400bin olmuşuz teşekkür ederim ❤️
Bora'nın Anlatımı
"Sonunda. Emre neredesiniz? Kaç saattir size ulaşamıyorum"
"Didem yolda kötü oldu hastanedeyiz"
"Ne oldu?" dedim.
"Yol tutuyor biliyorsun baş dönmesi oldu, mide bulantısı da vardı. Lavaboya gideceğim dedi. Uzun süre çıkmadı. İçeri girdim baktım düşmüştü. Hastaneye geldik işte telefonu açacak, haber verecek zamanım olmadı"
"Şimdi nasıl?"
"Uyuyor. Serum takıldı."
"Uyanınca haber ver. Gelmeye çalışacağım" dedim ve biraz daha konuştuktan sonra kapattık.
Emre hallederdi ama içimin rahat etmesi için abimi aradım.
Telefon açılır açılmaz "Abi neredesin?" diye direkt konuyu girdim.
Panik yaptığını anladım "Bir şey mi Oldu? İyi misin?"
"Değilim abi hastaneye gitmen lazım Emre'yi ara Didem orada hastalanmış."
"Didem kim?"
"Sevdiğim kadın" dedim. Hiç bu durumu konuşacağımız zaman olmamıştı. Ankara'ya gittiğimde bir tek Emre'ye anlatmıştım.
"Kardeşimin hislerinden benim niye haberim yok kısmını sonra konuşuruz. Şimdi sakin ol ben Emre'yi arayacağım. Yanlarına gideceğim"
Konuşmayı hemen bitirdik ve bende ardından hızlıca odadan çıktım. Yanlarına gitmeyi ayarlamaya çalıştım ama sadece çalışmak ile kaldım. Yakın zamanda göreve çıkacaktık ve onun hazırlığı içerisindeydik. Benim Ankara'ya gitmem saatlik bile olsa imkansızdı.
Odaya döndüm ve Emre'yi görüntülü aradım.
"Didem uyandı mı?" dedim. Yandan abimi de gördüm. En azından yanında güvendiği insanlar abim ve kardeşim vardı. Bir nebze olsun içim rahat ediyordu.
"Yok uyuyor" dedi.
"Sessizce yanına gitsene görmem lazım" dedim.
"Yaparım tabii bu aşk için daha neler yapacağım acaba? Yeğenlerime anlatacak bir sürü anım olacak gibi duruyor. Artık bir tanesinin adını Emre Can koyarsınız."
"Abiciğim sen ne çok konuşuyorsun?" güzel konuşmuyor değildi de Emre Can nedir yani?
Emre odaya sessizce girdi ve ekranı çevirdiğinde Didem'i net bir şekilde gördüm. Sevdiğim kadını görmenin mutluluğunu yaşamak isterdim ama hasta yatağında görmek mutluluk değil acı çektiriyordu.
Emre odadan çıktığında görüntülü aramayı sonlandırdım ve normal konuşmaya geçtik. "Didem'in telefonunu açtık ne olur ne olmaz diye sonra üst üste çalınca açmak zorunda kaldım."
"Kim aradı?"
"Kardeşi Tunahan aradı. Şırnağa gideceğini biliyormuş. Geleceğim dedi ama ne zaman burada olur bilemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİPER
ChickLitTesadüfler birbirlerinin kaderine yazılı olan iki insanı birleştirmişti. Şırnak'ta görev yapan Yüzbaşı Bora Koçal, Ankara'da okuyan Psikoloji öğrencisi Didem Serdan. Eli boğazlı üstümün kenarlarında dolaştı " Boğazlı giyinmeni sevmiyorum" "Neden?"...