0523: Oturup konuşsaydık geçerdi belki her şey
Başını alıp gitmek sevdaya dahil değil.0523: Ne güzel demiş Cahit Zarifoğlu
0523: Bizde uysak bir konuşsak ya
0523: Bir kez kendimi açıklamama izin ver
Didem - çevrimiçi -
0523: Engelleme lütfen
Didem: Kaç numara engelledim
Didem: Sıktın artık
Didem: Son kez konuş
Didem : Sonra bir daha yazma
0523: Okulda mısın?
Didem: Sanane şimdi ne alaka?
0523: Ankara'dayım yüz yüze konuşalım
Didem: Ne münasebet?
Siz: Şırnaktan sadece birkaç saatliğine seninle konuşmak için döndüm. Akşam olmadan yola çıkmam gerek.
Didem: Beni ilgilendirmiyor
Siz: Lütfen
Didem: On beş dakika sonra dersim bitiyor
Didem: Gelebilirsen konuşuruz yoksa bir dakika bile beklemem
Okuldan biri ile iletişime geçip bugün dersinin olduğunu öğrenmiştim. Zaten kapıdaydım.
On beş dakika olmuştu. Arabadan indim ve turnikelerin orada beklemeye başladım. Çok geçmeden binadan çıktığını gördüm. Sırt çantasını bir yanına almış içinden bir şeyler ararken yürüyordu.
Onu görecek olmanın heyecanı bile içimi kıpır kıpır ederken şimdi bunun gerçek olmasını tarif bile edemezdim.
Aradığını bulmuş olacak ki bakışlarını kaldırdığında karşıda duran beni gördü.
Göz göze gelmiştik. Gözlerinin içine bakarken nasıl bu kadar onunla bağ kurduğuma inanamadım.
Turnikeye kartını okuttu ve çıktı. Her saniye onu izlemek istiyordum.
"Çabuk konuş vaktim yok" dedi.
"Tamam" elimle arabayı doğru gösterdim "Gidelim mi bir yerde otururuz."
"Ne? Seninle bir yere gideceğimi düşünmedin herhalde zamanımı çalıp meşgul etme" son kelimelerini bastıra bastıra söyledi ve arka tarafımda kalan parkı göstererek "Orada konuşalım" dedi.
Hak ediyordum. Sessizce dediği yere doğru ilerledik.
Konuya nasıl bile gireceğimi bilemiyordum.
"Ben bir hata yaptım. Sinirime yenik düştüm. Hatalıyım mantıklı açıklaması bile olamaz" önceden de bunu açıklamak istedim her an çekip gidecek gibi duruyordu.
"Hala nedeni hakkında konuşmuyorsun"
"Görevden döndükten sonra telefonumu arkadaşlarıma kullansın diye uzattığımda mesajların düştü." sonra acele ile "Okumadım öyle bir şey söz konusu bile değil ama konuşuldu konuşuldukça rahatsız oldum ve ellerinden çekip öyle bir şey yazdım. Saçmalık biliyorum ama yemin ederim yazılanlar gerçeği içermiyordu. O zamana kadar seni düşünüyordum o telefonu hem hevesle hem de korka korka almıştım seni bulamam diye"
Güldü aslında bu tepkiyi beklemiyordum.
"Seni affetmemi, tekrar konuşmamı istiyorsun?" çantasına uzandı ve "İki, üç arkadaşının sözlerine göre hareket edip konuşmak istediği kadını harcayan cesaretsiz adamlarla işim olmaz benim" diyerekten masadan kalktı.
Sizce Didem, Bora'yı süründürmeye devam etmeli mi?
Bora'nın anlatımı ile olan son bölümdü. Didem'in anlatımına geri dönüyoruz. Arada Bora'nın Anlatımı ile bölüm gelsin derseniz yorumlarda belirtebilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİPER
ChickLitTesadüfler birbirlerinin kaderine yazılı olan iki insanı birleştirmişti. Şırnak'ta görev yapan Yüzbaşı Bora Koçal, Ankara'da okuyan Psikoloji öğrencisi Didem Serdan. Eli boğazlı üstümün kenarlarında dolaştı " Boğazlı giyinmeni sevmiyorum" "Neden?"...