare: Lobutların hepsini iki atışta devirmek.

16 numara, en ağır top numarası. (15, 14, 13 diye azalıyor.)

Bölümü anlamanız kolay olsun diye :)

İyi okumalar 💙

°•°•°•

"Sarp senin yapacağın işin ben" diyerek kolumu ovuşturdum.

"Sana demiştim o dala basma diye." dediğinde başını Ardaya vuruyordu.

Neden böyle bir saçmalık yaptığını sormuyorsunuzdur umarım.

"Kapıdan çıkartmadın, aksiyon olsun diye ağaçtan düşürdün beni. Saol yani." dediğimde önümdeki su bardağına uzanıp elime aldım.

"Abartma yere yakındık." dediğinde içtiğim suyu yutmadan yüzüne bayık bir şekilde baktım.

"Yine neyin kavgasını yapıyorlar?"

Tok bir ses duyduğumda ağzımdaki suyu yavaşça yutarken oturduğum sandalyede başımı kaldırıp sağıma baktım.

Geldi.

"Nolacak, yine salak salak işlere girmişler. Ayaz Sarp yüzünden ağaçtan düşmüş." diyerek ona cevap verdi Arda.

Yanımdaki sandalyeye otururken bana baktı. Önce gülmüş sonrada ciddiyetle sormuştu,

"Bir yerine birşey oldu mu faydasız?"

Gözüm kolundaki alçıya kaydı.

"Yoo.. İyiyim."

Elimdeki su bardağını yavaşça masaya bırakırken anormal davranmamaya çalışıyordum ama olmuyordu.

Ben dilemiştim hiç bir şey olmamış gibi olsun diye. Ama şimdi normal davranamıyordum.

İster istemez içim huzursuzdu. Rahat değildim.

Masada belirgin bir gerginlik oluştuğunda Kaan alayla gülüp arkasına yaslandı.

"İyiyim, ne?" diye sorduğunda boğazımı temizledim.

Kendine gel. Cesur ol biraz.

"İyiyim yetersiz." dedim gülmeye çalışırken.

Kollarımı birbirine doladığımda Kaan kollarıma baktıktan sonra düz bir ifadeyle önüne döndü.

Bu salak psikoloji kitapları okuyordu..

Hemen kollarımı tekrar düzelterek masaya koydum.

Kollarını önünde birleştirmek, savunma hâli ve huzursuzluktu. Hatırlıyordum.

Bravo Ayaz. Kırmadığın pot kalmadı.

Arda öksürerek masadaki sessizliği böldüğünde bakışlarımız ona döndü.

"Beyler.. Misafirlerimiz var.."

Kafede yankılanan adım sesleriyle Ardanın baktığı yere çevirdik bakışlarımızı.

Tabi.. Denk gelmesek şaşardım.

Bizim aksimize onlar bizi gördüğüne şaşırmamıştı.

Cihan yanlarındaydı..

~AYAZ~ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin