Hello, biz 2 Milyon olmuşuz. Dolu dolu gözlerle bakıyorum. Okuyan herkese çok teşekkür ederim.
Ve siper yayınlanalı Tam bir yıl oldu. Benim cesaret edip yayınlamaya başlayalı bir yıl geçmiş. Bu bir yılda iki milyon olduk. Bölümlerde kah güldük, kah üzüldük, kah da sövdük. Tam 66. bölüme geldik.
Bir gün bu serüvenim nasıl son bulur bilmiyorum ama her zaman benim için özel kalacak.
Biraz duygusala bağladım ama çok değerli olduğunu bilin istedim.
Keyifli okumalar diliyorum. Bölüm sonunda görüşürüz.
Bu onay cümlelerini bekledikleri için daha ne olduğunu anlamadan bütün eşyalarım Bora'nın evine gelmişti.
Birkaç süs eşyamı salona koydum. Kitaplığa birkaç kitabımı koydum. Giysiler kalmıştı onu da Bora dolabından kendi eşyalarını çekerek bana yer açmıştı.
Tabii ki bana o alan yetmedi. Daha fazla alana yayıldım ve Bora'nın eşyaları küçücük bir alanda kaldı.
"Bora" dedim dolaba bakarken. Yatakta oturup benim eşyalarımı yerleştirmemi izliyordu. Ayağa kalktı ve yanıma gelip belime sarıldı. Yardım teklifini 'ayak altında dolaşma' diye reddetmiştim. O da kenarda oturmayı tercih etmişti.
"Efendim güzelim"
"Sana hiç alan kalmadı"
Başını boynuma gömdü "Bana burada yer olsa yeter" dedi ve boynumdan öptü.
Dolabını tamamen işgal etmeme hiç takılmadı "Bora ama benim içim hiç rahat etmedi" dedim.
"Sana istediğin alan yoksa dolap yaptıralım hemen ama benim için diyorsan sorun yok. Ben halimden memnunum" dedi.
&
Bugün üst üste güzel haberler almıştık. Gizem çalıştığı şirketten ayrılmıştı ve bugün ise hastanede danışmada çalışması için onay gelmişti. Çisil ise hemşireliğe geri dönmüştü. Benim stajımda başlıyordu. Hastanenin yanındaki eczane de Zübeyde vardı. Tüm kızlar yine birdik.
Tüm erkekler sabahın beşinde gittiği için biz şu anda kız kıza kahvaltı hazırlıyorduk. Herkes bize gelmişti.
Bize. Bora ve ben. Bora ve benim evimiz.
Çisil oturuyor, Gizem masayı kuruyor. Ben ve Zübeyde kahvaltı hazırlıyorduk.
Doğrusu ben Zübeyde'ye yardım ediyordum. Mutfak konusunda çok yetenekliydi.
Zil çalmaya başladığında "Ben bakarım" diye Çisil bağırdı.
"Bu kokular ne?" diye gelen Emre'ydi. Yanıma geldi "Kankam döktürmüşsün" dedi ve börekten bir tane alıp tek lokmada gömdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİPER
ChickLitTesadüfler birbirlerinin kaderine yazılı olan iki insanı birleştirmişti. Şırnak'ta görev yapan Yüzbaşı Bora Koçal, Ankara'da okuyan Psikoloji öğrencisi Didem Serdan. Eli boğazlı üstümün kenarlarında dolaştı " Boğazlı giyinmeni sevmiyorum" "Neden?"...