Merhabalar canlarım, Bölüm de lütfen bol bol yorum yapmayı unutmayın benimde motivasyona ihtiyacım oluyor ve sizlerin yorumları ile kendime geliyorum ❤️
Keyifli okumalar diliyorum. Bölüm sonunda görüşürüz
"Doğruyu söyle bak Emre'ye sorarım" derken tek parmağını tehditkarca bana doğru sallıyordu.
Parmağını çekip öptüm ve "Emre burada büyük ihtimalle sende Tunahan'ı bırakmadın. Onlar kafalarına göre takılsınlar. Sende evine, bana dönüyorsun" dedim.
"Yüzbaşım ben senden hiç gitmedim ki döneyim" derken ellerini yanaklarıma koymuştu.
"Dolap bomboş kıyafetlerin yok, evin düzeni senin ayarladığın gibi değil. Bu ev seni yansıtırken şimdi öyle değil. Bu hiç hoşuma gitmiyor."
"Annemin dikkatini çekecekti. Gizem hemen götürdü."
"Saklamamız da hoşuma gitmiyor"
"Bu fikri kabul edeceklerini sanmıyorum Yüzbaşım, hem her şey bitti. Herkes dönüyor. Sen niye huysuzlanıyorsun?"
"Özlet özlet sonra Bora niye huysuzlanıyor"
Güldü "İçeriye geçelim hadi" dedi ve elimi tutup içeriye doğru yönlendirdi. Salona doğru geçerken içeride oturan babamı görünce elimi bıraktı.
"Merhaba Orhan amca, nasılsınız?"
"Hoş geldin kızım, iyiyim çok şükür sen nasılsın?"
"İyiyim-" daha sevgilim cümlesini bitiremeden hızlıca gelen Emre'nin mağduru olup kolundan çekildi.
"Dido, Tunahan gitti mi?"
"Hoş buldum Emre" dedi Didem kızarak "İnsan önce karşılar"
Emre sessizce "Ev sahibi değil misin niye hoş geldin diyeyim" diye kendince kıvırmaya çalıştı.
Didem birkaç saniye sessiz kaldı "Güzel kıvırdın bir şey demeyeceğim. Tunahan gitmedi"
"O zaman nerede telefonu niye kapalı?" dedi Emre sinirle.
"Bilgisayara gömülmüş bir halde ondan telefonu görmemiştir"
"Bensiz başladıysa olay çıkar" dedi ve bilgisayara doğru gitti. Bu çocuk ne zaman büyüyecekti acaba?
"Sevgilim, ben mutfağa geçeyim. Babaannem beni bekliyordu" dedi.
Sahiplenici davranmasına bayılıyordum. Uzun süre bunun için çok çabalamıştım.
"Tamam" dedim.
Didem yanımdan ayrıldı ve mutfağa girdiğinde sesi de duyuluyordu "Babaanne ben geldim" diye cıvıl cıvıl konuşuyordu.
Babamın yanına geçip oturdum. Bilgi yarışması programına bakıyordu. Abimin iş ile ilgili problemi olmalıydı ki sabahtan beri odadan çıkmamıştı.
Gülnur ise birkaç dakika önce evde olmasına rağmen çikolata almaya gitmişti. Evde olanları sevmiyorum diye isyan etmişti. Gitmeden önce Ahmet'i görmek için yaptığını anlamamış gibi yaptım.
İçeriden konuşma ve gülme sesleri geliyordu.
"Orhan sen oturup televizyon mu izliyorsun. Ben sana o valizleri düzelt demedim mi?" diye Nagihan hanım gelmişti.
"Düzenlememiş mi?" diye kızarak babaannem de geldiğinde boşluk bulduğum için mutfağa gittim.
Didem yemeği karıştırıyordu. Yanına doğru yaklaştım. Belinden çekip sıkıca sarıldım ve "Güzelim" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİPER
Literatura FemininaTesadüfler birbirlerinin kaderine yazılı olan iki insanı birleştirmişti. Şırnak'ta görev yapan Yüzbaşı Bora Koçal, Ankara'da okuyan Psikoloji öğrencisi Didem Serdan. Eli boğazlı üstümün kenarlarında dolaştı " Boğazlı giyinmeni sevmiyorum" "Neden?"...