Robert Mcdonald boşvermiş bir adamdı. Hayatında en son tamamen ayık olduğu gün ne zamandı hafızasını zorlasa dahi hatırlayamıyordu çünkü geçmişi anımsamak için yine ayık olmak gerekiyordu. Yanlış, adamın bedeninde vuku bulmuştu. Gelinini kendi yatağ...
Robert çok uzaklardan gelen sesin gittikçe beyninde çalkalanmasıyla gözlerini araladığında atı Beyaz'ın ahır bölmesindeki samanların üzerinde yatmaktaydı. Tek gözünü aralayıp üzerine doğru eğilen seyise baktı. Ardından kafasındaki bulanıklık ile birlikte birkaç kez gözlerini sıkıp gevşetti ve yeniden adama baktı. Gitmemişti. Tepesindeki tahta tavan etrafındaki koku ve üzerindeki ıslaklığı hissettiğinde başını kaldırıp gömleğine baktı. Elinde sıkı sıkıya tuttuğu testi üzerine dökülmüş gömleği lekelenmişti. Robert ne olup bittiğine anlam veremedi. Son hatırladığı şey ahırda duran testiyi eline alıp sakinleşmek için bulunduğu yere oturuşuydu ve yalnızca bit testinin onu bu hale getirmesi imkansızdı. Gözlerine çöken ağırlığın vermiş olduğu uyku halini anımsıyordu ve direnebilmek için çok çabalamıştı. Yalnızca bedenini saran öfke halinin yok olması için oyalanmaktı amacı ve ardından kadının yanına gidip onu viraneye çevirecekti. Evet bunu yapmak için hafızasında yapması gereken her şeyi tek tek sıralamıştı. Robert elindekini kenara koyup göz göze geldiği atına olumsuz manada başını salladı ve hızla doğrulup yüzünü sertçe ovaladı. Seyis elinde bir kova su ile başına geldiğinde ise genç adam avcunu daldırıp birkaç kez yüzünü yıkadı. üzerine bira mı dökmüştü yoksa beyaz mı işemişti kestiremediğinden dağılan kiltinin omuz askısını çıkarıp gömleği üzerinden attı ve ekoselisinin uzayan kısmını omzundan atıp kemeri tekrar taktı.
"Saat kaç Alec?"
"On bir'e geliyor lordum." Alec beyinin görüntüsü karşısında hayranlıkla gülümsedi.
Robert adamın sırıtmasına aldırış etmeyip ahırdan çıktı ve kaleye doğru yürümeye koyuldu. Hala nasıl bu denli güzel bir uyku çektiğini düşünmekteydi genç adam ardından dün gece Jenna'nın ağzına çaldığı parmağı anımsadığında yerinde durup kaşlarını çattı. O an düşüne bildiği tek şey ağzındaki parmağı ve hissettiği o müthiş hazdı lakin şimdi bakınca kadın ona bir şeyler yedirmişti Robertin kaşları iyiden iyiye çatılırken adımlarını hızlandırıp kaleye yöneldi.
---
Jenna gece boyu korku içinde Roberti beklemiş lakin adamın gelmeyeceğine kannat getirdiğinde sabaha karşı uykuya direnememişti. Bu yüzden de kahvaltı için oldukça geç kalmıştı. Genç kadın üzerine Callie'in onun için diktirdiği kısa balon kollu göğüs altından büzmeli rahat, mavi kumaş elbiseyi geçirip göğüslerini korseye sıkıştırmak yerine esnek kalın bir şerit kumaş ile sarmıştı. Callie böyle yapıyordu ve şimdi gördüğü kadarıyla bu oldukça pratik ve yazın sıcağında rahat hissettiriyordu. Ortalıkta mutfaktaki kadınlardan başka kimse yoktu ve Jenna o gelinliği çıkarabilmek için bir saatini harcamıştı. Yemek salonuna girdiğinde masaya konulan iki servise gözü takıldı. Üç olmalıydı. Hatta bir kocası olduğu için dört... Yalnızca iki tane vardı ve Jenna şu dakika evli bir kadın olduğunu idrak etmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
