Bora kitap seçmemişti tercihleri bana bırakmıştı. Ben üç roman, üç şiir kitabını beraber okuruz diye seçmiştim.
Evet, Bora'nın yakında Şırnak'a döneceği ihtimalini yok saydım. Okurduk yani mesafeler engel değildi.
Ben içerde kahve hazırlarken Bora salonda bizim için okuma yeri hazırlamıştı. Kahveleri kenarı bıraktım ve Boranın göğsüne gelecek şekilde uzandım.
"Hangisine başlayalım" diye sorduğunda uzunca bir süre kitaplarda gözlerimi gezdirdim.
"Çapraz okuma yapabiliriz. Biraz şiir okuyalım sonra romanlardan birine başlayabiliriz"
"Tamam güzelim" dediğinde şiir kitaplardan birini aldım.
Özdemir Asaf'ın Lavinia kitabını seçmiştim. Kitap benim üstümde duruyordu. Bora sayfalarını çeviriyordu. On dört, on beş sayfalarının oradayken Bora çevirmemişti ve durmuştu.
"Ne oldu sevgilim?"
"Bizi, beni anımsatıyor" dediğinde şiiri tekrardan okudum.
Hiç kimsenin kafesine
Koyamayacağı bir kuş..Kaçmasını öylesine
Uçmasını böylesine
Unutmuş.Bir insan sesine
Gelip konmuş"Kendi halinde kapalı bir hayat yaşarken kalbim önce sesine bağlandı" dedi.
Kafamı ondan tarafa çevirdim ve dudaklarına öpücük kondurup geri çekildim. Okumaya geri döndük ve şiir kitabı bitmişti ardından romanlardan birini okumaya başladık.
Uzun süredir aynı şekilde yatmaktan belim ağrımıştı ve bugünlük yeteri kadar okuma yapmıştık bence "Sıkıldın mı sevgilim" dedim.
"Seninle zaman geçiriyorum nasıl sıkılabilirim" dedi.
"Devamını sonra okuyalım mı?" diyerekten yerimden doğruldum.
"Olur güzelim" diyerekten kalktı ve kitabı kenarıya koydu. Kenarı da duran bardaklarımızı aldı ve mutfağa götürdü.
Uzun süredir telefona bakamamıştım. Elime telefonumu aldım ve interneti açtım. Yukarıdan ajan grubundan bildirimler düşüyordu. Bana unuttun diyerekten trip atıyorlardı. Hemen gruptan görüntülü arama başlattım. Önce Erdinç göründü, ardından Bekir açmıştı.
Tüm ajanlar tamamdı.
"Bana küsemezsiniz, unutmadım" diyerekten kendimi savundum. O sırada Bora mutfaktan çıkıp yanıma gelmişti.
"Bora sende mi oradasın?" dedi Erdinç. Grubumuz gizliliğini yitireli çok oluyordu.
"Niye bu kadar anormal karşılıyorsunuz anlamadım. Benim sevgilimin yanında olmam mı anormal yoksa sizin 'ajan' grubu adı altında aramanız mı anormal bir düşünün"
"Şimdi normal kime göre normal o açıdan da bakmak lazım sonra anormali ona göre düşünürüz" dedi Bekir.
"Katılıyorum" dediğimde Bora şaşırarak baktı.
"Sizden hiç iyi izlenimler almıyorum"
"İyi ve kötü kavramına da-" diye başlayacakken Bekir.
"Ben dönünce bu savunmalarına tekrar yap tamam mı?" diyerekten sözünü kesti.
"Geçmiş olsun" dedi Erdinç.
"Didem bir şey söylesene?"
"Ne diyeceğim ki yani Allah kurtarsın kardeş durumuna çok uyuyor galiba" dediğimde Bekir kınar gibi baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİPER
ChickLitTesadüfler birbirlerinin kaderine yazılı olan iki insanı birleştirmişti. Şırnak'ta görev yapan Yüzbaşı Bora Koçal, Ankara'da okuyan Psikoloji öğrencisi Didem Serdan. Eli boğazlı üstümün kenarlarında dolaştı " Boğazlı giyinmeni sevmiyorum" "Neden?"...