48. Bölüm: BİZ ONA VİCDAN DİYORUZ

31 5 52
                                    


"Lan bu evren bize ters mi komple, birinizde bile birazcık şans yok muydu bizi kurtaracak?!"

"Kes sesini faydasız, zaten sizin yüzünüzden ben de o fosfor kafalıyı çekmek zorundayım."

"Biz ne yaptık yetersiz? Bütün hocaların önünde nah çekmeden önce düşünseydin."

"Ordan mal mal bakmasanız çekmezdim o nahı."

"Aynen Kaan. Kesin çekmezdin."

Kaan bana tehlikeli bakışlarını attığında yanımdaki yastığı alıp yüzüme kalkan yaparak onunla olan bakışmamızı kestim.

"Kaan kurban olayım bırak artık şu kafamı, boynum yarım daireye döndü."

"Onu benim kafama vurmadan önce düşünecektin platonun çakması." diyerek Ardayı cevaplayan Kaan bir yandanda onun kafasından tutmuş eğerek yere bakmasını sağlıyordu.

Bugün okuldan ayrılırken az kalsın yine Rüzgarlarla birbirimize girecekken, Damlagil gelip bizi yatıştırınca çıkışta onlarla biraz vakit geçirmiş- yani sanırım biraz onların başının etini yemiştik bu eşleştirmeden dolayı- sonra ayrılmış, bizimkilerle Sarpgilin evine gitmiştik.

Anladığım kadarıyla Kaan burda kalıyordu.. Yani ne bileyim her yerde eşyaları var. Niye teyzesinde kalıyorki?

Ailesi yokmuş gibi..

Başımı iki yana salladım, ne saçmalıklar düşünüyordum böyle.

Ama o lanet hastane günlerinde ne annesini ne babasını Kaan için telaşla beklerken görmüştüm.. Acaba ben mi geldiklerini görmemiştim?

"Lan biriniz kurtarın beni!" diye bağırındı Arda. Sarpla birbirimize baktıktan sonra Kaana bakmıştık. Bize 'sıkıysa kurtarın' bakışı atıyordu.

Ben Kaana masumca sırıtırken, yerde öküz gibi yatan Sarp yattığı yerden doğrulup ayağa kalkmıştı.

Sırıtarak salonun köşesindeki duvara yaslı, perdenin altında kalan süpürge sapını almış, Kaana doğru ilerlemişti.

Süpürge sapının salonda ne işi var?

Yoksa Kaan gelen gidenin..

'Yok ebesinin artık, abartma.'

'Ne bileyim, bence Kaanda o potansiyel var.'

Sarp elindeki süpürge sapını Kaana doğrulttu.

"Hemen Arda Beyi bırak soysuz. Yoksa kelleni alırım."

Kaan Sarpa boş boş bakarken konuştu,

"Sen yine Diriliş Ertuğrul mu izliyorsun?"

Kaanın dediği şeyle kahkaha atarken, Sarpın bana gözünü kısarak bakmasıyla dudaklarımı birbirine bastırarak sustum.

Sarp süpürge sapını bir anlığına indirmiş, Kaana alınmış gibi bakmıştı.

"Ne var yani?"

Kaan göz devirince Sarp kaşlarını çatmış, role girerek tekrar süpürge sapını Kaana doğrultmuştu.

O sırada gariban Arda napsın, son nefeslerini veriyordu.

Kaan göz ucuyla bana bakınca ona güven veren bakışlarımı atarken konuştum,

"Oyun istiyor abisi." dediğimde Kaan bana yarım ağız gülerek göz kırpmıştı.

Sarpa dönünce yavaşça sırıtarak bir Sarpa bir de uzattığı süpürgeye baktı.

"Peki." diyerek Ardayı geriye doğru çekmiş, sırtını koltuğa yapıştırarak bırakmıştı.

Boşta kalan sol eliyle hızlıca kolundaki alçıyı boynuna bağlayan beyaz kumaşı boynundan çıkarmış, alçıyı serbest bırakmıştı.

~AYAZ~ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin