39 Yardım et!

547 74 16
                                    

Liamh büyük bir kaosun orta yerinde önce gözü ardında götürülen Roberte ardından kızkardeşini kucağına almış etrafa büyük bir şok içinde bakmakta olan Ian'a ve balo salonu kapısından onları görmeye çalışan yığılmış davetlilere baktı. Brian kapıdaki ellerini aşağı sallandırmış yavaşça kendilerine doğru gelmekteydi. Liamh dostunun dolan gözlerine bakarken onunla aynı hisleri paylaştığını düşünmeden edemedi. Eliyle Glenn'e kapıdaki insanları içeri sokması gerektiğini belirten bir işaret yaptı. Bu sırada Caledonia göz yaşları içinde aradan sıyrılarak Sinclair'e doğru koşmuş ve adamın kolunda öylece sallanan kıza sarılmıştı. Ailenin diğer fertleri de ana hole çıktığında Mcaodha beyi bu kadar büyük bir şokun içerisinde aklıselim kalması gereken kişinin ondan başkası olamayacağını biliyordu. Derin bir nefes alarak etrafına bakındı ve sırtını dikleştirdi Liamh.

"Brian, Caledonia... Derhal Sinclair'i yatak odalarından birine çıkarın." Dostu baş onayı vererek harekete geçtiğinde Liamh bu kez oğlanlara döndü.

"Noah, git ve kendine ne lazımsa toparla ardından Leydi McAodhayı kontrol et!" Liamh etrafına bakındı. "Leydi Karen Nerede?"

"Siktir!" Noah bir saniye dahi beklemeden balo salonuna koştu. 

"Connor, William, Arcana, Rosalind gidip davetlileri dışarı çıkartın Balo bitmiştir!" Liamh oğluna baktı. "Mcleod ailesi ile ilgilen Connor!" 

"Owen... Askerlerin peşinden git ve onları arka girişten çıkart." Owen yerinden ok gibi fırladığında Kız kardeşine döndü.

"Lily gidip Blair'i bul çok fazla strese girmiş olmalı." Liamh gözyaşları içinde aksayarak yürüyen kardeşine bakıp eliyle diğer iki kadını işaret etti. "Odeth, Fiona... Lily'e yardım edin."

"Maeve, Rhonayı bulup yukarı çıkar." 

"Hemen dayı!" Maeve beklemeden içeri koştu.

Liamh dağılan kalabalığa baktı ve ardından koşarak kale çıkışına yöneldi. 

---

Noah balo salonunu taramaktaydı lakin kız görünmüyordu. Topluluğu yararak geçip arayışına devam etti genç adam lakin yoktu. "Leydi McAodha!" Noah korkuyla seslendi. "Karen!" Noah ellerini beline koyup nefes nefese şok içerisinde oradan oraya giden davetlilere baktı ve yeniden başarısız olduğunda çektiği sandalyelerden birinin üzerine çıkıp geniş salonu taradı. Sonunda kızı duvar dibindeki geniş yuvarlak kirişin ardında yere oturmuş vaziyette gördüğünde ise derin bir oh çekerek aşağı atlayıp kızın yanına koştu. 

"Leydim, ayağa kalkın." Genç adam nefes nefese konuştu. Şiddetle titreyip sarsılan kız onu işitmediğinde ise önünde diz çöktü ve kırmızı suratından akan gözyaşlarına baktı. "Leydim kalkın sizi rahat edeceğiniz bir yere götüreyim."

Karen elleriyle yüzünü kapatıp sallanmaya devam etti. "Onu idam edecekler! Ağabeyimi öldürecekler..." 

Noah bir an için yüzleştiği gerçekle ne diyeceğini bilemedi ardından elini leydiye uzattı. "Leydim ağabeyinize hiçbir şey olmayacak." Genç adam aynı şeyleri sayıklayıp titremeye devam eden kadını kollarından tutup kendisiyle birlikte ayağa kaldırdı. Karen bir miktar olduğu yerde sallandı ardından Noah'ın üzerine yığıldı. Genç adam kızı kucağına alıp dinlenme odalarından birine çıkarmak üzere salonun arka kapısından çıktı. Tanrım, Hangi biriyle ilgilenecekti Noah...

---

"Şimdi ne olacak Lord McLeod?" Morigan gözyaşlarına engel olamayarak salondaki keşmekeşe baktı. 

Simon Mcleod ağlayan karısını gördüğünde dişlerini sıkıp gevşeterek yerinden fırlayıp McNeil varisinin yakasına yapıştı. "Bu yaptığın seni adandan edecek bil diye söylüyorum. İçine düştüğün durum ne olursa olsun, sonucu senin için zafer olmayacak... Şu kadın var ya... Bir kez daha ağlasın seni köpekbalıklarına yem edeceğim." Simon geri çekilip oğlana sert bir kafa attı lakin Connor derhal yanlarına gelip ikiliyi ayırdı. 

LEYDİ.. (M) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin