23. Bölüm

124 27 1
                                    

-23.BÖLÜM-


Genç adam,kantinin en uzak köşesinde bir sandalyeye ilişmiş önündeki tostla oynuyordu. Eriyen kaşar parmaklarına bulaşıp yapışırken,yanındaki arkadaşları sıkıntı içerisinde dikkatini dağıtmaya çalışıyor ama ne yaparlarsa yapsınlar içinde bulunduğu durumdan onu çıkaramıyorlardı.

Okul üzerine üzerine gelirken hiçbir şey olmamış gibi davranması imkansızdı. İçi yanıyordu. Öfke,o kadar baskındı ki kendisini sıkmaktan gözleri yaşarıyor ve bu da etrafındakilerin onu yanlış anlamasına neden oluyordu.

"Kendine gel artık!" diyen arkadaşına baktığında "Sen önce kendine bak!"diye tersledi. Ebu Bekir,çatık kaşlarla başını başka yöne çevirdiğinde Volkan,başını kaldırıp ona baktı ve "Özür dilerim"diye söylendi. Genç adam,bunun üzerine ona yandan bir bakış atıp yarım ağızla güldü ve "Keşke diyorum. Keşke bu okula gelmeseydik."dedi.

Volkan,başını onaylarcasına salladığında Oğuz han elinde çay bardakları ile yanlarına geldi. Ebu Bekir "Ali nerede?"diye sorduğunda genç adam "Ayşesi ile birliktedir."dedi tükürür gibi.

Volkan gülümsemeye çalışarak "İyi bari,en azından onlar mutlu"dediğinde Oğuz Han gözlerini devirdi ve "Tabi,vıcık vıcık."diye söylendi.

Volkan,çayını eline alıp küp şekerleri ağzına attığında sıcak çayından bir yudum alıp kıtlama yapmaya başladı ve o sırada kantine giren Serap'ı gördü. Bukle bukle yapmış olduğu saçları gri hırkasının üzerinde zıplarken yüzünde ona çok yakıştırdığı gülümsemesi ile etrafına ışık saçıyordu. Ebu Bekir ve Oğuz Han,arkadaşlarının baktığı tarafa baktığında Serap'ı kızların yanında birşeyler konuşurken ve kahkahalarla gülerken gördüler. Ebu'nun gözleri Didem'i aradıysa da bulamadı ve yeniden dikkatini Serap'ın üzerine verdi.

Oğuz Han,dönüp Volkan'ın aydınlanan yüzüne baktığında kaşlarını çattı ve "Onu gerçekten seviyorsun değil mi?"diye sordu. Volkan,sesini çıkarmadan başını önüne eğip elleri ile saçlarını karıştırdığında Ebu kısık sesli bir küfür savurdu ortaya.

Volkan "Kes şunu!"diyerek onu uyardığında genç adam teslim olur gibi ellerini havaya kaldırdı ve çayından bir yudum alıp arkasına yaslandı.

Bir süre öyle durup Serap'ı izleyen gözleri,yeniden önüne döndüğünde kızın "Doruk!"diye bağırması üzerine başını hızla kaldırıp kızın koştuğu yöne doğru çevirdi. Daracık pantolonu ile çocuğun üzerine atlayan küçük bedenine gözlerini kısarak baktığında ellerini farkında olmadan yumruk yaptı. Kıskançlık,kor alev gibi dört bir yanını sararken oturduğu yer ona dar geliyordu.

"Ne var lan bunların arasında!"diye dişlerinin arasından tısladığında Ebu Bekir,Volkan'ın gerildiğini hissetti ve ona doğru dönerek "Sakin ol şampiyon. Kavga yok,unuttun mu?"diye söylendiğinde "S*kerim kavgasını ya!"diye bağırdı. Bütün kantin öldüren bir sessizliğe gömülüp tüm bakışlar kendisine odaklandığında Oğuz Han "önünüze dönün lan!"diye bağırdı.

Masanın üzerinden uzanıp Volkanın,jöle ile şekil verdiği saçlarını tutan genç adam "Lan bana bak,piçlik yapmanın sırası değil! Kendine gel be!"diye azarladı arkadaşını. Volkan,sulanan gözlerini sımsıkı yumup yerinden kalktığında Serap ile Doruk'a baktı. Doruk,arkasını dönmüş giderken Serap'ta kızlara doğru yürümeye başlamıştı ama Volkan masanın üzerinden atlayarak Serap'ın kolundan tutup peşinden sürüklemeye başladığında kızlar birden ayaklanmış ve yolunu kesmişlerdi.

Senem "Onu rahat bırak Volkan!"diye bağırdığında genç adam ona baktı ve "Neden gidip sevgilinle oynaşmıyorsun Esmer?"diye söylendi. Senem,ellerini beline koyarak "Sen ne dedin?"diye bağırınca Nefes "Onu rahat bırak."dedi ve Senem'i yanına çekerek Tuğçe ile birlikte masalarına doğru yürümeye başladı.

Genç adam,Serap'ı ardın sıra sürüklerken Serap sesini çıkarmıyor onun kolunu tutan ellerine bakıyordu. Sonunda,okulun en alt katında bulunan,tozdan harabeye dönen eski spor salonuna girdiklerinde Volkan kapının ardında durdu ve kendisine bakmakta olan kıza baktı. Serap,kayıtsız bir şekilde kendisine bakarken o sanki ona duyduğu özlemi gidermek ister gibi öylece yüzüne bakıyordu.

"Öküz tren muhabbeti mi yapıyoruz?"diye söylendiğinde onun sesini duymanın vermiş olduğu keyifle gülümsedi genç adam. Kapıdan ayrılarak kıza doğru yürüdüğünde Serap bir adım bile atmadı yerinden. Ondan korkmuyordu. Ve bu Volkan'ın ona daha çok çekilmesine neden oluyordu.

Serap "NE?"diye bağırdığında Volkan'ın bakışları sertleşti ve iki eliyle ince kollarını kavrayıp sert bir şekilde kendisine çekti. Serap,neye uğradığını şaşıran bir ses çıkardığında Volkan dudakları ile kızın saçlarının arasında oyun oynuyordu. kulağına doğru eğilip "bunu neden yaptın?"diye fısıldadığında yutkunan genç kız Volkan'ın tekrar tekrar kendisine aynı soruyu sormasını büyük bir sabır içinde dinledi.

"Bırak beni!"diye söylendiğinde genç adam kıskançlıkla yanan gözleri ile ona baktı ve "Asla!"diye bağırdı...


************

Serap,gözlerini kısıp ona bakmaya başladığında ellerini yumruk yaptı ve onu iterek ondan uzaklaştı. Kapıya doğru gidecekken Volkan'ın kolundan tutup yeniden kendisine çekmesi ile neye uğradığını şaşıran genç kız genç adama tokat attı. volkan,bunun üzerine ince bileklerinden tutup onu sertçe kendisine çektiğinde "Bunu neden yaptın?"diye sordu.

"Hak ettin!"diyen genç kıza bakan Volkan "Bunu kastetmiyordum. Neden bu oyunu oynama gereği duydun?"diye sorduğunda Serap "Şey,bunu da hak etmiştin!"dedi.

Volkan,onu bırakıp ondan uzaklaştığında yavaş adımlarla kirli camların önüne doğru yürüdü ve kıza bakmadan "Yani benden hiç hoşlanmadın öyle mi?"diye sordu. Sesindeki kırgınlığı saklama zahmetine girmeyişi Serap'ın içini acıtmıştı. Ona ne diyebilirdi ki? Hayır mı? Yoksa tam tersini mi?

Kollarını göğsünde kavuşturup "Sen bu olanları hak ettin. Hiçbir kız bu şekilde aşağılanmayı hak etmez!"dediğinde Volkan güldü. Kaşlarını çatan Serap "Komik olan ne?"diye sordu.

Volkan ona bakmadan "Sensin."dedi.

"Ben mi? Neyim komikmiş?"

Genç adam,kıza dönüp duvara yaslandı ve "Nihan ile aramızda olanlar onunla beni ilgilendirirdi. Seni değil!"dediğinde sesi oldukça yumuşak ve sakindi. Serap "Onun nasıl ağladığını gördün mü? Nasıl kendinden geçtiğini? Sınıfa bile girmek istemediğini,arkadaşlarının onunla dalga geçeceğini düşüneceğinden kendisini öldürmek istediğini biliyor muydun? Sen erkeksin tabi,senin için bir kızı üzmüşsün fark eder mi? Elinin kiri olur yıkar bir başkası ile birlikte olursun unutur gidersin. Ama bir kız için öyle değil işte"dediğinde Volkan "Sabun sen oluyorsun bu durumda? Nihan'ın pisliğinden kurtulmak için seni kullandım öyle mi?"dediğinde Serap sinirlendiğini hissediyordu.

Gülümseyerek "Ben sabun değilim seni moron! Ben asitin ta kendisiyim! Hadi söylesene,bana bakarken için gidiyor öyle değil mi? Bulunduğun yerde durmak senin için oldukça zor olmalı?"dediğinde başını dikleştirdi. Volkan,kaşlarını çatıp ona doğru bir adım attığında Serap "Ben de öyle düşünmüştüm"dedi.

Volkan "Sen aptalın tekisin beni anladın mı? Zekiyim diye geçiniyorsun ama kafana aldığın darbelerden dolayı doğru ile yanlışı fark edemiyorsun?"diye bağırdığında Serap yerinden sıçradı. Yüksek sesten hoşlanmıyordu. Geri geri gitmek isteyişi Volkan tarafından engellendiğinde gözlerini kırpıştırarak ona baktı. Volkan "Sen bir rüyanın içine ettin! Beni anladın mı? Nihan ile aramda olanlar beni ilgilendirir. Onu ve beni! Seni ya da bir başkasını değil! Kendini bu kadar sorumlu tutmanı doğrusu anlayabilmiş değilim! Ama herşeyi mahvettin Serap! Kimseyi olmadığı kadar seni sevdim,senden hoşlandım. Benim gibi hovarda birini bile yola getirdin ama bak sonunda ne oldu? Bana yalan söyledin!"dediğinde Serap "ben doğru bildiğimi yaptım!"dedi.

"Bu doğru olan değil! Bu yanlış! Bu çok yanlış! Sen bile bunun farkındasın ancak kendine bile itiraf edemiyorsun!"

"O kızı kandırdın?"

Volkan "Okulun ilk günleriydi. Biraz eğlenmek fena olmazdı"dediğinde Serap yeniden Volkan'a vurdu ve "Sen de duygu yok!"dedii.

Genç adam bunun üzerine "Bana duygu yok diyene de bakın hele! Sen de var mı? Nihan,bir kez olsun gelip senden yardım istedi mi? Hayır. Niye istesin? Ben söyleyeyim çünkü seninle birlikte takılmaya başladıktan sonra gidip kendisinden özür diledim! Yaptığımın yanlış olduğunu ve bunu hak etmediğini söyledim! Ben,Nihan ile aramda olanları kimseden saklamadım. Senden bile! Doy Doy'da Tolga ağabeyin yanında bile senden çekinmedim. Bu sana olan güvenimden kaynaklanıyordu Serap!"dediğinde kızı bıraktı.

Serap birşey diyemeden öylece o gözlere bakıp duruyordu. Nefesini dışarı verip "Bu birşeyi değiştirmez ki! Senden hiç hoşlanmadım. Oldu ve bitti. Üzülme acısa da öldürmez."diyerek önünden geçerek kapıya doğru yürüdüğü sırada volkan "Çok acı çekeceksin Serap! Her ne kadar acı çekmeni istemesem de benim yaşadığımın aynısını yaşa!"dediğinde Serap güldü ve birşey demeden spor salonundan çıkıp gitti. Ardında ise yıkılmak üzere olan bir duvar bıraktı. Genç adam,peşinden çıkıp ağır ağır merdivenleri tırmanmaya başladığında kızın gittiği tarafa döndü ve istemeden de olsa onun adımlarını takip etti. Sonunda sınıfına girip camın önüne geldiğinde kızın koşarak adamın yanına oturduğunu ve gülerek ona birşeyler anlattığını gördü.

Kırılan kalbi,ayaklar altına alınan gururu Serap'ı Doruk ile görmesiyle yerle bir olmuş ve öfke bedenini kör bir zincir gibi ele geçirmişti. Bade,başını kaldırıp Volkan'a baktığı zaman genç adam "Onu öldüreceğim!"diyerek arkasını döndü ve hızla sınıftan çıkarak arka bahçeye doğru koşmaya başladı.

Arkasından gelen Bade onu durdurmak için birşeyler söylediyse de fayda etmemişti. Kantine girip arka bahçeye çıktığında merdivenlerin arasından "Doruk!"diye bağırdı.

Genç adam,ortalarına oturmuş olduğu kızların saçlarının arasından başını çevirip üzerine doğru gelmekte olan Volkana baktı. Kızgın boğaları andırıyordu adamın bu hali... Daha ne var diyemeden Volkan'ın "Eğer seni bir daha Serap'ın yanında görecek olursam o kafanı gövdenden ayırırım!" diyerek ayağı ile genç adamın yüzüne sert bir şekilde vurdu.

Serap,sesleri duymasıyla geri dönmüş ve Volkan'ı kavga ederken bulmuştu.

serap "Ne yaptığını sanıyorsun sen?!"diye bağırdığında Bade "Lütfen Volkan hadi gidelim."dedi. Doruk kendisine gelip başını salladı.

Oturduğu banktan sırt üstü yere düşen Doruk şaşkınlıkla dirseklerinin üzerinde acı ile doğrulduğunda patlayan dudağına ve kanayan burnuna baktı. Şimdi gözleri bir ölüm meleği kadar soğuk bakıyordu. Dişlerini sıkarak "Gel lan gel! Gel de babacığın sana ayak tabanının yüze nasıl çıkartıldığını göstersin!"dedi ve ayaklarının üzerine basarak kavga moduna girdi. İkisi de bir yayın ortasına konulan ok gibiydi. Fırlatılmış ve birbirlerine doğru koşuyorlardı...

Yumruk yumruğa başlayan kavga tekme ve kafa atmalarla devam ederken Bade var gücüyle bağırıyordu. Serap,kızları çağırmaya gittiğinde çoktan kavga tüm okula yayılmıştı bile. Anıl,koşar adımlarla arka bahçenin girişine geldiğinde yanından koşarak giden Özkanlara baktı ve sakin bir şekilde kavga eden kardeşinin bulunduğu yere doğru koştu. Ali ve Oğuz Han,Doruk'un saçlarından tutmuş geriye çekerken Volkan genç adama vuruyor ve kan kusmasına neden oluyordu. Anıl,başını kaldırıp camdan olanları izleyen Poyraz'a baktığında içini çekti ve ellerini cebine sokarak Ali ve Oğuz Han'ın arkasına geçerek iki elinin de işaret parmağını adamların boynuna dayayıp iyice bastırdı. Hareketsiz kalan Ali ve Oğuz Han,felç geçirmiş gibir yere yığılırken Poyraz gülümsedi. Doruk ise hırsını alamayan bir boğa misali Volkan'ın gırtlağına yapışmış küfür ediyordu kanlı dişlerinin arasından...

Volkan "Piç kurusu! Serap'tan uzak dur!"diye bağırdığında Doruk ona kafa atmak için kendisini geriye attı ama Bade'nin araya girmesi ile neye uğradığını şaşırdı. Genç kız,gözlerini kısmış kendisine bakıyor ve "Ondan uzak dur!"diye bağırıyordu. Volkan'a dönüp yüzünü avuçlarının arasına aldığında "Bize gidelim ben pansuman yaparım."dediğinde Doruk'un içinde birşeyler patladı ve yumruğunu sıkıp Volkan'a vurmaya hazırlandı ama Bade'nin bileğinde tutması ile neye uğradığını şaşırdı.

Bade "Onlardan uzak dur. Herşeyin altından sen çıkıyorsun. Bırak onları!"dediğinde Doruk dişlerinin arasından tısladı ve "Yatıyor musunuz lan siz?"dedi gözlerini iri iri açarak.

Bade "Terbiyesizleşme! Herkes sen değil!"dediğinde Doruk gülümsedi ve kızın bileğinden tutarak kendisine çekti.

Doruk "Doğru,herkes ben olamaz. Bu yüzden asalak gibi etrafımdasınız ya!"dediğinde Bade bağırmak istedi ama yapamadı. Doruk'un güçlü eli bileğini sımsıkı tutmuş kırarken acıya kayıtsız kalmıştı. Yüzü buruşmuş ,gözleri acıdan dolmuş bir halde Doruk'a baktığında dudaklarını büzdü ve genç adamın gözlerinin içine bakarak "Sen çok kötü birisin"dedi yutkunarak. Canı çok yanıyordu. Doruk,eline damlayan göz yaşı ile gerçekliğe döndüğünde kızın gözlerindeki acıyı gördü ve elini çekerek "Ben..."diye başladı ama Bade'nin Volkan'ın elinden tutup götürmesi ile Anıl ve kızlarla baş başa kaldı.

Geride kalan Serap ise ağlıyordu. Olanlar değildi onu ağlatan... Kavgaya ağlıyordu... Didem,koşarak yanına geldiğinde titreyen kızı kendisine çevirdi. Serap "Kavga kötüdür değil mi?"diye söylendiğinde Didem "Senem!"diye bağırdı. Senem,sesin geldiği yöne koştuğunda "Ne oldu?"dedi.

Didem "Kendisinde değil."dedi

Senem "Serap,bana bak kardeşim."dediğinde Serap ela gözlerini Senem'e çevirdi ve "Kavga iyi değildir. Dövmek de dövülmekte."dediğinde Senem kaşlarını çattı ve "Elbette değildir ama onlar erkek."dediğinde Serap çığlığa benzer bir ses çıkardı ve "Halam da beni öyle dövüyordu."dedi. Didem ve Senem dönüp birbirlerine baktıklarında gözleri doldu ve olanları anlamaya çalışarak ne olduğunu sormadan,gerisini düşünmeden Serap'ı kollarıyla sardılar. Genç kız,ikisinin kollarında hıçkırarak ağlarken Poyraz uzaktan onları izliyordu. Ali'nin öfke ile Serap'a baktığını ve ardından gözlerini bir köşede durmakta olan Ayşeye diktiğini gördü.

İyi şeyler olmayacaktı... Hem de hiç iyi şeyler olmayacaktı...

-Bölüm sonu-

SERSERİ AŞIK (ESMER SERİSİ -2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin