19#Bal?

822 91 11
                                    

"Git ve leydiye kahvaltıya inmesini söyle Marry!"

Robert kaşlarını çattı. Dün Karen'i kaleye bıraktıktan sonra civarda çokça dolaşmış, bir yabancı olup olmadığını aramaya koyulmuştu. Karenden aldığı mektubu defalarca okumuştu. Oldukça sıradan bir mektuptu lakin yine de bilmek hoş değildi. Ardından da kulubesine dönmüş geceyi orada geçirmişti hem bir iki kadeh içmiş hemde gece kalede olup da kadına yine zarar vermekten kaçmıştı. Uzun bir müddette kaçacağı bir gerçekti.

"Lordum... hanımım dün tüm gününü giyinme odasında geçirdiğinden ziyadesi ile yorgun ve uyumak istediğini söyledi." Marry neredeyse adama kaşlarını çatacaktı. Leydi McDonald perişan olmuştu ve genç kız onun o haline artık üzülüyordu. Hanımı oldukça zararsız ve söyledikleri yapıldığı takdirde onları gereksiz hiçbir şey için yormayan iyi yürekli bir kadındı.

"Ona giysilerinin kalanının da parçalanmasını istemiyorsa şayet derhal aşağı gelmesini istediğimi söyle." Robert çalışanlarla keltçe konuşmakta oldukça zorlanıyordu lakin önceye nazaran daha bir çözülmüştü dili farkındaydı.

"Emredersiniz lordum."

Robert dirseğini masaya dayayıp eliyle varlığını iyiden iyiye belli eden sakalını sıvazladı. Şu bir gerçekti ki onları eskisi gibi uzatmayacaktı. Yüzüne bakmaya alışmıştı genç adam ve biliyordu ki daha fazla uzatırsa Jenna suratında inceleyecek bir detay bulamayacaktı ve hepten yüzüne bakmaz olacaktı. Robert en azından bu kadarını diliyordu ve umuyordu ki Jenna pes etmiş olsundu. Şu takıntılarının ona rahatsızlık veren şeylerin dinmesini sağlamak zorundaydı. Robert kadını yalvartana dek durmayacaktı. Dün McDonalddaki hekim ile görüşmüştü. Adam belli ki çokça yardımda bulunmuştu çünkü bu kılıkta tanınmayacağını düşünerek rahat davranmış o daha sorusunu yöneltirken Jennadan bahsettiğini ve onunda kim olduğunu derhal anlamıştı. Tahminince her şey denenmişti lakin yatıştırıcı olmazdı. Robert o güzel kadının kendinden geçip etrafa boş boş bakmasını istemiyordu. Üstelik Jenna oldukça zeki ve kendisine yaklaştırdığı vakit hoş sohbet bir kadındı. Bu takıntı denilen şey şayet onunki gibi bir içki bağımlılığına benziyorsa Robert nasıl ki zor da olsa kendini tutmaya çalışıyorsa o da yapabilirdi. Hoş genç adam kadına olan aşkına tutunuyordu ki hayatında hiçbir şeyin viskiyi geri plana atabileceğini düşünmemişti onunla karşılaşana dek. Jennayı neye tutunduracaktı bilmiyordu Robert. Lakin hekimin denenmemiş fikrinede sıcak bakmıyor değildi. Üstelik kadına hala sinirli olan yanı bu fikri oldukça eğlenceli ve denenmeye değer buluyordu. üzerine gidecekti genç adam. onu yavaş yavaş alıştırmaya çalışacaktı. Yerinden kalkıp sandalyeleri hiç üşenmeden yamultmaya başladı.

---

Jenna yataktan büyük bir güçlükle çıktı ve bu defa Marrynin onu giydirmesine izin verdi çünkü gerçekten bitkindi. Robert ne kadar ipek elbise varsa hepsini parçalamıştı ve Jenna deliye döndüğü için gün boyu kıyafetlerini düzenleyip durmuştu. Tanrım elbise görmekten midesi bulanır olmuştu genç kadının. Odasından çıkmayı hiç ama hiç istemiyordu. Robert onu kıyafetler ile tehdit etmeye devam edecekse şayet Jenna hepsini atacak yenilerini sipariş edecek ve asla onları dizme girişiminde bulunmayacaktı. Böylece bozulmaları da onu bu kadar tedirgin etmeyeceği için yardımcılarından dizmelerini isteyebilecekti. Oldukça yorgun olduğundan başka bir şey ile ilgilenmeyip ayak sürüyerek çıktı odadan kesinlikle uyumak istiyordu. Merdivenleri ağır ağır inip yemek odasına yöneldi ve aynı hızda yürüyerek odaya girdi. Sandalyelerin darmaduman olduğunu gördüğünde ise kaşları çatıldı ve odadan geri çıktı. Marrye gidip orayı derhal toplamasını söyleyecekti. Şanslıydı ki Jenna bu güne kadar yalnızca birkaç yere bizzat dokunmuştu.

Robert kapıda beliren kadının solgun yüzünü bir an görebilmiş lakin Jenna derhal geri kaçmıştı. Genç adamsa dağınıklıktan kaçmanın onu görmesine baskın olmasına kaş çatarak hızla kalkıp kadını dönmekte olduğu koridorun başında yakaladı ve kendine çevirdi.

LEYDİ.. (M) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin