"Bora çok iyi birisidir ben bana olan tavrını anlıyorum. Herkesin annesi çok değerlidir onun için beni görmek zor oluyor hissediyorum."
Ben cevap veremeden mutfağa Bora gelmişti "Ne konuşuyorsunuz?" diye sert bir şekilde sormuştu ama duyduğu açıkça belliydi.
Bakışlarım Bora'ya döndüğünde uyarıcı bir ifade olduğunu fark ettiğini umuyordum "Nagihan hanım bana düzeni gösterdi. Siz geçin içeri buraları ben toplarım" dedim.
Nagihan hanım hafif tebessüm etti ve mutfaktan çıktı.
"Bora" dedim yanına yaklaştım ve elini tuttum "Sevgilim artık sakinleşmen gerektiğini düşünüyorum. Baban senin dünyanda hatalı biliyorum ve hislerini anlıyorum ama artık durmalısın"
"Sadece anne rolü üstlensin istemiyorum. Abim artık kabullendi ve sevdiği kadına da kabullendirdi resmen kız istemeye kaynana rolüyle gidecek ama böyle bir şeyi ben kabul etmiyorum ve senin de kabul etmeni istemiyorum"
"Biliyorum sevgilim senin kabul ettiğin durum neyse benim için o doğrudur ama bu şekilde karar vermişler artık sakinleşmelisin ailen üzülüyor"
"Annemin mezarına gidelim mi?"
"Gidelim sevgilim sen ne zaman istersen"
"Yarın veya sonraki gün" dedi hazır olmadığını belli edercesine.
"Tamam, Şimdi içeriye geçiyorsun ve sakin bir şekilde oturuyorsun"
"Emredersiniz komutanım" diyerek belimden çekip boynumdan öptü "Bu komutanın sende olması durumu çok hoşuma gitmeye başladı"
"Bora ne yapıyorsun biri gelecek ne bu sarmaş dolaş haller derler gider misin?"
"Biri gelse duyarım mesela daha konuşmanın başında abim gelmişti geri döndü"
"Her şeye de bir cevabın var git yoksa buraları sana toparlatırım"
"Beraber yapalım zaten sen niye yapıyorsun anlamadım"
"Beraber yapmalıyız normalde doğru ama olay olduğunu düşünecekler git içerde otur" dedim.
"Yardımsever bir sevgili olup burada sana yardım etmeliyim" dedi
"Bora" dedim uyarır gibi.
"Gidiyorum" dedi teslim olur gibi yaparaktan mutfaktan çıktı.
Bulaşıkları yerleştirirken elinde bir bardakla Güran abi girdi "Bora biraz sakinleşmiş. Sen konuştun diye sakinleştiğini biliyorum."
"Bir sorun yaşamadılar sadece yan yana gelmeleri gerilim havası yarattı"
"Her çocuk annesine düşkündür. Biz de öyleydik. Önce babaannemin yanında kalmayı tercih ettik. Bora asker olmayı tercih etti derken yolunu çizmişti. O şehir değiştirdi ben eve geri döndüm derken ben alıştım ama o hiç alışmadı. Ben de hatalıyım konu bu duruma geldiğinde büyük çocuk olma sorumluluğuna ona yükledim. Kardeşimin yanında olduğun için mutluyum ona iyi geliyorsun"
Başımı onaylar niteliğinde sağladım.
"Yardıma geldim" diye Ayşen abla içeri girdi ardından "Nagihan anne seni soruyor hayatım içeri geç istersen" dediğinde Güran abi mutfaktan çıktı.
"Nasılsın hiç konuşamadık" dedim.
"İyiydim sonra tadım kaçtı. Mesleğe hazırlık falan mı? Güran ile niye konuşuyorsun, konuşma rahatsız oluyorum"
"Sen ne diyorsun?" diye sinirle sordum.
"Açık değil mi, Babaanne ile de aran mükemmel gibi o yüzden mi bu rahatlığın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİPER
Genç Kız EdebiyatıTesadüfler birbirlerinin kaderine yazılı olan iki insanı birleştirmişti. Şırnak'ta görev yapan Yüzbaşı Bora Koçal, Ankara'da okuyan Psikoloji öğrencisi Didem Serdan. Eli boğazlı üstümün kenarlarında dolaştı " Boğazlı giyinmeni sevmiyorum" "Neden?"...