Merhabalar, bölüme geçmeden sizden ricam satır aralarına yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın ❤️Keyifli Okumalar
Bora kontrolünü kaybedecek gibi hissediyordu. Bir cümle içerisinde bile Didem'in zarar görmesine dayanamazken bunu yaşayabilecek olması onu delirtiyordu.
Telefon yüzüne kapatıldığı an çıldırmıştı "Kahretsin" diyerek önündeki sandalyeyi fırlattı. Siniri hırsı geçmiyordu. Tüm sandalyeleri fırlatırken biri balkon kapısına doğru gittiğinde camın parçalanma sesi duydu. Sanki ses kalabalığı zihnini susturacak gibi bir tane daha attı.
"Bora" dediler ve bir kolunda Yusuf bir kolundan Bekir tuttu. Zor zapt ettiler.
Bora yalnızdı, kendi halindeydi ta ki Didem'in sesini duyup onu tanıyana kadar. Artık tüm dünyası Didem'di.
Onu kaybedemezdi. Onu kaybetmesi kendini de kaybetmesi demekti.
Bora ikisini de iterek kurtuldu ve elini duvara geçirdi "Olduğumuz yerden alıp götürüyorlar ruhumuz duymuyor. Ne işe yarıyoruz biz? Ben sevdiğim kadını koruyamıyorsam ne işe yarıyorum lan?" dedi ama bunlar dışından söyledikleriydi bir de içinden geçirdikleri vardı ' sevdiğim kadını üzüyorsam nasıl bir insanım' diyordu.
Koruyamamıştı.
Üzmüştü.
Hayatındaki en değerlisine değersiz hissettirmişti. Günlerdir bunun ağırlığını yaşıyordu.
&
Tam bir saat geçti ama hiçbir şey bulamadılar. Hiçbir iz yoktu.
Güç bulmaya gelmişti Bora.
Kapıyı ağlamaktan gözleri şişen Gizem açmıştı. Gizem vicdanen çok kötü hissediyordu. Keşke gitmesine izin vermeseydim, keşke bende gitseydim, keşke Borayı daha önce arasaydım diye keşkelerde boğuluyordu.
Didem onun en yakın arkadaşı, dostu, sırdaşı olmuştu. Korkuyordu, zarar görür diye korkuyordu.
"Bir haber mi var?" dedi Gizem bir umutla.
"Hayır" dedi Bora.
Yanlarında çok oyalanmadı. Didem yoksa Bora eski hallerine dönüyordu. Eski cansız, sert hallerine. Bora'nın yönü Didem'di. Onu dinlerdi, o ne isterse öyle yapardı. Didem yoktu Bora ne yapacağını bilmiyordu.
Didem'in kaldığı odaya girdi. Odası diye düşünmüyordu. Onun odası burası değildi. Beraber oldukları evdeydi.
Daha kapıyı açar açmaz burnuna dolan kokusu ile afalladı Bora. Bir adım daha atamadı, burnu sızladı. Boğazı düğüm düğüm oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİPER
Literatura FemininaTesadüfler birbirlerinin kaderine yazılı olan iki insanı birleştirmişti. Şırnak'ta görev yapan Yüzbaşı Bora Koçal, Ankara'da okuyan Psikoloji öğrencisi Didem Serdan. Eli boğazlı üstümün kenarlarında dolaştı " Boğazlı giyinmeni sevmiyorum" "Neden?"...