Jenna Kendisine gösterilen odaya çekilmiş üzerindeki kıyafetleri çıkartmıştı. Genç kadın açtığı valizin içerisine bakarak ne giyeceğini düşünmeye başladı. Arka bahçede bir oyun alanı düzenlenmişti ve bugün eğlenceler yapılacaktı. Yarın davetliler gelmeye başlayacağından herkes oldukça meşgul olacaktı ve bugünü aileleri bir arada toplanmışken birlikte olabildiğince keyifli vakit geçirmeye ayırmışlardı. Maeve rahat bir şeyler giymesini söylemişti lakin Jenna yalnızca özenli elbiselerinden getirmişti. Aşağı inme niyeti de yoktu ya ama Callie çok hevesliydi. Hele kocası... Oldukça keyifliydi. Jenna onun kadar rahat olabilmeyi öyle isterdi ki... Genç kadın ağabeyi kadar rahat olabilse dahi yeterdi. Ardından başını olumsuz manada salladı. Ian haddinden fazla gevşekti bugün. Robert bile ondan daha tedirgin görünüyordu. Bir şeyler içip içmediğini düşünmeden edemedi lakin sanmıyordu. Ian asla o ilaçları baygınlık geçirmediği takdirde almazdı. Hiç de baygınlık geçirecekmiş gibi bir hali yoktu. Ağabeyi yaşlı kadına ziyadesiyle takmış durumdaydı ve kadın da onu açıkça kollamaktaydı. Jenna o ikisinin arasındaki bağı anlayamıyordu. Ama bildiği bir şey vardı ki kadın ağabeyine şefkat gösterdiğini hissettirmiş olmalıydı. Ian'ı çözebilecek tek şeydi bu. Jenna aynadaki görüntüsüne bakarak gülümsedi. Kendi ailesi hayatta olsaydı şayet böyle büyük güzel bir hayatı olur muydu? Bunu düşünmek Jenna'yı yakıyordu. Lakin o vakit Callie ve Robert olmayacaktı. Genç kadın geri geri gidip yatağa oturdu ve kapısının çalınmasıyla düşünceleri dağıldı. "Gir"
"Leydim bu kıyafetleri Hanımım gönderdi. Bu şekilde daha rahat edeceğinizi söylememi iletti."
"Teşekkürlerimi ilet lütfen." Jenna oldukça özenle döşenmiş olan odaya ve yanına bırakılan kıyafetlere baktı. Yanılmıyorsa talim kıyafetleriydi. Genç kadın bunlarla ne yapacaklarını düşünmeye koyulurken kapısı açılıp kocası içeri girdi. Robert keyifle kendisine doğru gelerek yanında duran kıyafetlere baktı.
"Bunlar nedir senora?"
"Sanırım talim kıyafetleri. Leydi McAodha yollamış."
"Pekala..." Robert eğilip ellerini yatağın üzerinde kadının iki yanına yerleştirdi. Jennanın gözlerindeki bitkinliği fark ettiğinde kadını gözlerinden öptü. "Bugün çok fazla şeye sabrettin güzelim." Kadının gözleri derhal kızardığında Robert onu dudaklarından öptü. "Bana da sabreder misin?"
Jenna gülmek zorunda hissetti. "Sanırım önümüzdeki birkaç gün daha sabretmek zorunda olan senmişsin gibi..." diye mırıldandı kendi kendine.
"Hala mı Jenna!" Robert geri çekilip homurdandı.
"Ne yapayım?" Genç kadın omuz silkerek ayağa kalktı ve elini korsesinin bağlarına attı. Bulamadığında ise kocasına döndü. "Çöz şunu Robert."
"Kendin çöz..."
"Anlamadım!" Jenna kaşlarını çatarak aynanın karşısına geçti. "Sanki benim elimde!"
"Bannockburnde bu kadar kan dökülmedi kadın!" Robert bıkkın bir nefes vererek kadının arkasına geçip hızlıca bağlarını çözdü. "Bu şey sana zarar verecek!!" Genç adam endişeyle karısına baktı.
Jenna derin bir nefes aldı. "Bu bedenimin temizlenmesi için gereken bir şey Robert" Genç kadın aynadan kocasının gözlerine baktı. "Kadınların bedenleri çocuk doğurabilmek adına her ay böyle hazırlık yapıyor."
Robert kadını kendisine çevirip başını yana yatırarak gülümsedi. "Öyleyse yeterince temizlenip hazırlansan iyi edersin güzelim"
"Neden?" Jenna heyecanla gözlerini kırpıştırdı.
"Çünkü bu adam bir düzine daha minik Jenna'ya sahip olmak istiyor." Robert kaşlarını indirip kaldırdı.
"Ben bir kaç Roberti tercih ederdim" Genç kadın iç geçirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYDİ.. (M)
Historical FictionRobert Mcdonald boşvermiş bir adamdı. Hayatında en son tamamen ayık olduğu gün ne zamandı hafızasını zorlasa dahi hatırlayamıyordu çünkü geçmişi anımsamak için yine ayık olmak gerekiyordu. Yanlış, adamın bedeninde vuku bulmuştu. Gelinini kendi yatağ...