-12.bölüm-
SERAP
İki ay!
Evet,tam tamına iki ay olmuştu okullar açılalı. Herşey o kadar hızlı gelişiyordu ki burada nereye koşturacağımı çoğu zaman şaşırıyordum. Senem'in Ezgi'ye dalmasını merakla beklerken Didem ve Ebubekir arasında yaşanan romantizme şahit olmak beni geriyordu.
Öte yandan Ayşegül ile Ali'nin de mükemmel giden ilişkilerini izledikçe kendimi sorgulamaya başlıyordum. Sahi,ben ne yapıyordum? Amacım neydi benim?
İçimi çekerek balkonda oturmuş sıcak kahvemden yudumluyordum. Havalar soğuyordu. Omuzlarıma konan battaniye ile "Teşekkür ederim."dediğimde teyzem "İyi misin?"diye sordu. Halamı,dövdüğünü söylediğinden beridir ondan biraz uzaklaşmıştım.
Sevim "Serap?"
Ona döndüm ve "Bir daha ne annemle ne de o kadınla yüz yüze gelmeni istemiyorum."dedim.
"Anlamadım?"
Ben "Beni duydun! Onlarla yüz yüze gelmeni istemiyorum. Halamı dövdün,eline ne geçti? Hiçbir şey."
Bana bakıp "İntikamını aldım."dedi.
Gülümsedim ve "İntikam böyle alınmaz teyze. Bu intikam değil hırs. Sen ona attığın her tokat darbesinde benim öcümü alıyormuş gibi hissedebilirsin,ama ben orada onun altından kaçmaya çalışırken tek istediğim güvenli bir yere sığınmaktı. Kafamda parçaladığı ahize,yada çürümüş zorla yedirmeye kalktığı meyveler artık umurumda değil. Geçmişi geçmişte bıraktım ben. İzler iyileşti evet ama yaralar kaldı. Ben onu umursamayarak ona iyi bir ceza veriyorum zaten. Ama senin de ona onun bir zamanlar bana yaptığı gibi davranman,seni benim gözümde küçük düşürüyor."dedim.
Gözleri dolan teyzem bana doğru bir adım attı. Nedendir bilmiyorum,böyle gibi durumlarda kendimi geri çeken ben ilk defa teyzemin beni sarmak isteyen kollarına karşı koymamıştım. Üşüyen burnumu sıcacık boynuna gömdüğümde boğazımdaki yumruyu geri gönderdim ve "Keşke annem sen olsaydın..."dedim.
Geri çekilip bana baktı ve "Zaten annenim salak."dedi. O da en az benim kadar duygularını belli etmiyordu. Hepimizin yaraları vardı sonuçta. Bir şekilde saklamak zorundaydık.
Konuyu değiştirmek için "Akşama ne yapacağız?"diye sordum.
Teyzem bana baktı ve elimden tutarak içeriye soktu.
Ben "Ne oldu?"
Teyzem "Bugün bir sürü DVD satın aldım."dedi.
Ben "Eee?"
Teyzem " Akşam sevgilim gelirken pizza getirecek,filmler,cipsler falan. Ne dersin?"diye sorduğunda gülümsedim ve "Sen bir tanesin"dedim.
Omuz silkerek bana baktı ve "Ne diyebilirim ki,öyleyim."dedi göz kırparak. Birşeyler söylemek üzereyken çalan telefonumun sesini duydum ve odama koşup,yatağımın üzerinde arsız kızlar gibi cırıl cırıl bağırmakta olan telefonumu elime aldım.
Arayan Volkan'dı. İçimi çekerek boğazımı temizledim ve telefonu açıp "efendim Volkan Kuş."dedim en neşeli sesimle.
Volkan "Susun bir ya!"diye bağırdı arkasından yüksek sesle konuşmakta olanlara ve derin bir nefes alıp "Nasılsın Serap?"diye sordu.
Ben "İyiyim. Sen?"
volkan "Sesini duydum daha iyi oldum." dedi.
Gülerek "Laf salatası yapma Volkan Kuş. Ne istiyorsun onu söyle."dedim. Kısa bir an sessizlik oldu aramızda sonra ne düşündü bilmiyorum ama "Bugün Cumartesi,görüşelim mi diye soracaktım."dedi. Sesindeki tereddüt hoşuma gitmişti ne yalan söyleyeyim.
Onu oyalamadan "Olmaz."dedim.
Volkan "Anladım."dediğinde sesindeki üzüntü içimi parçalamıştı dersem bana inanmayın. Gözlerimi devirerek telefonumu kapatacağım sırada "Başka bir gün,ya da yarın buluşsak."diye sorduğunda dayanamadım ve "Başka birine sözüm var."dedim.
Volkan "Anlamadım?"dedi.
Serap "Nesini anlamadın? Başka birine sözüm var. Şimdi kapatmam lazım,okulda görüşürüz."dedim ve telefonu onun konuşmasına fırsat vermeden suratına kapadım. Ne düşünüyordu bilmiyorum ama sadece oyun amaçlı birlikte olduğum kişiyle gerçek bir buluşma yaşayamazdım. Olmazdı. Bunun beni etkilemesine ve fikirlerimin değişmesine müsaade edemezdim.
Elimle yüzümü sıvazlayarak derin bir of çektim ve içeriye teyzemin yanına yardıma gittim.
****
Genç çocuk elinde telefonu ile kalakalmıştı. Serap,ona başkası ile görüşeceğini söylemiş ve onu reddetmişti. İlk defa reddediliyordu ve bunun olması hiçte kolay bir şey değildi. Arkadaşları arkasında kahkahalarla birşeyler anlatıp dururken o sinirden kıpkırmızı olmak üzereydi. "Kesin sesinizi!"diye tısladı önce ama onu dinlemeyip kaldıkları yerden kahkahalarla gülmeye başladıklarında dayanamadı ve "Kesin sesinizi!"diye bağırdı.
Ali,Oğuzhan ve Cüneyt aynı anda dönüp kendisine baktığında içeriden çıkıp gelen Özkan ve Ebu Bekir neler olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Ebu Bekir "Ne oldu?"diye sorunca Ali "Birinin bir tarafları kalktı yine!"dedi sinirle. Ebu Bekir "Zevzek zevzek konuşma! Volkan ne oluyor?"dedi ona bakarak.
Sinirden gözleri sulanan genç adam yüzünü cama döndü ve "Başkasına sözü varmış! Başkası ile görüşecekmiş!"dedi kaşlarını çatarak. Özkan,çocuklara bakınca Oğuzhan "Bana bakma. Benim bir şeyden haberim yok!"dedi.
Ebu Bekir,aralarından geçerek Ali'nin kafasına bir şaplak attı ve "Salak !"diyerek camın önünde sinirden titremekte olan Volkan'ın yanına gitti.
Ebu Bekir "Neler oluyor?" dediğinde Volkan "Serap!"dedi dişlerinin arasından "Resmen benimle oyun oynuyor! sinir ediyor beni! Dışarı çıkalım dedim, başkasına sözü varmış hanımefendinin !"dediğinde Özkan "Bundan sana ne? Sevgili olmadığınızı sanıyordum !"dedi.
Volkan "Başlatma sevgili muhabbetine Özkan! Değiliz,doğru ! Ama okulda sürekli dibdibeyiz! Kime söz verebilir ya !" diye bağırdığında Cüneyt "Sen bu kızdan hoşlanıyor musun ağabey?"dedi.
Özkan ve Ebu Bekir birbirlerine bakıp,sonra Volkan'a döndüklerinde Volkan "Bilmiyorum. "dedi. Özkan,gülümseyerek elini arkadaşının omzuna koydu ve "Anlamak için bir yol var aslında."dedi. Volkan "Ne?"diye sorduğunda Ebu Bekir "Neden evine gitmiyorsun?"diye sordu. Volkan,ona bakıp gülümsedi ve kahkaha atmaya başlayarak "Kafayı mı yedin sen ? Beni öldürmesini mi istiyorsun ?"dedi.
Özkan "En azından denemiş oluruz." dedi gülümseyerek. Volkan,diğerlerine döndüğünde Oğuzhan "Dudaklarına yapış bence. sonra onu orada sap gibi bırakıp eve gel. Ertesi gün seni ararsa o zaman o da senden hoşlanıyor demektir."dedi.
Volkan "ama başka biri olduğunu söyledi."
Ali "Dostum,kızlar eğer başka bir erkeğe sözüm var diyorsa inan bana evde oturmuş aşk filmi izliyor ve baygın baygın iç geçiriyordur."dedi.
Volkan "Gaza getiriyorsunuz beni !"
Özkan "Hadi, defol git buradan!"dediğinde iteleyerek Volkan'ı odasına gönderdiler. Ebu Bekir,koltuklara çöküp arkadaşlarının ne yaptıklarını anlamaya çalıştığında Özkan "Boşuna bakma,yine piçlik peşindeler."dedi.
Ali "Günahımızı alıyorsun reis."dedi gülerek.
Oğuz han "Lan lan,aq bir rahat durun !"diye bağırdığında Ebu Bekir ile Özkan gülmeye başladılar. Oğuz Han "Çok komik değil mi? S*ktirin ya!"diye bağırdığında Ali de gülmeye başlamıştı. Volkan,odasından çıkıp kapının yanına geldiğinde "Ben kaçtım beyler."dedi. Ali,elini kalbinin üzerine koyarak "Eros'un okları üzerinize olsun sevgili çocuklarım."diyince Özkan kahkahalarla gülmeye başladı. Volkan,saçlarını düzelterek işaret parmağını Ali'ye doğru salladı ve "Bunun hesabını vereceksin Cin Ali."dedi göz kırparak.
Ali,ayağa kalkıp "Cin Ali senin..." dediğinde Volkan kahkahalarla kapıdan çıkıp gitmişti bile. Ali,arkadaşlarına dönüp baktığında Özkan "Bana bakma "dedi. Ebu Bekir "Ben de gidip Didem'i arayayım bakalım yarın neler yapıyormuş?"dedi ve yanlarından ayrıldı.
Volkan,dışarı çıkıp atkısını boynundan geçirdiğinde ellerini birbirine sürtüp nefesi ile ısıtmaya çalıştı ve Serap'ın evine doğru yürümeye başladı.
********
SERAP
Pizzaların sıcak sıcak mideme indirmiş 'Coyote Ugly' adlı filmi izliyordum teyzem ve sevgilisi ile birlikte. Başroldeki kız her ne kadar gözüme çirkin gözükse de çocuğa aşık olmuştum. O nasıl mimiklerdi Allah'ım ya. Koca pizza'yı mideme indirmiş kızın söylediği şarkılara eşlik ederken kapının çalınması ile teyzem filmi durdurdu.
Ayağa kalktığımda "Ben bakarım."dedim ve koşarak kapıya koştum. Delikten baktığımda Volkan'ın en şirin haliyle paspasımın üzerinde durduğunu ve kapıyı açmamı beklediğini gördüm. Tuhaf ama hızlı bir şekilde atmaya başlayan kalbimi susturmak için içeriye koştum ve teyzeme bakıp "Sen rica etsem televizyonu tekrar açıp,sesini de yükseltir misin?"dedim.
Teyzem "Kim gelmiş ? "dediğinde gözlerimi kısıp "Dediğimi yapsana kadın !"diye tısladım. Bana başını sallayarak baktıktan sonra "Tamam,al açtım"dedi ve arkasına yaslanıp sevgilisiyle beraber filmi kaldıkları yerden izlemeye devam etti. Kapıyı açıp, kaşlarımı havaya kaldırdığımda "Burada ne işin var ?"diye sordum. Volkan,başını kaldırıp arkamdan gelen seslere baktıktan sonra bana baktı ve "film mi izliyorsun?"diye sordu.
Gözlerimi yumarak "Sana ne?"dedim.
"Serap."diyerek bana doğru bir adım attığında nefesini yüzümde hissettim ve gözümü açmamla burun buruna olduğumuzu fark etmem saniyelerimi aldı. Onu iterek "Ne oluyor lan ? Hızını alamadın bana mı geldin ?"diye sorduğumda "Emin olmak istediğim bir şey var ?"dedi. Elimle kapıyı biraz çekip dışarı bir adım attım ve "Ne istiyorsun?!"diye sordum. O kadar kızmıştım ki kafa göz girişebilirdim buna !
Bana doğru bir adım atıp,içerden yükselmekte olan müziğin sesine baktı. "Hım"diyerek bir elini belime koyduğunda gözlerimi gözlerine diktim. Bedenimi,bedenine yaslayıp beni kapının önünden çekip alırken bir yada iki kere tek eliyle havaya hafifçe kaldırarak döndürdü ve yere bıraktı. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?"dediğimde diğer eliyle sinirden buz gibi olan elimi tutup göğsünün üzerine koydu. İÇerden gelen şarkı o kadar yüksek sesle çalıyordu ki bir an için bunu istediğim için kendime sövmeye başladım.
"Bırak !" diye tıslayarak ondan uzaklaşmaya çalıştım ama erkek gücünün üstünlüğünden kaçamayacağımı anlayınca elalarımı onun gözlerine diktim. Belimdeki eli sertleşip daha sıkı sardığında şimşek hızında beni duvarla arasına sıkıştırdı.
Nefes alışverişlerim o kadar hızlanmıştı ki. Sanki maraton koşusundaydım anasını satayım. Ona bakarak "Ne? Hep yapmak istediğin ama bir türlü gerçekleştiremediğin fantazilerinden birini mi yapıyorsun ? "dediğimde hiçbir şey demedi. Bir iki dakika gözlerimin içine bakıp,başını yavaşça dudaklarıma doğru eğdiğinde neler olacağını anlamıştım. Bu çocukların leylekler tarafından getirildiği masalından çok ,çocukken anne ve babanın öpüşmesini gören çocuklara 'diş çekiyorlar'ın açık anlatımıydı. Volkan'ın dudakları,tencere kapak misali dudaklarımın üzerine kapandığında acemiliğime küfrettim. İlk öpücüğümü apartmanın içinde bir duvara sıkıştırılmış olarak yaşıyordum. Kulaklarıma dolan şarkının anlamını az çok kavradığımda içimden saydığım küfürlerin haddi hesabı yoktu.
"You can try to resist karsi koymayi deneyebilirsin Try to hide from my kiss öpücügümden saklanmayi deneyebilirsin But you know ama biliyorsun But you know that you can't fight the moonlight ama biliyorsun; ay isigiyla savasamazsin Deep in the dark karanligin derinliginde You'll surrender your heart kalbin teslim olacak But you know ama biliyorsun But you know that you can't fight the moonlight ama biliyorsun; ay isigiyla savasamazsin No you can't fight it hayir, onunla savasamazsin No matter what you do ne yaptiginin bi önemi yok The night is gonna get to you bu gece seni elde edecek Don't try then deneme! (çalisma!) You're never gonna win asla kazanamayacaksin Underneath the starlight - starlight yildiz isiginin altinda There's a magic feeling - so right büyülü bir his - çok dogru It will steal your heart tonight bu gece senin kalbini çalacak You can try to resist karsi koymayi deneyebilirsin Try to hide from my kiss öpücügümden saklanmayi deneyebilirsin But you know ama biliyorsun But you know that you can't fight the moonlight ama biliyorsun; ay isigiyla savasamazsin Deep in the dark karanligin derinliginde You'll surrender your heart kalbin teslim olacak But you know ama biliyorsun But you know that you can't fight the moonlight ama biliyorsun; ay isigiyla savasamazsin No, you can't fight it hayir, onunla savasamazsin"
Allah belanı versin ! Şarkıya bak! Bunu yazanın ağzına tüküreyim! Tam zamanıydı değil mi?! Kalbim küt küt atarken dudaklarım Volkan'ın dudaklarının işgali altındaydı. Aklım o kadar bulanmıştı ki,ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum bile. Boynuna dolanmış olan ellerim güçsüz bir şekilde iki yanıma düştüğünde göğsüne dokundum ve onu kendimden uzaklaştırdım. Nefes nefese ondan uzaklaşmaya çalıştığımda gözlerimi açmaya çabalıyordum ama yapamıyordum.
Körük gibi inip kalkan göğsüm onun göğsüne her değişinde içimde tuhaf hisler uyanmasına neden oluyordu. Sıcacık elleri yüzümde dolaşıp gözleri gözlerimi açmam için göz kapaklarıma odaklandığımda,onun komutlarına uydum. Koyulaşan gözleri bir tuhaf bakıyordu. "Teyzeeeeeee!"diye bağırasım vardı resmen. Namusum ayaklar altındaydı. Vermiyorum lan! Apartman katında hayatta olmaz!' diye bağırmak istiyordum ki beni bıraktı.
Alnını alnıma dayayıp "Senden hoşlanıyorum! Senden çok hoşlanıyorum Serap ! Beni geri püskürtmeye çalışman umurumda bile değil ! Ama hayatında benden başka bir erkek olmasını istemiyorum!"dedi. Hiçbir şey diyemedim. Ne denir ki bu sözler karşısında. Ben anlamıyordum valla. Gözlerimi kırpıştırıp ona baktığımda "Tek bunu demek istemiştim. Bir de seni öpmek o kadar"dedi ve beni orada bulanmış aklım,hal kalmamış dizlerimle göt gibi bırakıp gitmişti göt herif!
Hangimiz hangimizi yakmıştı lan! Ben mi onu yakmıştım yoksa o mu beni? duvarın dibine yere çöküp mal gibi kalakaldığımda az önce yaşananları yeniden düşünmeye başladım,ama tek yapabildiğim beynimin içinde oradan oraya koşturmakta olan keçilerimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ AŞIK (ESMER SERİSİ -2)
Novela JuvenilBiz imrenilendik... Parmakla gösterilen ve çoğu zaman nefret edilen ve ettirendik... Biz aileydik... Biz birdik... Birimiz leb diyorsa diğerimiz lebi diyendik... Sorun olduğunda neden diye sormayan hemen geliyorum diyendik... Ağladığında ağlama deme...