Merhaba, satır aralarına yorum yapmayı unutmayın.
Bu bölüme #didemborayıöpsün diyelim mi?
Alıntıyı okuyanlar bence anladı 😂 Şimdi bölümde bakalım
Keyifli okumalar dilerim ❤
"Ben 90-60-90 mıyım?" diye sorarken yansıyan camdan kendine bakmaya çalışıyordu.
"Bilmiyorum güzelim" dedim.
"Nasıl bilmiyorsun?" dedi neye şaşırdığını daha anlamadan elimi tuttu ve "O zaman bak" diyerek beline yerleştirdi.
"Baksana" diye hala ısrar ediyor ve elimi çekmeme izin vermiyordu.
Elimi istersem çekebilirdim ama istiyor muydum buna emin değilim.
"Hadi güzelim yerimize oturalım" dedim.
"Anlamadın mı, nasıl anlamazsın? Dur birine soracağım" diye yandaki erkekli-kızlı gruba doğru döndüğünde belinden hızlıca çekip oturduğumuz yere geri götürdüm.
Sabır, sabır çokça sabır istiyorum.
"Biz gidiyoruz, siz ne yapıyorsanız yapın" dedim diğerlerine ve Didem'in belinden destekler şekilde tutarak çıkışa doğru ilerledim.
"Bora" dedi neşeli çıkan ses tonuyla.
"Efendim"
"Ayağım yere değmiyor" dediğinde fark ettim ki belinde sıkıca tutmuş bir şekilde onu taşıyordum.
Bende akıl mı bırakmıştı.
"Yorulma diye güzelim" dedim ve arabanın kapısını açtım. Binmesini bekledikten sonra şoför koltuğuna geçtim.
"Ben zaten alışkınım" dedi kafasını koltuğa koymuş gözlerini kapatmıştı.
"Neye alışkınsın?"
"Senin tarafından çekiştirilmeye. Didem buraya gel diyerek oturduğum koltukları, sandalyeleri çekip çekip duruyorsun. Yan yanaysak da belimden çekiyorsun. Ben alıştım da insanlar daha alışamadı geçen Gizem bu koltuklar yine niye kaymış diye bağırıyordu. Ben de benim sevgilim temas bağımlısı diyemedim"
"Neden diyemedin?"
"Sinirli Gizem ile uğraşasım gelmedi" dedi omuz silkerek.
"Seni yanıma çekmemden rahatsız mı oluyorsun?" dedim. Rahatsız olmadığını biliyordum.
"Ne alaka ya?" diye kızıp koluma vurdu.
Güzel bir itiraf bekliyordum ama bu da olurdu. Ondan gelen her şey başım gözüm üstüne.
Yolculuk boyunca sessizdi evin önüne geldiğimizde gözünü açtı. Arabadan indim ve diğer tarafa geçtim.
"Hadi güzelim" dedim kapısını açmış bekliyordum.
"Hayır" dedi omuz silkerek ve gözlerini açmadı. Ardından "Hani yorulmayayım diye destek oluyordun. Şimdi niye yürüyorum? Ayaklarım yorulsun mu Bora?" dedi dudaklarını büzerek.
Bacaklarından ve belinden tutarak kucağıma aldığımda kollarını hemen boynuma sardı.
Asansörün düğmesini basıp bekliyorken elleri yerinde durmuyordu. Bir eliyle koluma yavaş yavaş dokunurken bir elini de boynumda gezdiriyordu.
"Güzelim, yerinde dur" dedim.
"Off ya bak Emre'nin dediklerine hak vereceğim sonunda göreceksin" dedi tehdit eder gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİPER
ChickLitTesadüfler birbirlerinin kaderine yazılı olan iki insanı birleştirmişti. Şırnak'ta görev yapan Yüzbaşı Bora Koçal, Ankara'da okuyan Psikoloji öğrencisi Didem Serdan. Eli boğazlı üstümün kenarlarında dolaştı " Boğazlı giyinmeni sevmiyorum" "Neden?"...