Herkese merhaba, bölümler biraz gecikti. Panodan bildiri yapmıştım ama görmeyenler için tekrar açıklamak istedim cenazemiz vardı. Biraz zamana ihtiyacım vardı. Beklettiğim için kusura bakmayın 🙏
Bol bol yorum yaparsanız sevinirim, benim için motivayon kaynağı oluyor ve kenardaki küçük yıldıza basarak oy vermeyi de unutmayın❤
Keyifli Okumalar dilerim
BORA'NIN ANLATIMI
O mükemmel evlilik teklifi fikrini hala bulamamıştım.
Sabah erkenden evden çıkmıştık. Ben biraz zor çıkmıştım. Didem'in yaramın iyileştiğine inanması, doktordan tam iki kere teyit alması gerekmişti. Yetmemiş yolcu ederken her hareketime dikkat etmişti. Bir saniye yüz ifademde olumsuzluk görseydi galiba evden çıkamazdım.
Bu duruma tabii ki isyan etmiyordum aksine hoşuma gidiyordu.
İsyan ettiğim tek şey kendim ve teklif fikri bulamamaktı.
"Ben nasıl bir fikir bulamam" diye kendi kendime sesli bir şekilde söylendim.
Arabada Bekir ve Caner vardı. Arka tarafta takip edenler Erdinç ve Yusuf'tu.
"İnternette bir sürü fikir var birini yap" dedi Caner.
"Şu Caner'in birini bulduğu ve aşkından öldüğü çıkmaza girdiği günleri görmeyi istiyorum. Öyle havadan konuşmakla olur muymuş öğrenir" dedi Bekir.
"Sen sus, sen daha yeni buldun. Hemen beni dışlayacak statüye geçemezsin"
Tam geçeceğimiz cadde de yeni kitapçı açıldığını gördüm.
Kitapçı, kitaplar, şiirler, alıntılar...
Arabayı ani frenle durdurdum. O mükemmel fikri bulmuştum.
"Arabadan inin" dedim kendimde inmiş kitapçıya doğru yürüyordum.
"Niye durdunuz?" diye Erdinçler geldiğinde ben çoktan kitapçıya girmiştim.
İçerinin dekoru da güzeldi. Kasanın oradaki adamın yanına gittim.
"Burayı kapatmak istiyorum" dedim. Aklımda planlar döndüğü için doğru cümleyi kuramamıştım.
"Üstümüzde üniforma var, çok sert konuşuyorsun ve kurduğun cümleden dolayı adam tırstı" dedi Bekir.
"Ben de bir şey anlamadım" dedi Caner.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİPER
Chick-LitTesadüfler birbirlerinin kaderine yazılı olan iki insanı birleştirmişti. Şırnak'ta görev yapan Yüzbaşı Bora Koçal, Ankara'da okuyan Psikoloji öğrencisi Didem Serdan. Eli boğazlı üstümün kenarlarında dolaştı " Boğazlı giyinmeni sevmiyorum" "Neden?"...