15. Bölüm

129 26 1
                                    

-15.bölüm-

Kimi insanlar kusursuzdur.

İnci gibi dişler... Porselen gibi bir cilt ve mükemmel dudaklar ve gözler... Yaptıkları her işte başarılı olan ve insanlar arasında parmakla gösterilip,dudak ısırttıran tabiri tam da bu insanlar için var olmuştur... Hayal dünyasında yaşayıp,pek çok kendimizi o insanların yerine koyarız... Onlar gibi olduğumuzu düşünür onlar gibi davrandığımızı hayal ederiz...

Okulun tuvaletinde ağlamaktan şişen gözleri ile aynada kendisine bakan Ayşegül'ün de düşündüğü tam olarak buydu... İçinde bulunduğu durumdan kurtulmak istiyor ve sadece biraz... birazcık sevilmek istiyordu...

Derin bir nefes alıp,burnunu çekti ve gözlerini kapayarak Ali'nin kendisine davranışını düşündü. Bunu hak ediyor muydu? Onun kendisine bu şekilde davranmasına,gözlerinin içine baktığında kendisinden iğreniyormuş gibi başını başka yöne çevirmesini hak etmiyordu? Güzel olmayabilirdi ama çirkin de değildi ki... Dişlerinde ki teller ve gözünde ki gözlük tamamen sağlığı için gerekli olan şeylerdi...

BAşını önüne eğip,dudaklarının arasından bir hıçkırık kaçtığında göz yaşları sel olup akmaya başladı... Acı çekiyordu ve bunun nasıl sona ereceğini bilmiyordu... eliyle göğsünü ovalayıp acının yok olmasını diler gibi başını salladığında gözündeki yaşları sildi ve burnunu çekerek başını dikleştirdi. Kapıyı açıp,koridora çıktığında başı dönerek yürümeye devam etti. Zayıftı bünyesi... Üzülmeye ve strese karşı dayanıksızdı... Duvarlar üzerine üzerine gelirken çarptığı sert gövdeyi göremedi ve olduğu yerde durup başını kaldırmadan "Özür dilerim"diye fısıldadı...

Uzun,kemikli birkaç parmak çenesine dokunup başını usulca yukarı kaldırdığında masmavi gözlerin kendisine baktığını gördü. Koyu saçların alnını kapatmış olduğu adama baktığında dudaklarını büzen genç kız hıçkırmaya başlayarak başını yere eğdiğinde genç adamın bakışları karardı ve "Seni bugün yine ağlarken gördüm. Neyin var ufaklık?"diye sordu.

Genç kız,Anıl'a bakarak "O benim salak olduğumu düşünüyor.."diye söylendiğinde adamın ellerinin arasından kurtulmaya çalıştı ancak genç adam bunu yapmasına izin vermedi. Kolunun tekini kızın omzuna koyup onu kendisine çektiğinde diğer eliyle kızın yüzüne dokundu ve gülümseyerek "Sen aptal değilsin"dedi. Sinirlenmişti ama bunu ona belli etmemeye çalışıyordu.

Koca koridorda sadece ikisi vardı... Gülümseyerek "eğer bir erkek bir kızın salak olduğunu düşünecek kadar ona kötü davranıyorsa bil ki o erkek çoktan o kıza tutulmuştur."dedi.

Genç kız,gözlerini kırpıştırarak "Sahi mi?"diye söylendiğinde genç adam gülümsedi ve "Tabi ki. İnan bana,ben yalan söylemem."dediğinde Ayşegül içinden gelen bir hareketle genç adamın göğsüne yüzünü gömüp içli içli ağlamaya başladı. Kızın bedeninin kollarınn altında titrediğini hisseden genç adam dizlerini kırıp onu kucağına aldığında yavaş yavaş aşağıya sınıfların olduğu kata doğru ilerledi. Ayşegül,yakasına yapışmış içli içli ağlarken onu üzeni az çok tahmin ediyordu.

*********

Öğlen yemeği sonrasında bahçede oturuşumuza son vermiş ayağa kalkarak sınıflara doğru yol almaya başlamıştık. Senem,sürekli Volkan ile ilgili ne yapacağımı sorup durmuş Didem ise ona bir şans vermem gerektiğini söylemişti. Tek konuşmayan ve durumumla ilgilenmeyen Nefes'ti. Tanrım! Bir insan bu kadar mı gıcık olabilirdi ya! Sonuçta arkadaştık ve ben her ne kadar bu konudan konuşulmasını istemesem de onun da fikrini açıkça belirtmesini istiyordum ama yok,kız sesini bile çıkarmıyordu.

Pilili eteğimi düzelterek siyah muz çorabımı biraz daha incelttim ve ince bilek çizmelerim ile birlikte sanki podyumda yürüyormuşum gibi hızlı hızlı poz vererek içeriye girdim. Senem arkamdan "Şimdi ne olacak? Yani çocuğu aramamışsın. Eh,her gördüğün yerde de ondan kaçacak halin yok. Ne yapmayı düşünüyorsun?"diye sorduğunda içimi çekerek ona baktım ve okulun içindeki büstün önüne durarak "Ne yapmam gerekiyorsa onu"diyerek parlatıcı sürdüğüm uzun tırnaklarıma baktım.

Senem başını sallayarak gülerken Didem "Canın yanacak gerizekalı."dedi onay vermeyen bir ifade ile.

"Yanmaz canım merak etme ileri zekalı."dediğimde Nefes "Gidiyor muyuz?"diye sordu. Ona bakarak "Ah,canım benim ya. Sen yaşıyor muydun?"diye sorduğumda bana baktı alayla. Tek kaşını havaya kaldırarak gözlerini arkaya diktiğinde başımı sallayıp onun baktığı yöne baktım ve okkalı bir küfür savurdum.

Elini omzuma koyup kulağıma doğru eğildiğinde iğneleyen bir tonla konuştu...

"Yakalandın çekirge! Hadi sıçrada görelim." dediğinde yutkundum ve olan nefesimi içimde tutarak omzumla elinden kurtuldum.

*********

VOLKAN

SERSERİ AŞIK (ESMER SERİSİ -2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin