18. Bölüm: PAŞA İLE YAVŞAK

32 12 8
                                    

Medya: Sarp Karasu

...

Ayaz Cesurdan...

Yok! Allahım 2 dakikada nereye kayboldu bu kızlar!?

"Ayaz, ayaklarıma kara sular indi kanka dur artık!" nefes nefese peşimden gelen Sarp kolumu tutarak nerdeyse yere yığılıcak şekilde söylendi.

"Karasular mı? Annenler falan mı yoksa senin kuzenler mi indi ayaklarına?" diye alay ettiğimde Sarp zaten zor nefes aldığı için cevap veremedi.

Okulun içerisine kostuğumuz gibi öğle arası ikinci zili çalmadan önce neredeyse okulun her yerine bakmıştık. Ama bu kızlar ne yaptılarsa yok olmuşlardı. Ki bence eğer biz bulamıyorsak o iki şerefsizde bulamaz onları.

"Ayaz bu espriyi ne kadar düşündün kardeşim? Senin yapıcağın esprinin ben taa.."

Hâlâ kolumdan tutup nefesini düzenleyen Sarp'ın kolunu omzuma atarak kaldırdım.

"Tamam lan! Nefeslen bi. Ölüceksin şimdi, başıma kalacak sonra." diyerek. Şuan bulunduğumuz temizlik odasının kapısının önünden sınıflara çıkan merdivene doğru yürümeye başladım.

Sarp ise bana alınmış gibi baktı:
"Başına kalırım öylemi paşam? Ha yani ölsem sorun değil. Başına kalmam sorun." diyerek omzumdaki kolunu çekti ve benden bir adım önde yürümeye başladı. Onun bu haline kıkırdadıktan sonra peşinden giderken cevap verdim:

"Sarp, mal mısın arkadaşım?.." tam cümleme devam edecekken Sarp kesti:

"Ha şimdide mal oldum yani.. Yazıklar olsun! Sana paşam dedim ben yaa!" diyerek kollarını göğüsünde sararak yürümeye devam etti.

Bu hâli ise benim hoşuma gidiyordu.
"Ne yani? Katil olarak mı biliniyim ben? Allah allah... bazen insan kendini de düşünmeli Sarp." Sarp birden arkasını döndü ve yine o tribli yüzüyle söylenmeye başladı:

"Ha şimdi de Sarp oldum.. Bak, katil oluyummu kısmını es geçerek direk cümlenin sonuna geliyorum, o kadar kırdın beni yanii.. Hani yavşağındım ben senin!? Ne zaman Sarp oldum?" Sarp karşımda bunları ciddi bir alınganlıkla söylerken bense gülmemek için kendimi öyle bir sıkıyordumki, her an patlayabilirdim.

Hâlâ benim suratıma sinirle bakan Sarp'ın omzuna elimi atacakken birden geri çekildi ve arkasını dönüp hızlı hızlı yürümeye başladı. Peşinden kıkırdayarak ilerlerken tam merdivenin başına geldiğimizde birden hızlandım ve ona yetişip kolundan tutup kendime çevirdim.

Anında kollarını göğüsünde birleştirerek o trib bakışını attı. Sanırım bu kadar eğlence yeterdi. Aslında daha uğraşırdımda kıyamıyordum yavşağıma.

"Sarpcım.." Sarp birden elini havaya kaldırarak sus işareti yaptı ve:
"Tek kelime etme." diyerek tekrar merdivene dönmüştü. Lan tamam eski arkadaşlarımla da böyle uğraşırdım onlarda böyle trib atardıda Sarpınki başka bir şeymiş bee..

Gülümseyerek gözlerimi devirirken merdivene adımını atacak Sarpın ensesinden yakalayıp karşıma çektim. Bıkkınlıkla karşıma geçip bana bakarken ben gülümsüyordum.

Yine kollarını göğsüne dolayacakken boştaki sağ elimle kollarına vurdum:

"Lan tamam yeter mal mal hareketler yapma." dediğimde Sarp mecburen kollarını indirirken tam konuşacaktıki izin vermeden ben devam ettim:

"Bak kankacım sen, benim, biricik şerefsizim, yavşağımsın tamam mı? Hayallerimin şerefsizisin oğlum sen!" dediğimde azıcık gülümseyip tekrar ciddi olmayı denemişti ama tabiki başaramamıştı. E Sarp bu..

~AYAZ~ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin