LEYDİ.. (M)

34 #Eğlence

Jenna toplanan kadınlarla birlikte büyükanne ve ağabeyinin bulunduğu kamelyanın önüne geldiğinde ağabeyinin parmağı sarılıydı. Genç kadın Callie'in aradan sıyrılıp yastıkların üzerine geçişini ve Ian'ın parmağını kontrol edişini izledikten sonra Ağabeyi onların üzerinde göz gezdirip hepsini selamlayarak güneşe çıkıp bir müddet etrafına bakışını ardından gidip erkeklerin arasında yerde bulunan bir kütüğe oturup bacak bacak üzerine atmasını izledi.  Kadınların tek tek oturması üzerine kendisi de uca geçip talim alanına doğru baktı.J

"Hepsi kocanı dövmek istiyor Jenna" Maeve güldü. Gözü Glenndeydi. Son anda nereden çıkageldiğini bilememişti adamın lakin gelişi onu öyle heyecanlandırmıştı ki yerinde duramıyordu. Jennanın koluna sarılıp merakla talim alanına baktı. 

"Biraz dayak yemek onu akıllandırır." Jenna kendi kendine gülümsedi. Gözlerini güneşin altında parlıyormuş gibi görünen adamdan alamıyordu. Derin bir iç çekerek Dizlerini altına aldı ve doğruldu. 

"Ferguson komutanı mı o?" Morigan dudaklarını birbirine bastırarak Maeve'e baktı. 

"Sanırım... Burada ne işi var ki?" Maeve umursamaz görünmek için büyük bir çaba sarf etti lakin Morigana dişlerini sıkmayı da ihmal etmedi. 

"Glenn güçlü bir adam. Ne olacak merak ediyorum." Blair de eğilmiş kendi kocasını gözlemekteydi. 

"Lord Sinclair sanırım katılmayacak." Fiona Callie'e baktı. 

"Sanmıyorum. Pek dövüşmekten hoşlanan bir tip değil." Callie Connor'un uzattığı baltayı alıp kendi koluna destek yapan kocasına baktı. 

"Elleri kirlensin istemeyiz..." Rosalind güldü. "Pek bir kibarcık..." 

Arcana susmaları için kızlara baktı. Ardından kale kapısından çıkan Liamh ve Lord Ferguson'u fark ettiğinde gülümsemesi yüzüne yayıldı. "Pekala artık delikanlı olmadıkları bir gerçekti lakin hala Liamh yürürken kalbi tekliyordu kadının. Yanında oturan Lily'i kalçasından dürttü. Lily yanağını ısırarak kocasına baktığında ise Rosalindin kendilerine gülmesiyle boğazını temizledi lakin bu kez dönüp Odeth'i dürtmeden edemedi. 

"Hanımım rahat oturun da bende göreyim..." Rhona yirmi yılı aşkındır hala yola getiremediği kadına başını iki yana salladı. 

"Güzel gözlün oturuyor büyükanne sen neye bakacaksın..." Maeve kıkırdadı.

"Geçmişte bu delikanlıların hepsini tek eliyle ipe dizecek birine..." Rhona dolu gözlerle talim alanına baktı. Odeth iç geçirerek elini tuttuğunda ise gülümsedi. 

(Hadi bana Liamh ve Brian yürürken şunu dinleyip de içim titremedi diyin de kafa atayım buradan size ! Yapçek bir şey yok abiiicim TÜRK'üz. Bana kalırsa o aklımdaki yürüyüşü bundan daha güzel verebilecek hiç bir şarkı yok Türk okuyucular için. e tabii lafım Brian ve Liamh'ı tanıyanlara.)

"Geliyor krallar reverans yapın." Connor yumruğunu ağzına dayayıp boğazını temizledi. 

"Şu üste başa bak... Gören de sanır ki orman eşkıyaları..." Noah elini beline koyup Ian'a çenesiyle babasını ve dayısını işaret etti. 

"Bak, elim ayağım titriyor!" Ian kendi kendine güldü lakin şu bir gerçekti ki geliyorlardı... Genç adam içindeki ayağa kalkma arzusunu bastırabilmek adına gözlerini pek heyecanlı görünen Robert'e sabitledi. Ona bakarken isteği daha bir arttığında ise son anda çıkagelen kıvırcığa yöneldi. Beklediği üzere siniri bozulmuş ve içinde zaten istemediği heyecanı yok olup gitmişti.