(8.11.22 Bu bölüm sevgili okurum @Aysetutucu35 in doğum günü hediyesidir)
Öncelikle sevgili @Aysetutucu35 DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN. Sürgüne yaptığın ilk yorumla ve peşinden yaptıklarınla beni deli gibi heyecanlandırıp yazmaya yeniden tutundurduğun için sonsuz teşekkürler. Benim ilk değerli okurumsun.(Daha önceden tanışmıyoruz ki bu çok daha önemli bir şey) Minnettarım!!! Bu bölüme de ne güzel denk geldin ama :D
...Ertesi gün...
Robert kaçmıştı. Tanrı biliyor ya öyle olmuştu. Jenna kendince pazar gününü dinlenmeye çekilmeye ayırmak için ayırdığı ile ilgili bir şeyler zırvalamış ve cumartesiyi ona zindan etmeye niyetlenmişti. Durmaksızın direktiflerde bulunuyordu kadın. Ahırların onarılma işi için keresteleri almaya köye gönderilmiş iki saatin ardından geldiğinde nal ve eyerlerin yenilenmesi için demirci ile konuşmak üzere onu tekrar yollamıştı Robertin gitmeyeceğini söylemesi ise boşunaydı çünkü kadın o gitmezse artık evli bir kadın olduğundan tek başına çıkıp demirci ile kendi görüşebileceğini söylemişti. Robert elbet izin vermeyecekti. Jennanın henüz daha kendisi ona bakmaya doyamamışken bir başka adamın karşısına geçip kaş çatarak konuşmasına izin vermesi mümkün değildi. Genç adam böylesine delirmiş bir kıskanç olduğunu ilk kez fark ediyordu. Ortadan kaybolduğu bir haftada kadının kiminle konuşup konuşmadığını düşündükçe ise Robert kafasını kesip atmak istiyordu. Köydeki tüm esnafa kaleye gönderilecek malların başında bir kadın olmasını tembihlemişti ve onlara hanımları ile göz göze gelmeyi yasak kılmıştı. Son olarak Jenna evlendikleri sabah ettikleri kahvaltıda bir porselen fincanı kırdığı için sipariş etmesi gereken yeni takım, birde kumaşlar için limana inmesi gerektiğini söylediğinde -ki o takımlar ve kumaşlar kadına göre ipek yolundan gelmeliydi- Robert bu kez limana inmiş lakin eve geri dönmemişti. Kadın önünde çay demliği ile sadece emir veriyordu. Karşı çıkıldığında ise derhal yerinden kalkıp hazırlanmaya gideceğini söylüyordu. Robertte Limandaki handa oturup uzun bir müddet oyalanıp kafasını olması gerektiği hale getirmişti. Genç adam kadını yatağına almak için kaleye gittiğinde ise kale kapısı açılmamak üzere kapatılmıştı. Kadın kapıya diktiği uşak ile ona açık ve net bir mesaj göndermişti. Robert gece yarısını geçtikten sonra hala evinde değilse kaleye adım atamayacaktı. Kendince yaptırım uyguluyordu zırdeli. Dua etsindi ki Robertin dün gece kafası yerindeydi yoksa odasının camına tırmanıp ona yapacağını bilirdi. Robert kadınla evli kalmak istiyorsa görünen o ki çok geceyi kapının dışında geçirecekti bu yüzden de orman içinde bir zamanlar kendisine inşa etmeyi arzu ettiği minik kulübe ile ilgilenebileceğini düşündü. Böylelikle hem bunaldığında kaçacak bir yeri olacaktı hem de kendisine oyalanacak bir meşgale edinecekti.
Robert uşağın emrettiği üzerine kendisine birkaç testi getirmesi ile kumsala inmiş geceyi sessiz sakin açık havada geçirmişti ve bu kesinlikle iyi gelmişti genç adama. Aynı çatı altında durduklarında aklını ondan alamıyordu çünkü. Şimdi ise kazan gibi olmuş kafasıyla kaleye yönelmişti. Gidip kahvaltı edecekti. Robert kendi kendine güldü. Sabah erkenden kalkıp kahvaltı etmeye son gittiğinde muhtemelen on yaşında olmalıydı. Lakin kadını görebileceği en uygun yerdi kahvaltı sofrası. Üstelik Jennanın muhabbeti anladığı kadarıyla sabahları iç açıcı oluyordu. Lakin bu gün pazardı ve genç adam bugün onun nasıl dinleneceğini gerçekten oldukça merak ediyordu. Zaten dün koca gün oturmuş, kendi kendine bahçede turlamış ve bir şeylerin keyfini çıkarırken yalnızca çenesini yormuştu. "Zırdeli!" Robert kendi kendine söylenirken gülmesine engel olamayarak nihayet açılmış olan kale kapısından içeri girdi.
Jenna çayının içine bir parça tereyağı atıp karıştırmaya koyulmuştu ki kalenin lordu sofraya teşrif etmişti. Genç kadın göz ucuyla adama bakıp önüne döndü ve o yokmuş gibi yemeği ile ilgilenmeye koyuldu. Robert dün gece gelmemişti bunun üzerine kafasına göre gelip gidemeyeceğini anlaması adına Jenna kapıları kapattırmıştı. Tepkisini gösterebilmek içinse mümkün olduğunca uzun bir süre onunla konuşmama niyetindeydi. Göz ucuyla adamın oturduğu yerde önüne bir fincan çekip gülerek dolduruşunu izledi. Çok ilginç bir şey yapıyormuşçasına odaklanmış görünüyordu. Jenna adama günaydın dileğinde bulunmadı lakin hatırlatmak adına ellerini önünde birleştirip gözlerini kapadı. Ardından çayını yudumlarken gülmeye devam ederek aynı şeyi yapan adama başını çevirmeden baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYDİ.. (M)
Historical FictionRobert Mcdonald boşvermiş bir adamdı. Hayatında en son tamamen ayık olduğu gün ne zamandı hafızasını zorlasa dahi hatırlayamıyordu çünkü geçmişi anımsamak için yine ayık olmak gerekiyordu. Yanlış, adamın bedeninde vuku bulmuştu. Gelinini kendi yatağ...